Frisky translate French
55 parallel translation
Frisky, in aşağı oradan.
Frisky, veux-tu descendre de là?
Hoşçakal, Frisky.
Au revoir, Frisky.
Anne, anne, Frisky ağaçta kalmıştı.
Maman, Frisky était coincé dans l'arbre.
Frisky'yi bulmamız için.
C'est pour retrouver Frisky.
Zavallı Frisky!
Pauvre Frisky!
- Frisky.
- Frisky.
- Kemirgen Frisky mi?
- Frisky la gerbille?
Tatlım, neden odana gidip Pecker'ı Frisky ile tanıştırmıyorsun?
Chérie, va donc dans ta chambre présenter Picotin à Frisky.
Pecker ve Frisky, pek göz göze gelmedi.
Picotin et Frisky ne s'entendaient pas vraiment.
Julia, Frisky'yi öldürmüş.
Julia a tué Frisky.
Annie az önce bana Frisky'nin ikizini gösterdi.
Annie m'a montré le remplaçant de Frisky.
Bu arada Annie, Frisky 2'nin neden Frisky 1'in törpülü hâli olduğunu bilmek istiyor.
Au fait, Annie veut savoir pourquoi Frisky 2 veut pénétrer Frisky 1.
Adını Frisky koydum.
Elle s'appelle Frisky.
O fare değil, Sean. Kemirgen Frisky.
C'est pas une souris, mais Frisky la gerbille.
Frisky hamile.
Frisky est enceinte.
Hayatım, niye gidip Frisky İki'yi teselli etmiyorsun?
Et si tu allais t'occuper de Frisky Deux?
Bay Frisky.
M. chaud lapin...
Şunla başlayalım mesela, annemin Frisky 1 i tuvalete atmasıyla.
Commençons par le fait que ma mère a jeté ma gerbille, Frisky I, dans les toilettes.
Ben gidip hemen Neşeli'yi alayım.
Je vais chercher Frisky et on se casse.
Neşeli at cennetine gitti. Bir ara cenaze konuşmasını yaparız.
Ton Frisky est monté au ciel.
Neşeli'yi seviyordum!
Mon Frisky!
Neşeli.
C'est Frisky.
Bu neşelinin bacağı mı?
Ce n'est pas la patte de Frisky?
Neyimiz varmış burda?
Qu'est-ce qu'on a là, le "Frisky Ferret".
Frisky Ferret mi? Evet. Düşündüm ki daha sonra onu şeyimde deneyebiliriz...
J'ai pensé qu'on pourrait l'essayer plus tard ensemble.
Bekle. Ne... Frisky Ferret nerde?
Mais... mais et le "Frisky Ferret"
Sensiz mi? Küçük Frisky Ferret'ı ile.
- Elle a acheté un "Frisky Ferret".
Biliyor musun, Frisky Ferret'ı aldığından beri ona ulaşmak gerçekten zor gibi görünüyor.
On dirait qu'elle est très prise depuis qu'elle a son "Frisky Ferret"
Frisky Ferret, takas edene kadar benim vazgeçilmezimdi.
"Frisky Ferret" était mon jouet préféré, mais je l'ai changé.
Hiç Frisky Ferret'ı duymuş muydun?
As-tu entendu parler du "Frisky Ferret"?
Umarım sana yanlış izlenim vermemişimdir. Bilirsin, bütün bu Frisky Ferret şeyiyle ilgili.
Écoute, j'espère que tu ne le prends pas mal... avec toute cette histoire de "Frisky Ferret".
Frisky Ferret olduğunu düşündüm. Düşündüm ki sen orda....
J'ai cru que... ton "Frisky ferret", tu t'en servais.
Eğer bu Frisky Ferret ile alâkalıysa ondan kurtulalım.
Donc, si c'est au sujet du... "Frisky Ferret". On peut se passer de lui.
Tanrım, bir kadın gelip kendisini dansöze çevirmeni istiyor ve sen de onda anormal bir şeyler olduğundan şüphelenmiyorsun?
Mon Dieu, une femme vous demande de la transformer en Frisky et vous ne vous doutez pas qu'il y a un truc qui cloche?
- Son geldiğimizde burada çalışmıyordu, değil mi Frisky?
Vous n'étiez pas là la dernière fois, si, Frisky? Non.
Günaydın Frisky.
Bonjour, Frisky.
Frisky asla durmaz.
Frisky n'arrête jamais.
Tamam. Frisky'i ara da işi bitirsin.
Appelle Frisky, qu'il nettoie ça.
- Frisky, Tabby... ne söylüyorsa yapın.
Frisky, Tabby, obéissez-lui.
Nabzı nasıl Frisky?
Son pouls, Frisky?
Siktir olup gideceksin değil mi eski dostum Frisky?
Fous le camp, Frisky, tu veux, mon vieux?
Frisky odadaki yerini tekrar alır mısın?
Frisky, ramène ta tronche ici, tu veux?
Pekâlâ Frisky! Konuşmayı bölmek yok ve terasta birileri de olmasın!
Bon, Frisky, plus d'interruptions, personne sur la terrasse.
Frisky ve Tabby de sizinle gelsin.
Frisky et Tabby vous accompagneront.
- Frisky ve Tabby'e de dondurma ister misiniz diye neden sormuyorsun?
Demande donc à Frisky et Tabby s'ils en veulent une aussi?
Frisky Binbaşı Corkoran'ın Dorothy'den bazı arkadaşlarına mülkten çıkarken eşlik edilmesini istiyorum.
Frisky, le major Corkoran est avec des amis de Dorothy que je voudrais voir jetés dehors.
Parti sona erdi. - Frisky işesene.
- Couché, Frisky.
- İçeceklerinizi burada bırakın.
Laissez vos verres. Frisky, ne sois pas trop brusque.
Frisky.
Frisky?
Aman be Neşeli!
Pas par là Frisky!
Neşeli?
Frisky!