English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Genellikle

Genellikle translate French

6,094 parallel translation
- Genellikle derken?
- Typique?
O halde Margot'yu genellikle kendinden korumaya yönelik reaksiyonumu anlıyorsunuzdur.
Alors vous comprenez mon besoin de protéger Margot, surtout d'elle même.
Aşırı derecede yanmış bedenler genellikle kas sistemine göre yarılır ; fakat bu daha çok bir kesik gibi görünüyor.
Les corps gravement brûlés ont tendance à se séparer le long des lignes musculaires, mais ça ressemble davantage à une incision.
Genellikle iki ana gruba ayrılırlar :
Il se divisent en deux groupes...
Genellikle çocuklar parolası hit me up ve ben yolda onları gönderin.
D'habitude, les mecs me demandent pour avoir le mot de passe et je les envoies sur la bonne route.
Genellikle...
D'habitude.
Ve bunu arayan erkeklerinde genellikle papağanı oluyordu.
Et les gars qui recherchaient ça, possédaient la plupart du temps des perroquets.
Doğru sözcüklerin kutu sayılarını genellikle yanlış yazıyorlar.
Très souvent le nombre de case ne correspond pas aux bonnes réponse.
Böyle cinayetlerde katil genellikle kurbandan kişisel bir eşya, bir ganimet alır. Böylelikle kendisine yanlış yapan kişi ya da kişilere üstünlüğünü sergilemiş olur.
Dans ce genre de meurtres, le tueur prend un souvenir, un objet personnel, un trophée, qu'il montrera pour souligner sa supériorité sur la ou les personnes qui lui ont fait du tort.
Genellikle hastaları yatıştıran kişi ben olurdum.
D'habitude, je suis celui qui mets les patients à l'aise.
Bir cadının dostları iblisler genellikle bir hayvan kılığına girerler. Kedi, sıçan, kuş ya da kurbağa olabilir.
Chat, rat, un oiseau, ou un crapaud - - ils exécutent toutes sortes de tâches utiles tant qu'ils sont nourris.
Web sitelerindeki Kullanım Koşulları, genellikle birbirinize nazik davranın, uygunsuz davranışlarda bulunmayın gibi şeyler söyler.
Les conditions d'utilisation d'un site web disent souvent : soyez agréable avec les autres, et ne faites rien d'inapproprié.
Genellikle.
La plupart du temps.
Ama ihtimalleri düşündüğümde genellikle işin içinden bir şekilde çıktığını görüyorum.
Mais quand j'estime les chances, j'imagine en général que tu vas t'en sortir.
Genellikle iş konuşmak isteyen biri -
Normalement quand quelqu'un veut te parler affaires...
Genellikle son derece kötü bir İngiliz aksanı ile.
Habituellement avec un accent british très prononcé.
Arka kanallardan iş çevirseydi, ve benim haberim bundan haberim olsaydı her tür diplomatik konuşma genellikle gizli olur.
S'il a servi d'intermédiaire secret, même si j'étais au courant, les communications diplomatiques sont généralement classifiées.
Lea ve Larry genellikle yukarı 6 altındadır ve dışarı ineklerin sağım Domuzu slopping.
Lea et Larryse se lèvent à 6 h pour traire les vaches, nourrir les porcs.
Bir çok insan eti-cins, farkında değilsiniz arkamızda bu adam gibi tavuklar Genellikle katlettiler konum about42 gün eski at.
Peu de gens réalisent qu'un poulet élevé pour sa viande comme celui-ci Ils sont en général abbatu environt 42 jours après leur naissance.
Ve bu genellikle olur 20 ay yaklaşık 18 ay.
Ce qui leur arrive en général entre 18 et 20 mois
Bazen aklına bazı fikirler geliyor, genellikle deli saçması fikirler.
Elle a parfois des idées dans sa tête et la plupart du temps c'est n'importe quoi.
Burası çekişmelidir ama genellikle birbirimizi öldürme yöntemine başvurmayız.
C'est compétitif par ici, mais la plupart du temps nous n'avons pas à nous taper dessus.
Genellikle bir hatıra ya da ganimet olarak alırlar.
En général comme un souvenir ou un trophée.
- Genellikle "başla" demesini bekleriz.
Habituellement on attend qu'il dise "allez".
Genellikle Kocaayak gibi davranmaktan hoşlanır.
Habituellement, il est comme le Yéti.
