Gilroy translate French
267 parallel translation
Bir yıl önce Gus Gilroy'a kaçtığında neler hissettiğim umurunda değildi!
Tu disais pas ça quand t'es partie avec Gus Gilroy!
Şansın varmış ki peşinden gelmemişim. Yoksa seni Gus Gilroy'un şık bir kravatıyla boğardım!
Si je l'avais fait, je t'aurais étranglée avec une cravate de Gilroy!
Orada, Gus Gilroy diye bir adam ve "The Gaslighters" adlı bir grubu vardı.
Puis, il y a eu le groupe. "Gus Gilroy et les briquets à gaz".
Onlarla bir deneme kaydı gerçekleştirdi. Ve sonra ben daha anlamadan birlikte New York'a kaçtılar.
Elle a enregistré un disque avec eux, et elle est partie à New York avec le Gilroy en question.
" Pete Gilroy'un ağırlığı ve boğazındaki giderek sıkan ilmik, vahşi kısrağın hızını kesmeye başladı.
" Le poids de Pete Gilroy et le nœud qui se resserrait... autour de son cou... commencèrent à ralentir la jument sauvage.
Müfettiş Gilroy ve Çavuş Lincoln.
Inspecteur Gilroy et Sergent Lincoln.
- Ortaya çıktı. Jim Gilroy adıyla son beş senedir Joplin, Missouri'de yaşıyormuş.
Il a réapparu sous le nom de Jim Gilroy et a vécu cinq ans à Joplin dans le Missouri.
Olay yerindeki araba Jim Gilroy adına kayıtlı.
La voiture sur le lieu du crime appartenait à Jim Gilroy.
Jim Gilroy'un disiplinini takdir etmelisin. Onun gibi dürtüleri olan bir adam son beş senedir suskun kalabilmiş.
Gilroy a fait preuve de discipline en restant tranquille ces cinq dernières années.
Polisimi vuran Jim Gilroy'u tanıyor musunuz?
Vous connaissez Jim Gilroy? Il a tué un de mes agents.
Ne demek istiyorsun? Katilin Jim Gilroy olmadığını mı söylüyorsun?
Vous insinuez que Jim Gilroy n'est pas le tueur?
Senin Gilroy diye tanıdığın adamı biz Jake Waterston olarak tanıyoruz.
L'homme qui est pour vous Gilroy est pour nous Jake Waterston.
- Gilroy.
- Gilroy.
- Gilroy uzun boyluydu. Bu kişi çok daha ufak.
- Il fait 1,88 m. La personne est petite.
Eğer Gilroy arabayı kullanmıyorsa ve yolcu da değilse, o zaman hangi cehennemde bu?
Si Jim Gilroy ne conduit pas et qu'il n'est pas passager, où est-il?
Gilroy bize yalan söyledi.
Gilroy nous a menti.
- Jim Gilroy'un arabasının yerini belirledik. - Nerede? Buradan iki saat güneydeki Springdale, Arkansas'ta.
On a repéré la voiture de Jim Gilroy à Springdale, dans l'Arkansas.
Gilroy'un banka hesaplarına erişebilir miyiz buradan?
- Je peux consulter le compte de Gilroy?
Gilroy son birkaç senedir, oldukça düzensiz bir hesap bakiyesini sürdürmüş.
Le solde de son compte fluctuait depuis ces deux dernières années.
On ay önce, Gilroy'un adına bir hesaba... 7000 dolarlık bir havale yapılmış.
Il y a dix mois, un virement de 7000 $ a été fait au nom de Gilroy.
Gilroy, Maddie'nin bebeğini alıp sattı... ve kendine bir televizyon aldı.
Gilroy a vendu l'enfant de Maddie et s'est acheté une télé.
Gilroy'un hesabına havaleyi yapan kim?
Qui a transféré l'argent sur le compte de Gilroy?
Yani Gilroy Maddie'nin bebeğini aldı, ve avukat Barnard'ı tutup, satması için ona komisyon verdi.
Gilroy a pris le bébé de Maddie et l'a vendu grâce à Barnard.
Sheena Gilroy'un dairesindeyim.
Chez Shana Gilroy.
Adım Gilroy.
Je m'appelle Gilroy.
Bay Gilroy?
- D'où cela vient-il?
Dr. Gilroy'ın onlardan bir kütüphane oluşturduğunu söylerler, ve ilk fırsatta onu görüp, bir kaçını alıp alamayacağımı sorarım.
Il paraît que le Dr Gilroy possède une bibliothèque. La prochaine fois, je lui demanderai si je peux lui en emprunter un.
- Gilroy'u bulana kadar pek görünme.
Juste le temps que je ramène Gilroy.
Gilroy ne evde ne de yazıhanede.
Gilroy est ni chez lui ni à son bureau.
Gilroy'un bunları paraya çevirmesi için kızın imzası gerek.
S'il veut se faire du blé avec ces transactions, il lui faudra la signature de sa copine.
Gilroy seni fırıldak gibi döndürüyor değil mi?
Gilroy vous a bien eu.
Suç artsın da emlağı ucuza kapatsın diye Gilroy, polisleri o bölgeden uzak mı tuttu?
Gilroy a réduit les patrouilles pour qu'augmente la criminalité et baisse l'immobilier?
Değil. - Gilroy kötü.
Gilroy est pourri.
Sedona Tellez.
La maîtresse de Gilroy.
- Gilroy beni sokakta istiyor. - Ayak işlerini niye ben yapacakmışım?
Pourquoi ferais-je vos recherches?
Böylece Gilroy'u ve onları yakalamanın itibarı senin olur.
C'est vous qui les aurez arrêtés, Gilroy y compris.
Gilroy için biraz karmaşık.
C'est trop complexe pour Gilroy.
Gilroy'u tanımıyorum.
- Je connais pas de Gilroy.
Suçla bağlantılı tek kişi Gilroy değil.
Elle n'implique pas que Gilroy.
Gilroy'un vur kaçının tanığı.
Le témoin du délit de fuite.
Bir polis arkadaşı Gilroy için örtbas etmiş diyor.
Un flic aurait nettoyé pour Gilroy. Qui donc?
- Gilroy'u indirmemi istedin o seni indirmeden önce.
Vous vouliez que Gilroy tombe avant vous.
Gilroy bir şey bulacağımızı düşünüyor.
Gilroy pense que l'arme y est.
Savcılık bürosundan Bay Gilroy'u tanıyorsun. - Tabi.
Vous vous connaissez...
Jim Gilroy asla silah kullanmazdı.
- Gilroy n'a jamais utilisé de revolver.
İkinci kan örneği, A-negatif, Gilroy'un kan tipi.
C'est celui de Gilroy.
Ateş edilirken Gilroy'un yaralandığına dair hiçbir kanıt yok.
On a aucune preuve qu'il ait été blessé lors du tir.
- Gilroy'un direksiyon başında olduğundan pek emin değilim.
- Ce n'est peut-être pas lui au volant.
Bu Jim Gilroy.
C'est Jim Gilroy.
Gilroy'un sevgilisi, anahtar.
C'est la clé.
- Onu kendin bul.
- Gilroy me veut sur le terrain.