Gabbar translate French
63 parallel translation
Gabbar Singh mi? Şu meşhur haydut!
Gabbar Singh, le fameux brigand?
Gabbar Singh'i yakalamamızı istiyorsun.
Capturer Gabbar Singh, et en plus, vivant?
Gabbar Singh öylece gidip yakalanabilecek bir çocuk değil, Takur.
Il est sûrement doux comme un agneau et ne nous donnera aucun mal.
Diyelim ki hayatımızı riske atıp, bir şekilde onu yakaladık.
Supposons qu'on attrape Gabbar au risque de nos vies.
Görevinizi hatırlıyorsunuz, değil mi? Gabbar'ı istiyorum. - Canlı olarak.
J'espère que vous vous souvenez... que vous devez capturer Gabbar... vivant.
Gabbar'ı istiyorsun. Canlı olarak.
Et vous l'aurez.
Evet. Ve Gabbar'a söyleyin, yaşadığım sürece, bu köyden bir buğday tanesi bile alamaz. Peki, kim engel olacak buna, sen mi?
Oui, et tant que je le serai, vous ne prendrez aucun grain ici.
Gabbar, köylülerin tahılları vermeyi reddettiklerini öğrenince çok kan dökülecek.
Si Gabbar apprend qu'on ne lui donne pas de grain ici, il va y avoir un bain de sang.
Ve Gabbar'a Ramgarh'ta yaşayanların artık kuduz köpekleri doyurmayacağını söyleyin.
Les gens de Ramgarh ne nourriront plus les chiens enragés.
Ve bu piçler benim itibarımı yerle bir ettiler!
Ces trois salopards ont réduit le nom de Gabbar Singh en poussière!
Gabbar'la savaşmaları için, öyle mi?
Pour se charger de Gabbar?
İşte sizi benden korumak için gelenler, bunlar.
Voici les hommes qui devaient vous protéger de Gabbar Singh!
Sizi Gabbar'ın gazabından koruyacak bir tek kişi var.
Seul un homme peut vous sauver de la fureur de Gabbar. Un seul!
Gabbar'ın Haripur Köyü'nü yağmalayacağı istihbaratını aldık.
Nous avons appris que Gabbar allait piller de riches fermiers.
Tanıkların ifadeleri ve eldeki kanıtlarla. mahkeme, Gabbar Singh'in tehlikeli ve profesyonel bir suçlu olduğu kararına varmıştır.
Grâce aux témoignages et aux preuves, la cour a jugé Gabbar Singh comme un dangereux criminel.
Hapiste geçen 20 yıldan sonra, her şeyi unutursun, Gabbar.
Après vingt ans de réclusion, tu auras tout oublié.
Dünyada hiçbir hapishanenin, Gabbar'ı 20 yıl içeride tutacak kadar sağlam duvarları yoktur.
Il n'y a pas de prison au monde avec des murs assez solides pour retenir Gabbar pendant vingt ans.
- Gabbar Singh kaçmış, efendim!
- Gabbar Singh s'est évadé.
Polis Gabbar'ı istiyor ; ölü ya da diri.
La police veut Gabbar mort ou vif.
Parayı bir şekilde hallederiz. - Gabbar'ı öldürdüğümüzde...
De toute façon, on touchera la récompense pour la mort de Gabbar...
- Gabbar'ı öldürmeyeceksiniz!
Vous ne le tuerez pas!
Gabbar'ı canlı olarak yakalayıp, bana teslim etmek için buradasınız.
Votre boulot, c'est de me le livrer vivant!
Gabbar'la çok yakında yeniden karşılaşabilirsiniz.
Votre rencontre avec Gabbar se fera peut-être plus tôt que prévu.
Hira, Gabbar'a silah ve mühimmat sağlayan kişidir.
Heera fournit armes et munitions à Gabbar.
Gabbar birkaç gün içinde onunla buluşacak olmalı.
Ils vont sûrement se rencontrer.
Silah ve mühimmatının hemen hepsini havaya uçurduk, Takur. Ama Gabbar kaçmayı başardı.
On a fait sauter plus de la moitié de leurs munitions mais Gabbar s'en est tiré.
"Takur'un kışkırtmasıyla bana meydan okumanızın sonucunu görün."
" de votre opposition à Gabbar et de votre obéissance à Thakur.
Mektubu, Gabbar Singh ;
"Le chef des brigands, Gabbar Singh."
Çocuklarınızın canlarını, bizi Gabbar Singh'e teslim ederek kurtaracağınızı düşünüyorsanız bizi Gabbar'a verebilirsiniz.
Si vous croyez qu'en nous livrant à Gabbar, vous sauverez vos enfants, allez-y, livrez-nous. Nous sommes prêts.
"Öldürdüğün her köylü için Gabbar, dört adamını öldüreceğiz."
"Gabbar Singh, pour chaque homme que tu tueras, " nous en tuerons quatre. "
Bu kadar büyük konuşan biri, karşıma çıkmayalı asırlar oldu.
Ça faisait longtemps que Gabbar n'avait pas rencontré des hommes capables de lui parler ainsi.
Gabbar Singh! Adamlarına silahlarını atmalarını söyle.
Gabbar, dis à tes hommes de jeter leurs armes à terre.
Gabbar Singh! Senin için geliyorum!
Gabbar Singh, j'arrive!
Onu bana ver, Veeru.
Tu dois me livrer Gabbar.
Bir yılanın başını ezmek için ayağını kullanırsın, elini değil, Gabbar.
On ne tue pas un serpent avec les mains. On le piétine.
Gabbar! Ver ellerini bana!
Donne-moi tes mains, Gabbar.
ben bu evde kaç tane hizmetçi olduğunu soruyorum?
Je suis seul, soeur Gabbar.
Ben sadece Gabbar'ı istiyorum.
Je ne veux que Gabbar Singh.
- Tabii, hatırlıyoruz.
Vous voulez Gabbar Singh... vivant. On s'en souvient.
Defolun!
Va-t'en et dis ceci à Gabbar.
uzakta bile, gece bir bebek ağlayıp dururken annesinin ; "Uyu, yoksa Gabbar Singh'i çağırırım." demesidir.
en lui disant que s'il pleure, Gabbar Singh viendra.
O da Gabbar'ın kendisidir!
Gabbar lui-même.
Ben Gabbar'ın peşine düştüm.
J'ai pourchassé Gabbar.
Gabbar Singh!
Gabbar Singh!
Bana Gabbar'la ilgili anlatacağınız bir şey var mı?
Vous pouvez m'en dire plus?
Ve siz köylüler, Gabbar'dan gelen bu mektubu dinleseniz iyi edersiniz.
Voici une lettre de Gabbar.
Oku şunu.
" Gabbar Singh, pour chaque homme que tu tueras,
"Bir köylü öldürürsen Gabbar, biz senin dört adamını öldürürüz"
- "nous en tuerons quatre." - Quatre?
Gabbar!
Gabbar!
Ver ellerini bana, Gabbar!
Donne-les-moi.
ben yalnızca bir taneyim, kardeş gabbar.
Combien êtes-vous, Babulal?