Gangsters translate French
754 parallel translation
Gazeteniz bu gangstere karşı bir güç olabilir ama siz yaptıklarını güzelmiş gibi manşetlere taşıyıp duruyorsunuz.
Votre journal pourrait jouer un rôle. Mais vous continuez à mettre les gangsters à la une.
Tek okuduğumuz bu! Yaptığınız yayınlarla gangsteri yüceltiyorsunuz.
Vous glorifiez les gangsters, de cette façon.
Bu gangsterden onu görmezden gelerek kurtulabiliriz mi demek istiyorsunuz? Onu manşetlerden uzak tutarak mı?
Vous pensez qu'on peut se débarrasser des gangsters en les ignorant, en ne les mettant pas à la une?
O gangsterler bu ülkeye ait değiller. Yarısı vatandaş bile değil!
La plupart de ces gangsters ne sont même pas d'ici.
Tabi ki çete kanunları ve yasalara topyekün meydan okuma bir ulus için petrol üretiminden ya da boğa güreşinden çok daha ciddi bir tehdittir!
Les gangsters sont sûrement une plus grande menace pour la nation que la production de pétrole et les corridas.
Biz burada gangsterleri General olarak biliriz.
Nous appelons les gangsters ici des géneraux.
Eğer gangsterler makineli kullanıyorsa sizde ajanlara otomatik silah, tüfek, göz yaşartıcı bomba verin. Ve daha ne lazımsa!
Si les gangsters ont des mitraillettes, donnez-nous des mitraillettes, des fusils, du gaz lacrymogène et tout le reste.
Çeteler çıkmaza düştüğünde ilk önce birbirlerini bıçaklamaya başlar.
Quand des gangsters s'enlisent, ils se tirent dans les pattes.
O çetelerin polisle karşılaştıklarında şapka çıkarması hoşuma gidiyor.
J'aime à penser que quand ces gangsters croiseront un policier... ils continueront à le saluer.
Oklahoma City'deki katliamı duydun mu?
Vous avez appris le massacre de gangsters à Oklahoma City?
Mantee'nin yanında çeteden üç gangster daha olduğu sanılıyor.
Trois gangsters accompagnent Mantee, le chef.
Gangsterler yabancı olur, o Amerikalı.
Les gangsters sont étrangers. Lui, il est Américain.
Haydutlar, soyguncular, onun gibi şeyler.
Les gangsters, - les voleurs et tout.
Haydutların sanıldığı kadar korkutucu olmadıklarını söylüyor.
Il dit que les gangsters ne font pas peur.
Neticede hepsinde haydut tipi olsa polisler onları kısa zamanda yakalardı, değil mi?
Si les gangsters avaient l'air de gangsters, ils se feraient prendre.
Dört yanda namussuzluk prim yaparken... ... namusun erdemlerini öğretmenin yararı ne? Serseri ve gangsterler, başarılı iş adamı veya...
Je leur enseignerais l'honnêteté... et ils verraient que le crime paye, que les gangsters sont considérés comme d'honnêtes commerçants ou des héros.
Gangsterin Nüfuzu Yakında Açığa Çıkacak!
L'emprise des gangsters sur les fonctionnaires.
Jenkins, polis dosyalarına bak. Frazier... ... geleli beri Keefer'ın kaç adamı salıverilmiş, öğren.
Voyez dans les fichiers de la police combien de ces gangsters ont été libérés.
Yasadışı içki sektöründe kazancın azalmasıyla mafyalar harçlarını kesemez oldu.
Les gangsters ne peuvent plus corrompre les fonctionnaires.
Peşinizde haydutlar mı var?
Des gangsters à vos trousses?
Burada haydutlardan korkmayız. Polisimiz silah bile taşımaz.
Ici, on n'a pas peur des gangsters, même le policier n'est pas armé.
Kamuflaj. Hayatım için almam gereken bir önlem.
Un camouflage pour me protéger des gangsters!
Yani, senin gibi temiz kalpli iyi bir insan. böyle haydutlara karışabilir?
- un homme simple et bon - a-t-il pu s'acoquiner avec cette bande de gangsters?
Demek haydutları eğlendiriyormuşum.
J'ai régalé des gangsters.
Gangsterlerimiz Legs Diamond, Bebek yüzlü Nelson, Dillinger...
