English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Geceyarısı

Geceyarısı translate French

693 parallel translation
Kulağa, geceyarısı isminizi çığıran ölüm kuşunun adı gibi gelmiyor mu?
Ce nom ne sonne-t-il pas comme un cri de mort à minuit?
Neredeyse geceyarısı.
Il est presque minuit.
Bu seni, Geceyarısı Denizi'nin bilgesine götürecek olan harita.
Voici la carte qui te guidera jusqu'au vieil homme de la mer de Minuit.
Geceyarısı.
Minuit...
Ancak geceyarısı varırsınız.
Vous pouvez l'atteindre avant la nuit.
" Jesse geceyarısına kadar çıkmazsa, oradayım.
"Si Jesse n'est pas libéré d'ici minuit, je viens le chercher."
Ah, siz de beni geceyarısı terk ediyorsunuz öyle mi?
T'es pas gêné de me laisser seule.
Geceyarısından hemen sonra bazı adamlarla buluşacağım. Onlara ödeme yapacağım.
Je dois remettre de l'argent à minuit.
Sis inecek, geceyarısından sonra da sular yükselir.
Il y a du brouillard, la nuit.
Geceyarısından önce gitmeyiz.
On ne partira pas avant minuit.
Geceyarısı herkes maskesini çıkarmadan onu eve gönderin.
Qu'elle parte avant qu'on se démasque, à minuit.
Rehabilitasyon Merkezi yangınına... " 20 Temmuz 1940, geceyarısı 2 : 53'te müdahale edilmiştir.
Incendie Halfway House 20 juillet 1940.
Oraya vardığımda geceyarısı 2 : 00'ye geliyordu.
Il était presque 2 heures du matin.
- Dum-dum ipucu verdi. Kitty'nin buluşma yeri değişikliği ile ilgili geceyarısı haber getirdiğini söyledi.
Dum-Dum m'a dit... que Kitty était venue chez lui à minuit.
Sen kim olduğunu sanıyorsun da, geceyarısı insanların odalarına...
Vous vous prenez pour qui?
- Geceyarısından önce yola çıkıyorum.
- Je pars avant minuit.
Ama dün geceyarısından sonraya kadar emri almamışlardı.
L'ordre vient d'arriver.
Takip eden cumartesi geceyarısı Londra'dan ayrıldım. Ve şafak sökmeden önce Henry'nin evine ulaştım.
Le samedi suivant, je partis dans la nuit et arrivai chez Henry dès l'aube.
Eğer geceyarısı filmini seyredeceksen, ben yatağa gitmek üzereydim.
J'allais me coucher, mais si tu veux voir un film...
Geceyarısına 12 dakika var.
Il est minuit moins douze.
Geceyarısını iki geçiyor, efendim.
Minuit deux, mon capitaine.
Bay Sampson'la Kaliforniya saatiyle saat geceyarısı 12'de ayarladığınız görüşme için hazırız.
Vous aviez demandé un appel à minuit, heure californienne, pour M. Sampson.
Geceyarısı 12'de kim noktayı koydu?
Qui était là à minuit tapant?
Bill'e Kaliforniya saatiyle geceyarısında bir görüşme mi ayarladın?
Avez-vous demandé un appel pour Bill, à minuit, heure californienne?
Dükkanın geceyarısına kadar onlar için açık kalmasını sağla.
Accordez-leur l'accès au magasin jusqu'à minuit.
Geceyarısında tekrar yedik!
Nous avons mangé à nouveau au milieu de la nuit!
Geceyarısına kadar dönmezsem kumandayı devralın.
Si je ne suis pas de retour à minuit, - prenez le commandement.
En geç geceyarısı.
Midi, au plus tard.
Geceyarısı bir kabağa dönüşüp camdan ayakkabılarımla kaybolacağım.
Puis à minuit, je me transformerai en citrouille et je partirai avec mes pantoufles de verre.
Murray Baba, bölgesel düzenlemelerden dolayı geceyarısı Noel kutlamalarının sabah yedide olacağını bildirdi. Ayrıca şöyle bir ekleme yaptı,
Le père Murray fait savoir que la messe de Minuit sera célébrée à 7 h du matin.
Geceyarısından önce dönmeyiz. O zamana uyumuş olursun.
Et si tu t'endors?
Herşey, geçen bahar bir geceyarısı... Napoli Limanı'nda başladı.
La 1re fois qu'on m'a parlé d'Arkadin, j'étais à Naples.
Bu ilki, geceyarısından şafağa kadar sürer aşıklar kalplerini ve bedenlerini birleştirdiğinde.
Le premier, de minuit à l'aube, quand les jeunes amoureux s'ouvrent leurs c œ urs et leurs corps.
Geceyarısı yok edici Mısır'ın ortasına dalacak ve tüm ilk doğanlar ölecek, Firavun'un ilk çocuğundan hizmetçilerinin ilk çocuklarına dek.
À minuit, le destructeur descendra au sein de l'Égypte et tous les premiers-nés mourront, du premier-né du Pharaon au premier-né de ses serviteurs.
Bu geceyarısı bir fırtınanın kuyruğuna takılmış olacağız.
On va traverser la queue d'un orage.
Eğer geceyarısına kadar dönmezsem paranın hepsi sizindir, çocuklar.
Attendez-moi. Mais si je ne suis pas rentré à minuit le fric est à vous les gars.
Geceyarısı gibi.
Il était á peu prés minuit.
Geceyarısı da olsa. "
( Narrateur ) :
Geceyarısı kalkıp ilahi okuyor.
Ils disent le rosaire à minuit.
- Bu geceyarısı ve yarın da tren var.
- ll y en a un à minuit et un demain.
Bir de geceyarısı havai fişekler atılınca gör.
Attendez le feu d'artifice que l'on va tirer à minuit.
Daha geceyarısı olmadı.
Il est pas encore minuit.
Bugün, geceyarısı Ölü Adam Vadisi'nde göstereceğim sana.
Donc, je te le dirai ce soir à minuit dans la Vallée de la Mort.
Geceyarısı hesabı imzalayacak, cömert ama hayali bir bahşiş ekleyecek ve karanlık gökte havai fişekler yükselirken kendimi bu yapının tepesinden boşluğa bırakacaktım.
A minuit, j'avais l'intention de signer et payer l'addition, d'y ajouter un pourboire tout aussi obscène qu'imaginaire, puis au moment où les feux d'artifice auraient explosé dans le ciel, je me serais jeté du haut de ce grotesque édifice.
Geceyarısı treni Commercy'de durduğunda ona konabilir.
Il le mettra sur le train de minuit qui s'arrête à Commercy.
Geceyarısı ve saat 3 arası sinyallerimi bekle.
Nous guetterons votre signal chaque nuit de 11 h à minuit.
Geceyarısı Denizi'nin Bilgesi...
Le vieil homme de la mer de Minuit.
Basil geceyarısı treniyle
Paris...
Geceyarısına kadar beklemelimiyim?
Vous n'attendez pas la nuit, Beckworth?
Beş, dört, üç... Geceyarısı oldu. Kapıyı açın.
Minuit, le portail s'ouvre, on entend la trompette et le canon!
Oy sandığından manda yönetimi talep ediyorsun, General. Ülke, oy verip geri döndükten sonra geceyarısı olunca onu çalamazsın.
Mais ne vous emparez pas du pouvoir!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]