Gladys translate French
520 parallel translation
- Zavallı Gladys de öyle.
- La petite Gladys aussi.
Yine mi Bayan Gladys?
Encore, Mlle Gladys?
Elbette seninle evlenmek istiyorum. Ama anlamıyor musun Gladys? Bu önce geliyor.
Bien sûr que je veux t'épouser, mais essaie de comprendre, Gladys, ceci passe avant.
İftira davasını kaybedince... zavallı Ed Glover'a olanları hatırladın mı?
Gladys, tu te souviens du pauvre Ed Glover? Celui qui avait perdu son procès?
- İntihar etmemi mi istersin?
- Gladys, tu veux que je me tue?
Ertesi gece, Gladys ve ben...
Et le soir suivant, Gladys et moi...
Bir şey olmaz Gladys.
Tout ira bien, Gladys.
- Bu mu oluyor? - Lütfen.
- Gladys, s'il te plaît.
- Sen harika bir kızsın Gladys.
- Vous êtes une fille bien, Gladys.
- Burada olduğumu söylemedin mi?
- Gladys? Tu lui as dit que j'étais là?
Gladys özür dilemek mi istedi?
Gladys, s'excuser?
Alo, Gladys?
Allô, Gladys?
Yapma Gladys, bu laflar sana hiç yakışmıyor.
Allons, Gladys, je ne vous reconnais pas.
Gladys'den haber gelince detayları da yazarız.
Gladys nous donnera les détails saignants.
Gladys sizi evde yakalasaydı... onun merhametine gerek kalmayacaktı.
Nous n'avions pas besoin de la supplier. Il suffisait que Gladys fasse irruption là-bas.
Alçak, düzenbaz sıçan... Gladys'e aşık numarası yapıyor.
Ce misérable manipulateur fait croire à Gladys qu'il l'aime.
Gladys şimdi ona kanıyor olabilir ama işim bitince onun ne halt olduğunu görecek.
Gladys lui mange peut-être dans la main. Mais bientôt, elle la mordra!
- Gladys ile konuştun mu?
- Tu as appelé Gladys?
- Gladys geldi.
- Voilà Gladys.
- Gladys, bu ne sürpriz.
- Gladys, quelle surprise!
Bu, sana söz ettiğim hanım, Bayan Gladys Benton.
Je vous ai parlé de Mlle Gladys Benton.
Demek sen ve Gladys hiç evlenmediniz, öyle mi?
Alors Gladys et toi n'avez jamais été mariés?
- Dinle Gladys...
- Ecoute, Gladys...
Bu işi yüzüne gözüne bulaştırdın. Hepsi de Gladys'i ayartman yüzünden!
Tu as vraiment fait un beau gâchis, et tout ça pour chiper Gladys!
Gladys yeryüzündeki son dişi de olsa, onu ayartmazdım.
Ecoute, pour rien au monde je ne chiperais cette poule!
Gladys'i gördün mü?
T'as vu Gladys?
Kapıya bak Gladys.
La porte d'entrée.
- Ne var Gladys?
- Qu'y a-t-il, Gladys?
İçeri al Gladys.
Faites-la entrer, Gladys.
Gladys...
Gladys est...
Gladys de gözyaşlarına boğuldu.
Et Gladys ne cesse de pleurer.
Gladys çalışacak durumda değil.
Elle est incapable de travailler. Vraiment.
Haydi Gladys.
Allons, allons.
Neşelen.
Courage, Gladys.
Gladys, doğrusu da bu.
C'est ce qu'il faut se dire, Gladys.
Affedersiniz, Horace trene yetişecekmiş içeri gelip vedalaşabilir miymiş?
Pourriez-vous dire à Gladys que Horace doit prendre son train... et qu'il aimerait lui dire au revoir?
Zavallı Gladys de.
Et cette pauvre Gladys.
Gladys'in seni geçirmesini istersin, değil mi?
Vous aimeriez que Gladys vous accompagne à la gare?
- Gladys çok yakışmış.
- Très élégante.
- Gladys'i kaybediyoruz.
- Gladys nous quitte.
Gladys HKKD'ye katıldı. Gidiyor.
Gladys s'est engagée dans les WAAF à Aldershot.
Gladys, sen kartları Louis'e ver, ben de kapıya bakayım.
Donnez le paquet à Louis. Je vais ouvrir.
Gladys'ninki ise karo yedilisi.
Gladys, le 7 de carreau.
O da Basil Hallward'un yeğeni Gladys idi. Dorian'ı çocukluğundan beri seviyordu.
la nièce de Basil, Gladys, qui l'aimait depuis son enfance.
Dorian için endişelenmeyin Bay Hallward.
C'est moi, non Dorian Gray, que Gladys épousera.
Gladys sonra bana katılacak.
Gladys me rejoindra plus tard.
- Gladys gider.
- juste Gladys.
Gladys'in "G" si.
"G" comme Gladys.
Hangisini tercih edersin Gladys,
Qui préfères-tu?
Gladys benimle evlenecek.
Je n'ai rien à dire.
Ve Galdys'in sana duyduğu hayranlığı düşündükçe...
Je tremble quand je pense à l'amour de Gladys pour vous.