English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Fıstıklı

Fıstıklı translate French

193 parallel translation
- Fıstıklı krokan?
- Une douceur?
- Sana antep fıstıklı alma demiştim.
Je t'avais déconseillé la pistache.
Şu an geminin dükkanında biraz fıstıklı çörek var.
Sont disponibles dès maintenant ä l'intendance un petit stock de barres de cacahuètes.
Fıstıklı şeker.
Des pralines.
Fıstıklı şekerden nefret ederim.
Je déteste les pralines.
Fıstıklı şeker sever misin?
Vous aimez les pralines?
Fıstıklı şeker mi?
Des pralines!
Çünkü o pastanedeki salaklara fıstıklı kek sipariş ettim ama onlar çikolatalı yapmış.
A cause de la pâtisserie. J'avais commandé pistache et ils ont fait chocolat.
Fıstıklı mı?
- Pistache?
Ona bir dilim fıstıklı kek ikram ediyorsun!
Tu lui donnes une part de gâteau!
Fıstıklı dondurma! Bir şey olduğunu var saymak için henüz çok erken.
De la glace à la pistache.
- Fıstıklı!
Meringue!
- Bu fıstık için fıstıklı
Meringue pour la dingue.
Fıstıklı dondurma yiyor.
Il bouffe encore des glaces!
Otele gelirken, yanınızda fıstıklı keklerinizden getirin. Hey, Vicky. Debra.
Apporte ta tarte au beurre de cacahuètes.
İşte boncukların, anne. Onları fıstıklı şekerleme kutusunda buldum.
Ton chapelet était dans un bocal de noisettes.
Fıstıklı istiyorum.
J'aimerais de la pistache.
Fıstıklı bu mu?
C'est de la pistache?
Ben basit bir salata istiyorum çam fıstıklı, Fransız fasulyesi, mevsimlik miras domatesi...
C'est 37? Euh, non. - Homer.
Herkes için tereyağlı fıstıklı kek yaptım.
J'ai fait des brownies pour tout le monde.
Fıstıklı çikolata, küçük çikolatalar, dört şişe şarap, yarım şişe rom ve dokuz kraker.
Cacahuètes, barres de chocolat, quatre bouteilles de vin, du rhum et neuf gâteaux secs.
İki kase mısır gevreği 3 dilim hindi jambonu, patlamış mısır, 5 fıstıklı MM ve 3 likörlü çikolata yedim.
J'ai pris 2 bols de céréales, de la dinde fumée, du pop-corn, 5 MM's et 3 morceaux de réglisse.
Bu sayede, Bay Chakotay'a mısır salatası ve yer fıstıklı jöleli sandviçleri de Bay Paris için yapmayı öğrendim.
J'ai appris à faire de la salade de maïiïs pour M. Chakotay et des sandwiches au beurre de cacahouète pour M. Paris.
Bu şam fıstıklı sülün.
C'est une poule faisane aux pistaches.
Fakat yer fıstıklı krakerler nerede yapılıyor?
Où faites-vous des gâteaux fourrés au beurre de cacahuètes?
Ona, keçi peynirli ve çam fıstıklı marul salatası yapıyorsun yanına da pilav, kuşkonmaz kavurması ve somonlu puf böreği.
Tu lui fais une frisée au chèvre et aux pignons... du riz sauvage, des asperges grillées et du saumon en croûte.
Şu fıstıklı olan adam mı?
Le type des cacahuètes?
- Fıstıklı, bademli ve naneli.
- Pistache, amande et menthe.
Üzüm kremi soslu, fıstıklı kek.
- Un gâteau à la parra-crème.
Ya da fıstıklısından italyanın en lezzetlisidir
Le meilleur parfum italien.
Fıstıklı var, çubuk kraker var. Tavuk parçacıklı kurabiye yapıyoruz.
A la pistache, des bretzels, aux pépites de poulet, au thon à la menthe...
Fındık fıstıklı krema ve marsipan.
C'est de la pâte d'amande.
Onu fıstıklı bir "banana split" ( tatlı ) getir.
Apporte-lui un banana-split avec pistache.
Bir kez fıstıklısını denedim.
J'en ai goûté une au beurre de cacahouètes, ça avait un goût de pied.
Nerede olduğunuzu bilmiyorum ama tamam, fıstıklı olsun. - Tabelada-
Donne-moi une coupe de crème glacée aux pistaches.
Hindi kemiğiyle fıstıklı lapa.
Arriva le Festival de Bateaux des Dragons quand j'ai creusé dans la boulette...
Bayraklı, küçük insanlı ve fıstıklı otel işi. İş işte.
Le truc à l'auberge avec les drapeaux, les nains et les cacahouètes.
Yer fıstıklı krakerler. Bunları çok severim.
Des biscuits au beurre de cacahuètes?
Fıstıklı Bulutlar...
Cookies au beurre de cacahuètes...
Fıstıklı çikolata getirdim,
J'ai amené des biscuits.
Tereyağlı-fıstıklı kraker! Haydi!
Gâteau aux cacahuètes!
Bilimsellik kılıfı altında... insanlığın sağlıklı güdülerini, sapkın yollara yöneltmeye çalıştılar.
Le père de la "relativité", le juif Einstein, qui a masqué sa haine des Allemands derrière d'obscures pseudo sciences. Le juif Kestenberg, contrôleur de la musique allemande au ministère prussien de la culture.
Al şunu. Bana fıstıklısından olsun.
Pour moi à la pistache.
Bir kaşıklık fıstık ezmesi için borcum nedir?
Combien je vous dois pour une cuillérée de beurre de cacahuètes?
Fıstıklı çikolata.
Je veux un hot-dog moutarde...
Fıstıklı çikolata seviyorsun demek.
Tu aimes les M M?
Ton balıklı, fıstık ezmeli?
Le thon, le beurre de cacahouètes?
- Çok acıklı. - Yalnızca Kenosha'lı fıstıklarla buluşacağım.
Moi j'y vais pour draguer les filles de Kenosha.
Fıstıklı olsun, bayan.
Vous allez voir un vrai pro.
ve size fıstıklı çikolatayı şiddetle tavsiye ederim. Onlar iyi.
Ils sont très bon.
Fıstıklı.
Pistache.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]