Gececek translate French
4,783 parallel translation
Hayır, canım. Hayır. Geçecek.
- Non, ma chère, non.
Bu hüzünlü günler de geçecek.
- Le malheur commun est l'objet qui réclame nos soins.
Süper geçecek.
Ça va être d'enfer.
Aranızda kim layık? Kanatlı yaratığı öldüren, intikamımı alan ben öldükten sonra tahta geçecek.
Celui parmi vous, assez valeureux pour tuer cette vile creature et venger ma mort celui-la apres moi
Geçecek.
Ça va aller.
Strigoiler gün ışığında halka açık bir yerde saldırıya geçecek değiller ama Dimitri sana kazık vermiyorsa en azından şu yaramaz çocuklardan birini almalısın.
Un Strigoï n'attaquera jamais dans un lieu public en plein jour. Si Dimitri vous donne pas de pieu, prenez ce méchant gadget.
Güzel, söylenilene göre, bu akşam Pacquiao için önerilen 7 00 bin dolarlık gelirden onun cebine sadece 300 bin dolar geçecek.
Sur les 700000 $ parlés sur Pacquiao ce soir, il n'en touchera que 300000 $.
Tamam, geçecek.
Ça va.
Konumuz hayvanların eline geçecek olan yiyecek.
Il s'agit de la nourriture donnée à ces animaux.
İyisin, geçecek.
T'inquiète, ça va passer.
Uçaklarınıza ulaşmanızdan görevi tamamlamanıza kadar geçecek zaman sonuçta yaklaşık bir saat olacaktır.
Entre le moment où vous récupérez vos avions et la fin de la mission, vous avez une heure.
Ama bir yıl içinde petrol yeniden önceki saf haline döndüğünde Geopetrol şirketindeki hisselerin uçuşa geçecek.
Quand le pétrole aura retrouvé sa composition d'origine, vos actions Geopetrol remonteront en flèche.
Savunma sistemlerini ben yaptım. Şu anda da geçecek bir açık bulamıyorum.
C'est moi qui ai créé leur système, je ne parviens pas à le pirater.
- Güzel geçecek.
Ça va bien se passer.
Sonra elinize ne geçecek peki?
Et puis?
Annen hakkımda tekrar iyi düşünene kadar çok uzun zaman geçecek.
Et ça va prendre un certain temps avant que ta mère puisse penser du bien de moi.
Yıllar geçecek ve acın k.çına orantılı olarak büyüyecektir.
Les années passeront et ta rancœur enflera proportionnellement à ton cul.
Kravat biraz rodeo tarzı ama her şey güzel geçecek.
La cravate fait un peu rodéo, mais ça va aller.
Tıpkı sıcak bıçağın tereyağına değmesi gibi termal ısı da kayanın içinden geçecek.
Sa mèche thermique a déjà percé la roche comme un couteau dans du beurre.
Bir gün bu özelliğiniz içi boş, buruşuk taşaklarınızdan zavallı çocuklarınıza da geçecek.
Et un jour, vous transmettrez vos burnes vides et ratatinées à votre pitoyable progéniture!
Öğleden sonrayı biraz geçecek. Geri dönerim.
Une partie de l'après-midi.
Tek ihtiyacımız direksiyona geçecek doğru adam.
Ils ont juste besoin d'être bien pilotés.
Vitaminsiz direksiyona geçecek ; sen ve çam yarması içeride kalacaksınız yani?
Bambi reste au volant pendant que le gros lard et toi, vous entrez?
- Elinize ne geçecek bebek dişi mi?
Une tasse de thé. Rajoutez-y une dent de bébé.
Geçecek Madam.
Cela passera, Madame. Vous allez aimer être ici.
Ömrüm, sürgülenmiş kapılar ardında karanlık bir koridorda mı geçecek?
Mon avenir est-il juste un sombre couloir avec au bout une porte vérouillée?
Kalpazan kapımın içininden ne zaman geçecek merak ediyorsun.
je me demande quand le faussaire va passer ma porte?
Birazdan geçecek.
Ça va passer.
Sayilir. Zamanla geçecek.
Si on veut, ça va s'attenuer.
Şimdi önünden geçecek. 3,2,1.
Il va passer devant toi dans 3, 2, 1...
Baban seninle irtibata geçecek.
Il va prendre contact avec toi.
Sadece 8 takım üst tura geçecek. Bu takımlar bizim uluslararası jürilerimiz tarafından seçilecek.
Dans cette demi-finale, 16 équipes s'affronteront en duel... et il n'en restera plus que huit.
Uçuşumuz çok rahat geçecek.
Installez-vous et profitez de nos services.
Bize bulaşırsanız, liste her bir federalin eline geçecek.
N'essayez pas de nous chercher ou on donne la liste aux fédéraux.
Bugün çok daha farklı geçecek diye umuyordum.
J'avais imaginé autre chose.
Ama... Dr. Lerner'la konuştum, ünlü şair Clara Foss yerime geçecek.
Mais... j'ai parlé au Dr Lerner et Clara Foss, une poétesse renommée, va prendre le relais.
Çok makbule geçecek.
Ça nous dépanne vraiment.
- Ortalığı yıkıp geçecek.
La folie que ça a!
Yine de elimize biraz para geçecek.
Ça nous fera quand même du fric.
Sizin yerinize geçecek kimsenin tavuğuna kışt demeyecek yüzsüz bir bir fırsatçı olacak.
Votre remplaçant sera un opportuniste anonyme qui ne fera pas peur à une mouche.
- Komik hikayelere geçecek olursak...
- Passons aux histoires drôles...
- Kayıtlara geçecek.
- C'est officiel. - C'est officiel.
Yerine başkası geçecek.
Il serait remplacé.
Sadece, daha fazla bakmakla elimize ne geçecek bilmiyorum.
Je ne pense pas que s'y attarder va changer quelque chose.
İnternet milyarderinin güçlenerek yükselişinin anlatıldığı filmin bu seneki ödül döneminde adı sık sık geçecek gibi.
L'histoire de la montée au sommet du milliardaire d'Internet devrait être le meilleur film de la saison.
Valentine, tarihe insanlığın soyunun tükenmesini önleyen adam olarak geçecek.
L'histoire parlera de Valentine comme de l'homme qui a sauvé l'humanité.
Şimdi, denetçi olarak yerine geçecek kişi, Frank.
Maintenant, votre remplaçant comme coordinateur, Frank.
Matthews kazanınca yerine geçecek isme gelirsek...
Concernant celui qui remplacera Matthews lorsqu'il gagnera...
- Onunla tekrar temasa geçecek misin?
Tu vas encore le contacter?
Ne mi geçecek Bay Silver, adalet.
En ce qui vous concerne, M. Silver, la justice.
Üç ay kaşla göz arasında geçecek.
Trois mois, ça passe vite.