English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Genç mi

Genç mi translate French

1,013 parallel translation
- Geçen yıl 17'diydin. - Çok genç mi, çok yaşlı mı?
Tu en avais 17 l'année dernière.
Genç mi evlendiniz?
Vous vous êtes mariée très jeune?
- Amma yorucu. Çılgın bir genç mi yani?
Une enfant terrible?
Peki, genç mi?
Elle est jeune?
Bu, genç Kurbağa Surat değil mi? Seni burada görmek ne güzel.
Mais c'est ce jeune Face de Crapaud!
- O, Johnny Weissmuller mi, genç adam?
Non, malheureusement.
Genç bir bayanın kız kardeşi için endişelenmesi kabul edilemez mi?
Qu'une jeune femme pense à sa sœur?
Genç gelini yoldan çıkarmamalıyız, değil mi, Jasper?
Il ne faut pas égarer la jeune mariée.
O güzel, çekici, zeki, genç bir kız değil mi Bay Smith?
C'est une belle, charmante, intelligente jeune femme, n'est-ce pas, M. Smith?
Genç bir hödükle bağlantısı olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi?
Vous ne pensez pas tout de même pas que ce jeune plouc va réussir à vivre à ses crochets, hein?
Ben mi genç?
Moi, jeune?
Horace Perkins yakışıklı bir genç, değil mi?
Il est plutôt bel homme ce jeune Horace Perkins, non?
Hava kuvvetleri için çok genç değil mi?
Il n'est pas un peu jeune, même pour l'armée de l'air?
Genç bir pilot var, Tura'ların, ama özellikle Bayan Tura'nın arkadaşı. Doğru, değil mi?
Un jeune aviateur, très bon ami des Tura, surtout de Mme Tura, n'est-ce pas?
Sizin için biraz genç değil mi?
Elle est jeune, non? .
Genç adam, fark ettiniz mi saat çoktan 7 : 00?
Savez-vous qu'il est plus de 19 h? Moi, j'ai 18 h 30.
Bayan Carmody, genç rahip henüz gelmedi mi?
Mme Carmody, le jeune prêtre est-il arrivé?
Genç adam, acaba... bu, St. Louis'teki rahiplerin resmi kıyafeti mi?
Jeune homme, je peux vous demander... si c'est la tenue officielle des prêtres à St Louis?
- Bir anda çok daha genç göründün. - Öyle mi?
Vous paraissez plus jeune tout d'un coup.
- O genç adamla tanışacaksın diye mi?
- Pour rencontrer ce jeune homme?
Genç savaşçıların böyle konuştuklarını görmezden gelmeliyim. Ama en önemli konumuz bu değil mi?
Je comprends que de jeunes guerriers parlent ainsi, mais c'est indigne de toi, Kataoka.
- Genç bayana bilgi verdin mi? - Hayır, henüz değil.
Non, pas encore.
Burada olmak için çok genç değil mi?
- 25 ans. Un peu trop jeune, non?
- Geri döndün öyle mi genç adam?
On est rentré?
Kek yoktu. Genç mi?
Est-elle jeune?
Böyle sarhoş olunca dertlerin biteceğini mi sanıyorsun genç adam?
C'est ça, l'amour, pour toi. Tu as bu...
Anlıyorum, bu genç İsveç'ten gitmeye niyetli, öyle mi?
J'ai compris. Un Suédois qui veut quitter la Suède.
Sen genç ve iyi birisin, değil mi?
Tu es fier de toi?
Genç Twist'i mi kastediyorsun?
Ah, le jeune Twist!
O genç adamın silahını kullanmayacağını biliyorsun, değil mi?
Vous savez que ce jeune homme ne va pas utiliser son arme, n'est-ce pas?
Bir orkestrayı yönetmek, genç bir besteci için büyük bir hayal değil, değil mi?
Faire répéter un orchestre n'est pas le rêve d'un compositeur.
Austin, ne hoş bir genç, değil mi?
N'est-ce pas un jeune homme charmant?
Genç kadınlar çağrına güven içinde karşılık verebilsin diye mi?
Pour y recevoir des jeunes femmes?
Genç Ascoyne mi? Henry mi?
Le jeune Ascoyne?
Eğer krallığımdaki bütün evlenmemiş genç kızlar da bir şekilde orada olursa, onlardan birine ilgi duyabilir, öyle değil mi?
Si toutes les jeunes filles célibataires de mon royaume... se trouvaient là, eh bien, il serait intéressé par l'une d'elles, n'est-ce pas?
Genç bayan, Dr. Chumley'ye geldiğimi söyleyin, yoksa ben mi söyleyeyim?
Informez-le de ma présence. - Dois-je le faire moi-même?
Neden mi, geçen sonbahar, genç bir evli kadın tapınağa gitmişti. O ve hizmetçisi dağlarda ölü bulundu.
L'automne dernier, une jeune femme et sa suivante ont été retrouvées mortes derrière le temple de Toribe.
- Senin için biraz genç değil mi?
Elle n'est pas jeune pour toi?
Julie, Genç teğmenin bize eskortluk yapması çok hoş değil mi.
C'est aimable de la part du lieutenant de nous escorter.
Acaba genç olmak bu kadar istenecek bir şey mi?
J'en viens à me demander si la jeunesse mérite un tel prestige.
- 4 bin mi, saçmalama. Lautrec henüz çok genç bir adam.
Lautrec est encore très jeune.
Genç bayan, sizce bu adil mi?
Ma jeune dame, est-ce juste et équitable?
Genç birisi mi?
Jeune?
Bütün yönetmenler genç hanımları yapımcının yanına davet eder mi? Hayır...
Tous les réalisateurs invitent-ils les filles à la table du producteur?
Ne de olsa genç bir kız annesini yanında ister. Öyle değil mi?
Toute jeune fille aime avoir sa mère auprès d'elle.
Şu genç olan, değil mi?
Ce jeune-là aussi.
Kadının genç olması sorun teşkil eder mi?
Son âge a-t-il de l'importance?
Evet, adam genç, değil mi?
Il est assez jeune, non?
Broadway'de yürüyüp geçen her genç çocuğa bak diye mi?
Pour dévisager les jeunes garçons qui passent?
- Ve genç prense bir zarar gelmedi mi?
- Le prince est-il blessé?
- Genç bayana meyve ikram ettin mi?
- Tu as offert des fruits à la jeune dame?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]