English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gizlice

Gizlice translate French

6,041 parallel translation
- Yani gizlice alınca beleş oluyor.
Enfin, gratuit pour moi. Tu portes du maquillage?
Justin'in... karınız beni dans partisinde bir bardak votkayı, gizlice içerken yakalamıştı.
Votre femme m'a attrapée buvant de la vodka au bal des deuxièmes années.
böyle sessiz gizlice gelmeye bayılıyorum mu sanıyorsun?
Vous croyez que j'aime ça?
Henry konserdeyken, evine gizlice giriyorum, ve ona bir sürpriz parti hazırlıyorum.
Pendant qu'Henry sera à ce concert, J'irai chez lui, pour lui préparer une fête surprise.
Sıkıcı evine gizlice girdim ki eğlenceli bir şeyler planlayabileyim.
Je suis entrée dans son ennuyante maison, pour organiser quelque chose d'amusant.
- Ne zaman gizlice eve gidip yedek hindiyi alacaksın?
Combien de temps avant que tu t'échappes de la maison
Gizlice arka merdivenlere gideriz.
On va se faufiler dans les escaliers.
Tamam, ben yukarıya çıkıp, dağın etrafından dolaşarak Zaofu'ya arkadan gizlice girelim derim.
Je propose de faire le tour par la montagne pour entrer dans Zaofu.
'Slovenyalı yetkililer Kosova'daki güvenli bir kimyasal tesise...'... gizlice girilme olayını araştırıyor.
'Les autorités slovènes enquêtent sur un vol'dans un labo chimique à Kocevje.
Bildiğiniz gibi Ajan May birine takip cihazı yerleştirmenin asıl olayı onu gizlice takip etmek zorunda olmamanızdır.
Vous savez agent May, le but d'implanter un traceur à quelqu'un et que vous n'avez plus à le suivre partout. Ou vous ne faîtes que passer dire...
Bu arada Kuvira, gizlice bataklıktaki sarmaşıkları biçmektedir.
Pendant ce temps, Kuvira collecte des plantes spirituelles.
Malcolm bıçaklandığım zaman beni oradan gizlice çıkardı.
Malcolm m'a fait entrer clandestinement dedans après que j'ai été poignardé.
Bay Agos, Savcı Yardımcılığı yaptı Sayın Yargıç,... burada çalışırken, gizlice Lemond Bishop için de çalışıyormuş. - Ne?
M. Agos était assistant du procureur, et pendant qu'il travaillait ici, il travaillait aussi secrètement pour Lemond Bishop.
Cary'nin Eyalet Savcılığında çalışırken gizlice Bishop için çalıştığını ima etmeye çalışıyorlar.
Ils essaient de démontrer que Cary travaillait secrètement pour Bishop lorsqu'il était au bureau du procureur.
Altında gizlice bir şeyler aramıyordum havuzunuzu.
Je ne fouillais pas sous ton lavabo.
Randall'ın evine gizlice girerken çekilmiş videon var.
Nous avons une vidéo de vous vous faufilant dans la maison de Randall.
Randy'nin evine gizlice girdim ama sadece yatak odasına parfümümü sıkmak için.
Je me suis faufilée chez Randy mais c'était uniquement pour parfumer sa chambre.
Of be, Happy internette bu ayaklara gizlice bakmak için tonlarca para ödeyecek koca koca siteler var.
Décidément, Happy, tu sais qu'il y a des sites entiers sur Internet qui paieraient une fortune pour jeter un coup d'œil à ces orteils.
Yasalara uygun, delil bırakmayarak gizlice tacizini sürdürdü.
Il agit en respectant la loi, n'a pas laissé de preuves, et il espionne par procuration.
Yapmasaydim, muhtemelen sen beni gizlice kovmazdin.
Sinon, vous ne m'auriez pas viré secrètement.
Onu gizlice görmem gerekiyor.
J'ai besoin que tu ailles le voir au QT.
Bizi koca Kolhis ordusundan gizlice Palladion'u almamız için gönüllü kıldığını varsayıyorum.
Je crois que tu nous as porté volontaire pour récupérer le Palladium juste sous le nez de toute l'armée de Colchis.
Eğer bilseydi o bilgiyi de atlası aldığı şekilde polise verirdi. Gizlice.
Si c'était le cas, il aurait passé l'info à la police aussi anonymement qu'il a acheté l'atlas.
Bunu gizlice halletmeliyiz.
Nous devrions garder cela secret.
Güvenlik görüntülerinden atın gizlice fotoğrafını çektiğini gördüm.
prendre des photos de lui...
