English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Füme

Füme translate French

125 parallel translation
Steve, bifteği şimdilik bir kenara bırakırsak buradaki menüde yazdığına göre istiridye, havyar, somon füme... -... kızarmış, ızgarada ya da haşlanmış dilbalığı var. - Ama ben...
À part le steak, Steve, nous avons là, des huîtres, du caviar, du saumon fumé, de la sole, de la selle d'agneau, du poulet, du boeuf bouilli, du faux-filet rôti,
- Bugün hindi füme var.
Il y a de la dinde fumée.
" Ringa füme verelim.
" Donnons-lui du hareng.
Geceyi Mirgorod'daki handa geçiririz somon füme ve votkayla. Mühim değil.
En effet.
Ne de olsa, füme et ağırdır.
J'insiste...
Füme varmış.
il a du fumet!
Yok. - Füme Avusturya?
Fumé autrichien?
- Füme balık?
- Du saumon fumé?
Küçük patates dilimlerinde havyar, füme İskoç somon balığı yarım kabuklu istiridyeler, şampanya ve Rus votkası?
Caviar et pommes de terre farcies, saumon fumé écossais huitres, champagne et vodka russe?
Hayır, bak ama füme balığımız var.
Non, y a du colin.
Nova Scotia'dan som balığı füme, kilosu $ 24.95.
Du saumon fumé du Canada à 24,95 dollars la livre.
Zavallı Obelix, o kadar sosisi, tuzlu etleri, füme domuz etlerimi ve de biberlerimi yedikten sonra susamasına şaşmamak gerekir.
Pauvre Obélix! Ça m'étonne pas... Il a mangé toute ma charcuterie, de la morue salée, et même les anchois.
Tuzlasak mı acaba, yoksa füme mi yapsak?
On pourrait le saler ou le fumer?
Güneş Peynir adası üzerinde yükseIirken, sosis çaIıIıkIarı arasından uzun göIgeIer yaparken, baI ağaçIarının tepeIerini aydınIatırken, ve füme somon tarIaIarını ısıtırken, dünyaca ünIü oIan ben, Baron Munchausen gerçeği söyIeyeceğime, bütün gerçeği ve sadece gerçeği...
Comme le soleil se levait sur l'île au Fromage, étirant l'ombre des buissons à saucisses, illuminant la crête des arbres à miel réchauffant les champs de saumon fumé, moi, Baron de Munchaüsen, reconnu partout - - pour dire la vérité, toute la vérité, rien que la vérité...
Size iyi fiyat vereceğim, Başkan Koch, "Nasılım ama" diyen çikolatalı gazoz içen, simitle füme somon yiyen, Yahudi g... tü!
Je vous fais bon prix, maire Kochie! "Je m" en sors bien? "Boit son cacao-crème, bagels et saumon fumé, B" nai B " rith, connard de Juif!
Ben Ağabey, elimizde iki muhasebe defteri ve bir kaşarlı füme domuz var.
Frère Ben, on a deux livres de compte et un cochon au fromage fumé.
Jer, belli ki bir şeyleri yakmamız gerekiyor... ayrıca füme domuzunu da yakmak istemeyiz değil mi?
Pourtant, il faut bien brûler quelque chose. Et comme ça ne peut pas être ton cochon au fromage fumé, je propose
Hawai kaplan balığı ile Virginia'dan hindi füme karışımı.
Poisson-chat d'Hawaii... et dinde fumée de Virginie.
Hindi füme için 350. 000 dolar.
350 000 $ pour de la dinde fumée.
Sıvı füme.
Parfum barbecue.
Hiç seviştikten sonra somon füme yedin mi, Louise?
Tu as déjà mangé du saumon fumé après avoir fait l'amour?
Somon füme sevmem ben.
J'aime pas le saumon.
Köpük köpük şampanya ve... çok lezzetli füme balıkla, haşlanmış küçük yumurtalar. Ve kremalı... muhteşem bir... limon sufle.
Champagne, saumon poché avec des petits œufs de caille et bien crémeux, un vrai rêve de soufflé au citron.
Teşekkür ederim. Tamamdır. Füme balık, sandviç, krem peynir.
- Bagel fromage frais-saumon.
Füme Çetnikler!
Chetniks fumés!
Bu benim favori tabağım, füme dil.
C'est mon plat préféré De la langue fumée.
Ayrıca, füme jambon ve hindi.
Voyons. C'est du jambon et de la dinde fumés.
Anne, bu senin için, 7 kiloluk Vancouver füme somon balığı.
Maman, c'est pour toi. 7 kilos de saumon fumé de Vancouver.
Füme takım elbiseli bir eleman da diğer müşterileri sizlere gösterecek.
Les autres, un gros lard visqueux en costard vous montrera à qui arracher les lunettes. Un mot...
Füme jambon sever misin?
Tu aimes le boeuf en gelée?
Saks'tan aldığım füme rengini giyeyim.
- L'anthracite de chez Saks. - Bien. OK.
- MükemmeI. - Füme istridyeIer.
Des huîtres fumées.
- Yediğim en güzel somon füme.
, ils sont super - Le meilleur saumon fumé que je n'ai jamais goûté
Kaz ciğeri ezmesi ve füme somonla birlikte... onu etkilemek için çok uğraştığın zannedilebilir.
Avec le foie gras et le saumon fumé, ça fera peut-être celle qui cherche à l'impressionner.
Eğer şimdiye dek bunun kendi savaşın olduğunu anlamadıysan... koca götünü kaldır ve kulübene ve füme etlerine götür.
Si tu ne comprends pas que c'est ta guerre, retourne à ton taudis et à ta viande séchée.
Yeşil biber, 100 gram füme jambon, 150 gram baharatlı füme sosis ve son olarak, 220 gram karides.
"du poivre vert, 100 grammes de jambon fumé," "150 grammes de saucisse fumée épicée" "et en fin, une demi livre de crevettes roses."
- Evet, yani. " Bakar mısınız? Somon füme söylemiştim ama nerede göremiyorum.
" Excusez-moi, j'ai commandé le saumon fumé en entrée.
- Ben derim ki o jambonu füme yapmalıyız.
- On devrait en faire du jambon.
- Füme alabalık.
Truite fumée.
Füme alabalık.
De la truite fumée.
Kahvaltı gevreğiyle kaplı füme istiridye güveci.
Ragoût d'huîtres fumées avec croûte de céréales.
Daha füme isteyen olur mu?
Vous reprendrez du gravad lax?
Benim lezzetli füme edilmiş mezgitten yemeye
A venir partager mon délicieux saumon
Ve füme balıkla votka getirdim.
J'ai pris du saumon fumé et de la vodka.
Füme balıkta da cıva var.
Le saumon a du mercure.
- Biraz daha füme balık var mı?
- Il reste du saumon fumé?
Simit ve somon füme mi?
Les bagels et le saumon fumé?
Yahudi isen, füme balık da var
Si t'es juive, j'ai du magret
Füme ringa balığı.
Du hareng fumé.
Füme etimizi al.
Prends la viande fumée.
Hindi füme mi?
De la dinde?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]