Fur translate French
442 parallel translation
Akşam olduğunda John sabırsızdı, ta ki...
Au fur et à mesure que passait l'après-midi la patience de John s'était épuisée.
Kaçak mahkum hakkında Radyo Kurumu'ndan... gelecek bültenler gelir gelmez yayınlanacaktır.
Les Médias Associés continueront à vous informer de l'évasion du détenu au fur et à mesure.
Gidişata göre uydurmak zorundayım.
Je trouverai au fur et à mesure.
BAY BRlGGS Ve her gün, yeni araştìrma raporlarì geldikçe FBI yetkilileri Birleşik Devletler'deki Alman casusluk sistemini daha iyi anlìyorlardì.
Au fur et à mesure qu'arrivent de nouveaux rapports d'enquête, les officiers du FBI voient plus clairement la structure de l'espionnage allemand aux U.S.A.
Aktörlerin oynarken uydurduklarını düşünüyorlar.
Ils pensent que les acteurs improvisent au fur et á mesure.
Savaşçı Kürk biraz huysuzlanıyor.
Battling Fur a une légère avance.
O konuşmaya başlayınca ben ufaldıkça ufalıyorum.
Au fur et à mesure de son discours, je devenais de plus en plus petit.
Gelen bütün haberleri size anında ulaştıracağım.
Je vous communiquerai les nouvelles au fur et à mesure. C'est tout.
Sonra yavaş yavaş tanışırız.
Nous le ferons au fur et à mesure.
Rengin kaybolduğunu göreceksin. Yaranın içine gider.
Vous verrez la couleur disparaître au fur et à mesure que la pommade va entrer dans la plaie.
- Ben ilerledikçe ipi bırak, tamam mı?
Donnez de la corde au fur et à mesure que j'avance.
Çamur Canavarları güzel şehrimizi ele geçirirken biz geri çekildik.
Les Bêtes à Bourbier nous repoussaient au fur et à mesure qu'elles prenaient possession de notre belle ville.
- Kaç kişi için?
Fur wieviel Personen?
İzleyeceği yol, her aşamada kendisine bildirilecek!
* Un itineraire lui sera communique au fur et a mesure.
İlerledikçe kendim oluşturuyorum.
Je les invente au fur et à mesure.
İnsan hesabı şaşırıyor. Bardakları götürüp duruyorlar.
J'ai perdu le compte, ils rangeaient les verres au fur et à mesure!
Şişe ile birini haklayan sizin sıradan kızgın katilinizden söz etmiyorum, kastettiğim, her şeyi adım adım gerçekleştiren, her şeyi önceden tasarlayan türden biri.
Je ne parle pas du voyou qui assomme quelqu'un avec une bouteille, je parle d'un homme... qui prévoit bien tout à l'avance, qui fait les choses au fur et à mesure.
Tavuklarla ve ineklerle seks yapan insanlar var.
Au fur et à mesure, je recherche du nouveau.
- Gelir gelmez bilgi analizi yapılsın.
- Analyse au fur et à mesure.
Ve parası bittikçe benden istemek için de çok çekingen.
Elle est trop timide pour m'en demander au fur et à mesure.
Film aktığı sürece fiyat artacak.
Mais la somme augmente au fur et à mesure.
- Adamlarımıza verilecek paraların listesi.
Je connais les sommes à distribuer. Je les verserai au fur et à mesure.
Dilinin üstünde saçları da vardır.
Et fon fheveu fur la langue? [zozote]
Gerisini bitirince getireceğim.
Je vous apporterai le reste au fur et à mesure.
- Konuştukça uyduruyor! - Hayır, uydurmuyorum!
- Il invente au fur et à mesure.
Enzim tüm sarmal boyunca ilerleyerek, DNA'yı boydan boya açar.
L'enzyme descend le long de la molécule... et scinde l'ADN au fur et à mesure de sa progression.
Ve Düzdünya'ya girdikçe adım adım daha büyük bir kısmını görmeye başlarız ki bunu elmayı keserek ifade edebiliriz.
Au fur et à mesure que la pomme... descend et glisse à travers le Flatland... on voit des tranches de plus en plus grandes... qu'on représente en coupant la pomme en tranches.
Böylece karemiz zaman ilerledikçe bir dizi gizemli nesneyi kapalı bir odada şeklini değiştirirken görür.
ainsi, le carré, au fur et à mesure que la pomme descend... voit une série d'objets apparaître mystérieusement... surgissant de nulle part, dans une pièce fermée... et changer sans cesse de forme.
Sadece insanların konuştuklarını dinleyip destekleyerek, anlamaya çalışıyorum.
Je n'y connais rien. J'improvise au fur et à mesure.