- gizlice...
- en secret...
Demek istediğim gizlice.
En secret.
Rastgele bulduğu liseli kızların cep telefonlarına gizlice girerek onlara yüz kızartıcı fotoğraflar ya da mailler gönderiyormuş.
Cet homme a aussi un passé de piratage de téléphones de lycéennes aléatoires et de garder les photos embarrassantes pour une rançon ou les poster en ligne.
Gizlice de yapmıyordum bunu. Öldürüp, kafasını duvara asmak istediğiniz bir geyiği gizlice takip ederseniz. Sonra da silahı nasıl iyi kullandığınızla ilgili hikâyeler anlatırsınız.
Ça n'était pas de la traque, comme on traque une proie... pour en faire un trophée et se vanter auprès des potes.
Bu gizlice takip etmek değil, hele ki casusluk hiç değil.
Ce n'est pas de la traque, même pas de l'espionnage.
Gizlice alışveriş yaparız.
Tu paies, et on te fournit.
Kitabı bitirdikten sonra keşiş gizlice asistanının portresinin içine girmiş.
Une fois le livre achevé, en remerciement... Le moine a subrepticement glissé le portrait de son assistant dans le volume.
Cadılar gizlice aramızda yaşıyor.
LES sorcières vivent parmi nous en secret.
Sapık, gece gizlice girerken camı kırmış ve bir kaç tane iç çamaşırı çalmış.
- Le harceleur a brisé cette fenêtre pour entrer cette nuit-là. Et lui aussi a volé des sous-vêtements.
Aslında o kadar iyi ki gece herkes evine gittikten sonra gizlice sette Hyde'ın laboratuvarına girip beher kabına boşalabilirim.
Il marche si bien, en fait, que ce soir, quand tout le monde rentre à la maison, il se peut que je me faufile sur le tournage, dans le laboratoire de Hyde, pour me branler dans un gobelet.
Bunun vakti geldiğinde senden gizlice Elser'i yok etmeni istiyorum.
Dans une telle situation je vous prie... de liquider Elser.
Sonra arkadan gizlice gir. Benim eve çık.
Sors, rentre par-derrière et monte chez moi.
- Ne diye gizlice yanaşıyorsun?
Pourquoi arrives-tu comme ça sans bruit? Désolé.
Ney? Gizlice ölüyor muyuz?
Est-ce que tu es en train de mourir?
Gizlice çıkmamalısın.
C'est pas bien de faire le mur.
İstediği gibi güneye gideceğiz,... ama sonra gizlice dönüp O lanet yerden Weaver'ı alacağız.
On va aller au sud, comme il le veut, ensuite on fait demi-tour, et on récupère Weaver.
Tek yapmamız gereken şehre sızıp... Büyük Anten'e girip annemin yerini tespit etmek... ve gizlice kaçmak.
On n'a qu'à s'introduire en ville, entrer dans la Grande Antenne, trouver ma maman avec ça et s'en aller en douce.
Bu gece gizlice okula gireriz. O kapıdan gireriz. Sahneyi mahvederiz.
Cette nuit, on entre ici par cette porte, on bousille le décor.
Baksana, benim için biraz gizlice araştırma yapabilir misin?
Écoutez. Est-ce que vous pourriez faire quelques recherches discrètes pour moi?
Normal zamanda, siz ve ekibiniz, bu terör örgütünü durdurmak için gizlice içeri sızmak üzere görevlendirilirdiniz ama biz bunun olmasını engellemek için gereken önlemimizi almış bulunmaktayız.
Normalement, vous et votre équipe serait chargé d'infiltrer et de perturber ce réseau terroriste, mais nous avons pris des mesures pour éviter que cela se produise.
Bu olay IMF'in gizlice Kremlin'e sızdığı hafta yaşanmıştı.
C'était la même semaine ou Mission Impossible à infiltré le Kremlin.
Gizlice odasına mı girdin?
Tu as fouiné dans sa chambre?
Birazdan gizlice kaçmalıyım.
Il va falloir que je file.
Anneni gizlice geçmede nasıl - bu kadar iyi olduğuma inanamıyorum. - Evet.
J'évite ta mère comme une pro!
FRANSIZ SÜİTİ, NAZİLERİN FRANSA İŞGALİ SIRASINDA GİZLİCE YAZILDI.
SUITE FRANÇAISE FUT ÉCRIT DURANT L'OCCUPATION NAZIE DE LA FRANCE
Böyle gizlice giremezsin buraya.
Tu peux pas venir ici comme ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]