Nos gangsters à nous : Legs Diamond, Babyface Nelson, Dillinger.
Otomatik silahlı gangster olayı. Üç polis memurunu öldürmüştü.
La terreur des gangsters!
...... polis balosunda veya stadyumda yanındaymış gibi ya da senin bir gangsterle silahlı bir çatışma sonucu nasıl yaralandığını dinlerken gibi?
À vos côtés au bal de la police ou à la blanchisserie? Vous écoutant raconter vos exploits face aux gangsters?
Müdürlerinizi öldüren çetenin bir elemanı olabilir.
- Pire. C'est peut-être un des gangsters qui ont assassiné vos directeurs.
Spor salonunun sahibi, boksörün sahibi, hesapları tutan adam adi gangsterler, beş para etmez adamlar.
Le patron du ring, du boxeur, le comptable, des gangsters, des joueurs minables.
Bir gurup çete üyesi o polisi öldürmüş ve oyuna katılmaması için tehdit edilmiş olabilir ya da belki de yasalarla iyi geçinmeğe çalışıyor, ne bileyim.
Peut-être que des gangsters ont tué le policier... et l'ont menacé... ou peut-être qu'elle veut etre bien avec la loi, je ne sais pas...
Gangsterlerin işlettiği, polisin baskın yaptığı bir yerde çalışmak istemiyorum.
Une boîte dirigée par des gangsters, des rafles, je n'aime pas ça.
Haydut derken neyi kastediyorsun?
Comment, des gangsters?
Turistlerin akın ettiği, yolu düşenin konakladığı mafyaların hedefi... Soğuktan kaçanlar için bir cennet, işsizler için bir işyeri.
La Mecque des touristes, une escale pour les gens de passage, une cible pour les gangsters, un refuge pour ceux qui fuient l'hiver, un lieu pour les gens travailleurs.
Kimi zaman Kızılderililer, gangsterler ; kimi zaman da başka şeyler olur.
Les Indiens, ou les gangsters ou autre chose.
Hayatım boyunca birilerinden kaçtım. Kanun güçlerinden haydutlardan babamdan.
Toute ma vie, j'ai fui... devant les flics, devant les gangsters, devant mon père.
Kimden? Kabadayılar, hırsızlar, ve gaspçılardan.
De gangsters et de voyous...
Kabadayılardan o kadar nefret etmemeyi öğrenmeye çalışacağım.
Faudrait que j'aime un peu plus les gangsters!
Yarım akıllı paranoyak hergeleler!
Stupides gangsters paranoïaques!
Bela geldiğinde, işini bilen suçlulardan gelir.
C'est contre des gangsters aguerris que nous devrons nous défendre.
Evet, duydum. Çok fazla televizyon izliyormuş.
Vous n'êtes que de sales gangsters!
Haydi, patlayıncaya kadar gül. Oldukça iyi bir model, Bugün onu gerçek gibi yapıyorlar, değil mi?
Deux méchants gangsters qui s'affolent pour un petit pistolet en plastique!
Yoksa Mindy's birdenbire gangster yuvası mı oldu?
Mindy est un repaire de gangsters?
İki haydut için, oldukça kibarsınız.
Vous êtes bien polis pour des gangsters.
Çok fazla gangster filmi izlemişsiniz.
Vous regardez trop de films de gangsters.
Başmüftünün gangsterleriyle karşılaşırsan seni öldürürler.
Vous tomberiez sur les gangsters du Mufti, qui vous tueraient.
Taha bizzat babanı öldüren adamlar.
Ce sont les mêmes gangsters qui ont assassiné ton père.
İşsizlik, ırk ayrımı,.. ... gangsterlik, gençlik sömürüsü. Ama yeni 20 yıllık planımız sayesinde sonunda size yetişeceğiz.
Chômage, discrimination, gangsters, délinquance... mais, avec notre plan de 20 ans... nous allons nous rattraper.
İbranice'deki ve Eskenazi dilindeki kelimelerden türemiştir.
Les expressions les plus courantes du jargon des gangsters et des criminels internationaux..
Haydutlarla herhangi bir işim olsun istemiyorum.
Je ne fréquente pas des gangsters.
- Biliyorum ama bu o değil.
Ce sont ces gangsters.
Siz çetesiniz.
Vous êtes des gangsters.