Frekans translate French
1,413 parallel translation
Bir gizlenme frekansı tespit etmiştim.
J'ai détecté une fréquence occultrice.
Gizlenme frekansı.
Une fréquence occultrice.
Bilgisayar, Tuvok'un diyagramını analiz etti ve Ba'Neth'in gizlenme frekansını tanımladı.
L'ordinateur a analysé la courbe et identifié la fréquence.
Her takım döndükten sonra yapılacak bir yüksek frekans patlaması bunun bir kez daha olmasını engelleyecektir.
un grondement de haute fréquence à chaque retour d'équipe devrait empêcher que cela n'arrive à l'avenir.
Frekans yayıcılar çalışıyor, efendim.
Les émetteurs de fréquence sont opérationnels.
Aktarımdan önce vo'cume'un frekansına uygun hale getirmem gerek.
je dois trouver la fréquence du vo cume avant de transmettre.
Yüksek frekansı denedin mi?
Tu as tenté d'autres fréquences?
Tüm yakalıkların kendi frekansı var.
A chaque collier sa fréquence.
Beyninde bir frekans değişikliği yaparak bütün acıları silersin.
Ils appuient sur un interrupteur dans leur tête pour faire cesser la douleur.
Bilgisayar frekansı değiştirildi. IMU çalışıyor.
Déverrouillage horloge 9 K. Mesureur inertiel activé.
İletişim frekansı kayboldu.
Fréquence de communication perdue.
Frekansı izole etmiyor.
C'est impossible!
Aynı telsiz frekansını kullanan bir düşman... Başkanın sesini taklit edip istediği emri verebilir.
L'ennemi peut être sur la même longueur d'onde, imiter la voix du président et passer n'importe quel message.
Bu frekansı kullanmaya iznin yok.
Cette frequence t'est interdite.
Bir frekans taraması için vizörünü kullan.
Passe en frequence scan.
Acil frekans. Psikiyatri Koğuşu.
Fréquence d'urgence.
Onlar sürekli frekansın içindeler.
Ils vont tout le temps écouter.
Ses ".... " Jerry, yüksek frekansı ayarla.
Le retour n'est pas bon. "
Alanı çoklu frekans sinyalleriyle bombardmana tutar... çelişkili uyaranlar yollardım... Çocuğun kendini açığa çıkarmasını beklerdim, panik içinde.
Je bombarderais le secteur avec des signaux multifréquences... des stimuli discordants... pour forcer le petit à se montrer et à paniquer.
Yarı kapalı korunan frekans.
En basses fréquences protégées.
Şimdi, yayın... frekansını... izole etmeyi dene.
Maintenant, essaie... d'isoler... les fréquences de communications.
Cartman! milletin altına sıçmasını sağlayan bir ses frekansı yoktur!
Ça existe pas un son qui fait chier les gens dans leur froc.
Yüzeyden bir yüksek dalga frekansından bir sinyal alıyoruz.
Un signal sur fréquence ultra élevée est transmis de la planète.
Yüzeyden gelen bir sinyal hızlandırılmış olacak. Bize ulaştığında, normal frekansından binlerce kez yüksek frekansta olacaktır.
Un signal en provenance de la planète en passant dans notre zone temporelle serait accéléré des milliers de fois.
Kalkanların frekansını dönüşümlü moda ayarla. Bizi tespit edebildiler mi?
- Nous ont-ils détectés?
İletişim rozetini yeniden çalıştır. Taşıyıcı frekansı Borg bağlantı linkine uyumlu hale getir.
Copiez l'onde porteuse sur la fréquence borg.
Frekansımıza uyum sağlıyorlar. Hala iticilerimiz var.
- Nous avons toujours de l'impulsion.
Zeta parçacıkları türetim. Gama dalgası frekans. İyon bozulması.
Dérivation des particules zêta, fréquence des ondes gamma, distribution ionique, débit des positrons.
Yıldızfilosu frekansı.
C'est une fréquence Starfleet.
Oh frekansı ayarla.
Réglage de la fréquence.
Hepinizi birbirinize bağlayan bağlantı frekansını bulmama yardım et.
Aidez-moi à trouver la fréquence d'interconnexion qui vous lie tous.
Frekans.
- La fréquence.
Taşıyıcı bandı ayırdık, ama kesin frekans olmadan işe yaramaz durumda.
Nous avons isolé la bande porteuse. Mais elle nous est inutile sans la fréquence précise.
Frekansı boz.
lnterrompez la fréquence.
- Atmosferden kaynaklanan frekans gürültüsü var.
- C'est l'interférence atmosphérique.
- Ne? Bu frekansı açık tutacağım, böylece onların yerini tespit edip dünyaya geri gönderebileceksiniz.
- Quoi? Je laisse cette fréquence ouverte pour que vous les localisiez et les rameniez.
Goa'uld kalkanları frekans fazları prensibinde çalışıyorlar.
Les boucliers fonctionnent par oscillation de fréquence.
- Lufor. Acil frekans nedir?
Fréquences en cas d'urgence?
Dürüst olmak gerekirse, bu frekans lafı falan seni yatağa atmak içindi.
Tout ca... Honnêtement, j'ai dit ca... j'ai dit ca pour coucher avec toi.
Bunlar telsiz frekansında çalışıyor.
Ça fonctionne sur une fréquence de CB.
Telsiz frekansını dinliyorduk.
- Nous avons écouté votre fréquence radio.
Şirketler genellikle tek bir frekansı kullanır.
Dans ce cas-ci, ce sont des bandes de fréquences corporatives.
154.6 Mh, McDonald's ın kullandığı frekans gibi görünüyor.
154,6 mégahertz paraît être la fréquence standard chez McDonald.
Termiyonik dönüştürücülerimiz dönüşümlü frekans ile çalışırlar, yakından takip edilmeleri gerekir.
Les convertisseurs à fréquence rotative doivent être surveillés de près.
Adı polis frekansında geçmiş.
Son nom est apparu sur une fréquence de la police.
Frekansı bilmiyorum.
Je n'ai pas la fréquence.
İkinci bir tetik getirmiştim Peru'daki gibi bir frekans sorunu olabilir diye.
J'ai apporté un deuxième détonateur, en cas de brouillage de fréquence, comme au Pérou.
Senin frekansını bozuyorlar!
Ils brouillent notre fréquence.
Dış sensörlerin engellenmesini önlemek için frekansı bir saniyede kaç kez değiştirmelisin?
Peut-être m'ont-ils ignoré.
Hala başaramadım. Alt uzay radyo frekansının gürültüsünü filtre etmeye çalışıyorum.
Tentez d'éliminer les interférences des RF du sous-espace.
Şimdi doğru frekansı girelim.
Maintenant, entrons la bonne fréquence.