Yani içimizde kullanacağımız zaman kelimeleri aldığımız bir torba yok. Lazım olduğunda onları oluşturuyorsunuz. Aynı şekilde, atomun içinde de bir foton torbası yok.
Il n'y a pas de sac à mot que l'on a en soi, donc on peut utiliser les mots tels qu'ils sortent, il suffit de les dire au fur et à mesure, et de la même façon il n'y a pas de sac à photon dans l'atome.
Satrançtakinin aksine ki, satrançta ilerledikçe kurallar daha da karmaşıklaşır, fizikte ise yeni şeyler keşfettikçe olay daha da basit görünür.
À la différence du jeu d'échec cependant, dans lequel les règles deviennent de plus en plus complexes au fur et à mesure que l'on avance, en physique, quand vous découvrez de nouvelles choses, tout semble plus simple.
Kaonlar, sigmalar, lamdalar gibi. Şimdi hepsine hadron'lar deniyor. Reaksiyon enerjisini arttırdıkça değişik türde birçok parçacık ortaya çıktı.
ils s'appellent tous hadrons, maintenant – et au fur et a mesure que nous augmentions l'énergie de la réaction, nous obtenions plus d'espèces de particules, jusqu'à ce qu'il y en ai des centaines ;
Farklı kulvarlardaki kişilerin ilgisini çekebilmek için söyleyebileceklerim bunlar.
C'est la seule manière que je peux voir pour y répondre, donc de manière à intéresser ce type ou ce type de différentes manières au fur et à mesure, que pendant le moment ou celui qui est intéressé par l'histoire est ennuyé par les mathématiques abstraites,
Böylece oynadıkları her yeni oyunda biraz daha iyi oluyorlardı.
Qui s'améliorait au fur et à mesure.
Birinin sürekli örmeye devam ettiği saç örgüsü desenli... bir kazağı sökmeye benzer bu. Örer de örer... örer de örer, örer de örer!
C'est comme si on détricotait au fur et à mesure un pull en laine que quelqu'un tricote, encore et encore, encore et encore!
Geçerken dolduruverirsen şayet, çok müteşekkir olacaklar.
Ils seraient ravis que vous remplissiez les blancs au fur et à mesure.
Kazdıkça onları arka arkaya eklemeye devam edin.
Mettez-les bout à bout, au fur et à mesure qu'on creuse.
Ayrıca onların iştah kaybını, aşırı solukluklarını ve ışığa olan hassasiyetlerini de açıklıyor. Tüm uygarlık ölümcül derecede hasta.
Au fur et à mesure de la construction de la station, les motifs dans le sable devenaient de plus en plus précis.
Ve kalanını zamanla konuşuruz.
Pour le reste, on verra ensemble au fur et à mesure.
Şey, geçende gerçeği olduğu gibi kabul etme hakkında konuşmuktuk, biliyorsun,... senin yaptığın gibi uydurmak değildi.
On a parlé la dernière fois de voir la réalité comme elle est... et de ne pas l'inventer au fur et à mesure.
- Yakında öğrenirsin.
- Tu verras au fur et à mesure.
Yakında öğrenirsin.
Tu verras au fur et à mesure.
Yaşadığımız her şey hatıra bantlarımıza dayanan bir hayal. Ama siz her an bir şeyler daha icat ediyorsunuz.
Vous vivez une hallucination que notre banque de mémoire a amorcée, mais dont vous inventez la suite au fur et à mesure.
Sana yaptıklarımı an be an anlatacağım, tamam?
Je te dirai tout ce que je fais au fur et à mesure.
Çocuk kral büyüdükçe yarası daha da derinleşir.
Au fur et à mesure qu'il grandit... sa blessure s'aggrave.
Bu bir Yıldızfilosu kuralı mı, yoksa bunu sen mi uydurdun?
Est-ce le règlement de Starfleet ou tu inventes au fur et à mesure?
Zorluk seviyesi ilerledikçe artar.
Le niveau de difficulté augmentera au fur et à mesure.
Her araştırmanın ardından daha hassas ve asil bir davranışı sergileyen bir haber.
Une histoire qui, au fur et à mesure de l'enquête... divulguera quelque chose de plus en plus beau et noble.
Yutma refleksleri yavaşladığı için, kendi tükürüğünü kontrol edemiyor.
Au fur et à mesure que le réflexe de déglutition faiblit... il est de moins en moins capable de gérer sa propre salive.
Bu odadaki sergiler an be an... işlenmiş çeşitli suçlar olarak eklenecek.
Le pauvre homme était terriblement gêné. Des exhibitions viendront compléter cette pièce... au fur et à mesue des crimes commis.
Bitirdiğin her bölümü hemen okuyabilir miyim?
Je peux lire vos chapitres au fur et à mesure?