Bu işler genellikle biraz zaman alır ama Gibbs onu ikna edecektir.
Ceux qui se peignent les cheveux nécessitent plus de temps, c'est vrai. Mais Gibbs y arrivera.
Genellikle, kendimde ; aynaya bakarken.
Normalement, c'est sur mon visage, se reflétant dans la glace.
Bilmiyorum siz de anneniz ya da babanızda bunu gördünüz mü ama genellikle geceleri huzursuz olup dolaşmaya başlıyorlar.
Votre parent le fait peut-être, les patients sont souvent agités et ils errent, la nuit.
Bu kişiler genellikle yaratıcı yöntemlerle zihinsel süreçlerini baskı altında tutmayı başarırlar ve bu da teşhisi geciktirir.
Souvent, ils ont maintenu leurs facultés mentales par leur inventivité et cela a retardé le diagnostic.
Toplantılarınızda bulunmamış olabilirim Leydi Rose ancak akşam yemeğine genellikle ev sahibi tarafından davet edildiğini bilirim.
Bien que je n'aie pas été présentée à lady Rose, je sais qu'il est d'usage d'être invité par l'hôtesse.
Şu an uşağım yok. Kahyamız evdeyken benimle ilgileniyor ama seyahatteyken genellikle kendim giyiyorum.
Notre majordome s'occupe de moi à la maison, en voyage je me débrouille.
- Genellikle. Yani şimdi bir kurban olduğunuzu söylüyorsunuz.
Alors maintenant, vous dites que vous êtes une victime.
Genellikle askeri uydular kullanılarak dünyanın her yerine uçurulabilir.
Ils sont habituellement dirigés depuis l'autre moitié du monde. en utilisant les satellites militaires.
Genellikle Waimano Stream civarında kamp kurar.
Il fait souvent du camping autour de Waimano Stream.
Genellikle 5 bin dolar.
Habituellement, 5000 dollars.
İnsanlar genellikle eşlerini birlikte getirmezler mi?
Donc les gens viennent avec leurs conjoints?
- Doğrudur. - Rap şarkıları genellikle agresif ve serttir,... siz de benden daha yumuşak söylemek için sözlerini komik hale getirmemi istediniz.
Le rap est en général agressif et dur et vous vouliez vous moquer des paroles en les chantant de façon douce.
Sizin genellikle bir savunmaya saldırı şekliniz bu.
C'est ta manière d'attaquer n'importe quel argument.
Vay vay. Ben genellikle...
Wow, je n'ai pas l'habitude de...
Genellikle odasında dururdu.
Il reste dans sa chambre.
Genellikle bu gömleği olurdu ama bazen de daha derinden bir şeydi.
En général, c'était juste sa chemise. Mais parfois, c'était quelque chose de plus profond.
Kritron soğuk katotlu bir gaz tüpüdür. Genellikle nükleer silah tetikleyicilerinde kullanılır.
Le krytron est un tube à gaz à cathode froide utilisé pour déclencher des armes nucléaires.
- Belki de. Gerçi bütün iyi komplolarda olduğu gibi genellikle birden fazla dahil olan var.
Comme dans tout bon complot, plus d'une personne est impliquée.
Genellikle yalnızca kredi ve alçaklığı alan tek adam olmasına rağmen.
Je pensais que d'habitude un seul homme en prenait le mérite et le déshonneur.
Doktorlar genellikle tıbbi malzemeleri evin deposundan almazlar.
Les docteurs n'achètent généralement pas leur matériel médical au magasin de bricolage.
Pıhtı hücrelerin işlevi genellikle kanın pıhtılaşmasında yardımcı olur.
Le rôle des plaquettes, par exemple, est d'aider le sang à coaguler.
Aslında, genellikle böyle.
C'est... c'est même souvent comme ça.
Jim, teröristler genellikle uçakları düşürürler, indirip motoru kapatmazlar.
Jim, les terroristes font généralement crasher les avions, ils ne les font pas atterrir ni les éteignent.
Ya da "bugün seçilmiş olmayı umuyorum" örneğindeki gibi. - Genellikle isimden ayırmak zordur....... ama bazen ayırabilirsiniz. Ne var?
Comme dans "je veux aller manger" ou "j'espère être choisie aujourd'hui".
Genellikle Crescent Circle'da ava çıkıyormuş.
Il chasse plus souvent à Crescent Circle.
Genellikle böyledir o.
Il est toujours comme ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]