Geçebilir miyim translate French
211 parallel translation
- Geçebilir miyim lütfen? - Pekala. Onu gördü.
Je suis juste à la recherche de quelqu'un.
Geçebilir miyim lütfen?
Laissez-moi passer.
- Ringe geçebilir miyim?
- J'aimerais atteindre le ring.
- Sence Toohey'i geçebilir miyim? - Hayır. Hayır, geçemezsin.
- Tu crois qu'ils m'accepteraient?
Sıranın arkasına geçebilir miyim?
Puis-je passer à l'arrière?
Geçebilir miyim?
Je peux entrer?
Yan yol? Oradan geçebilir miyim?
Et le trottoir... je peux y aller à pied?
Geçebilir miyim?
Laissez-moi passer.
Affedersiniz. Şuradan geçebilir miyim?
Je voudrais passer.
- Geçebilir miyim?
- Je peux?
Ben... sıramı geçebilir miyim?
Je peux... passer mon tour?
Hey, geçebilir miyim?
Je peux passer?
- Geçebilir miyim?
- Je peux passer là?
- Geçebilir miyim?
- Laissez-moi passer.
İzin verirsen geçebilir miyim?
Auriez-vous la gentillesse de me laisser passer?
Geçebilir miyim?
Excusez-moi!
- Geçebilir miyim?
- Laisse-moi passer!
Geçebilir miyim, efendim?
Je peux passer, monsieur s'il vous plaît? - Je vous en prie.
Sokakta bekleyenin yanından geçebilir miyim?
Celui qui est devant, je peux passer à côté?
Her zaman kaldığım hücreye geçebilir miyim?
Je serai même pas seul! Pas pour longtemps.
- Geçebilir miyim, lütfen?
- Puis-je passer? - Asseyez-vous.
- Geçebilir miyim lütfen?
- Je peux passer? - Pour quoi faire?
Geçebilir miyim lütfen?
Puis-je passer, s'il vous plaît?
Gerçekten çok çalışırsam, geçebilir miyim?
Si je travaille bien, tu crois que je l'aurais?
Onu koşuda geçebilir miyim acaba?
" de courir plus vite,
- Ana! Ana, geçebilir miyim? - Fernando, Fernando.
Anna, s'il te plait, pousse toi de là.
Affedersiniz, geçebilir miyim?
- Oui. Pardon. Pardon, je voudrais passer.
Lütfen, izninizle geçebilir miyim?
Pardon, je m'excuse, peut-on passer!
Geçebilir miyim?
Permettez que je passe?
Beni çağırıyor. Geçebilir miyim?
Puis-je passer?
Madem 813 hazır o odaya geçebilir miyim?
Je suis à la 811, mais puisque la 813 est prête, je peux la garder?
Affedersiniz. Geçebilir miyim?
Vous permettez?
Başka bir koltuğa geçebilir miyim?
Un autre siège?
Önüne geçebilir miyim?
Je peux passer devant?
Önünüze geçebilir miyim? "
" Oui, vas-y.
Affedersiniz. Lavaboya gitmem gerek. Geçebilir miyim?
Excusez-moi, je dois aller aux toilettes.
Ama ben geçebilir miyim?
Mais moi, est-ce que je peux?
- Peki, geçebilir miyim, geçemez miyim?
- Alors, je peux, oui ou non? - Oui! Oui!
- Buradan tekrar geçebilir miyim?
Puis-je repasser là?
Johnstone. Dümene bir de ben geçebilir miyim?
Tu me laisses essayer un coup?
Klavyenin başına geçebilir miyim?
Laissez-moi le clavier une minute.
Geçebilir miyim?
Je passe.
- Geçebilir miyim? - Tabi.
Je vais aux toilettes.
Bu defa pas geçebilir miyim?
Est-ce que je peux l'avoir "pour emporter"?
Buradan geçebilir miyim, George?
Je peux marcher ici, George?
Affedersiniz, geçebilir miyim?
Excusez-moi, laissez-moi passer.
Yanından geçebilir miyim? Merdivenleri tırmanıp binadan çıkabilir miyim? Saniyeler geçiyor.
Passer, grimper l'escalier, et sortir en l'espace de quelques secondes.
Sakıncası yoksa onu ne kadar sevdiğimle ilgili zırvaları es geçebilir miyim?
Je peux sauter le couplet j'adore ton scénar?
Ben mi hayal dünyasında yaşıyorum? Seni bu konuda geçebilir miyim?
Moi, un rêveur?
Affedersiniz, geçebilir miyim. lütfen?
Excusez-moi, s'il vous plaît,
Pardon, geçebilir miyim? Pardon.
Pardon, pardon, excusez-moi.