Goliath translate French
326 parallel translation
Kudretli Golyat!
J'ai nommé Goliath le Magnifique.
Şimdi de kudretli Golyat... topun fırlattığı 45 kiloluk gülleleri yakalayacak.
Maintenant, Goliath va rattraper trois boulets de 45 kg chacun, tirés par des canons.
Arkadaşı Golyat. O salak.
À son ami, cet idiot de Goliath.
Golyat'ın peşindeydin hani?
Vous ne cherchez pas Goliath?
O zaman Golyat nerede?
Où est Goliath?
Ordövr. Golyat! Bu işin sonuna kadar gideceğim.
Goliath, je vais être clair.
Ben Golyat'ım.
Je suis Goliath.
Açık konuşayım Bay Golyat, haksızlık gördüm mü... düzeltene kadar rahat edemem, hepsi bu.
Honnêtement, M. Goliath, je déteste l'injustice.
Peki Bay Golyat.
D'accord, M. Goliath.
Golyat'tan korkma.
Il faut pas avoir peur de Goliath.
Çam yarması. Golyat.
C'est Goliath.
Parayı her yerde aradık. Ama bakmadığımız bir yer var. Golyat'ın odası.
On a cherché l'argent partout, sauf à un endroit : chez Goliath.
Söylesene Golyat nasıl uyuyor?
Comment Goliath dort-il?
Burası Golyat'ın odası.
C'est la chambre de Goliath.
Bu Golyat'ı uyutur.
Goliath va faire un gros dodo.
Bu, modern zamanlarin en büyük kavgasi. Sapani bile olmayan Davut... Golyat'a, yani Taylor ve avenesine savas açti.
C'est la plus titanesque des batailles contemporaine, David sans sa fronde, se dresse contre le puissant Goliath, Taylor et son organisation!
Şimdi de köylüler Davut ve Calut'luk oynuyor.
Tous ces culs-terreux locaux qui plaisantent avec David et Goliath. Vraiment?
Söylesene Sohrab, Samson'ın Goliath civarında soyduğu kervanın değeri neydi? - 1,100 gümüş para.
Dis-moi, Sohrab, à combien estimes-tu la caravane attaquée par Samson près de Gath?
- Hem de nasıl bir kavga.
- Goliath contre Goliath.
Şimdi de, bu gecenin 10 rauntluk büyük boks maçı var. 25 nakavtı olan Güney Amerikalı Dev 125 kiloluk, Toro Moreno.
Grand combat en dix reprises entre le Goliath sud-américain... qui a remporté 25 rencontres successives par KO Toro Moreno, 125 kilos.
"Hükümdarımız İmparator Aleksander Pavloviç'i" "kudretinle güçlendir," " ve ona düşmanı karşısında zafer ihsan eyle, Musa'ya verdiğin gibi,
Insuffle Ta force à notre très gracieux souverain, l'empereur Alexandre Pavlovitch, et donne-lui la victoire sur son ennemi comme Tu l'as donnée à Moïse, à Gédéon sur Midéon, à David sur Goliath.
Calutlar.
Des Goliath.
Babam Davud, Goliath'ı bir taş ve bir asâ ile yenmişti.
Mon père David a combattu Goliath avec une fronde.
Düşman savaşa Goliath'ını göndermişse, bu davamızı daha da yüceltir.
Si l'ennemi nous envoie son Goliath, notre cause n'en sera que magnifiée.
Diğer vardiyayı unutun gitsin.
Je ne savais pas que c'était Goliath!
Oh, kardeş Hogue, o şekilde düşünmek beni hüzünlendiriyor.
Frère Hogue, je souffre de la voir avec ce Goliath.
Davut, Calut'u kılıçtan geçirdiğinde, evet, bu bir mucizeydi...
Quand David tua Goliath, Ce fut un miracle.
Son oyuncumuz ama boyu dışında dezavantajı olmayan genç David, Blackfarm canavarını yere serdi diyebilirim.
Le dernier mais non le moindre, sauf en stature : notre jeune David. Il a terrassé le Goliath de la Ferme Noire, si j'ose dire.
Kutsal Kitap ki gerçekten zerre kadar saptırılamaz bize muazzam heybetli, dört buçuk metre boyundaki Philistine Goliath'ı... anlatır.
La Sainte Bible, qui ne peut s'écarter d'un seul atome de la vérité... nous dit que Goliath, ce philistin énorme... mesurait près de 4,5 m, une stature prodigieuse.
Ne kadar haklı olduğunu bilmiyorsun, Goliath.
T'as raison, Goliath!
Walter Damrosch, seçkin kompozitör ve yönetmen, David ve Goliath...
Walter Damrosch, compositeur et chef d'orchestre distingué...
Goliath mı?
Le Goliath?
Goliath, cephane dolu.
Le Goliath est bourré d'explosifs.
Oğlum, bu zımbırtı Goliath'dan.
Hé, ça vient du Goliath.
Goliath'dan kurtulan tek kişi odur da.
C'est l'unique rescapé du Goliath.
Goliath'ı ayarlayıp resiften aşağı yuvarlayacağım ki, bir daha kimse yanına bile yaklaşamasın.
Je vais bricoler le Goliath... pour qu'il bascule du récif. Personne ne pourra plus y aller.
Hala Goliath'dalar.
Elles sont toujours sur le Goliath.
Goliath sallanıyor!
Le Goliath bouge!
Siz Goliath'ı bulana kadar bu mağara kapalıydı.
Avant que tu tombes dans le Goliath... cette caverne était entièrement obstruée.
Goliath yine sallanıyor.
Le Goliath se remet à bouger.
Grifon'un Goliath'ın altındaki batık olduğunu biliyoruz, değil mi?
Le Grifon est l'épave qui se trouve sous le Goliath, exact?
Goliath.
Le Goliath.
Şimdi Goliath'ı havaya uçuracağım.
Je vais faire sauter le Goliath.
Tamam, git Goliath'ı uçur.
D'accord, allez-y, faites sauter le Goliath.
Davut ve Golyat.
David et Goliath.
Calut'un ağabeyi mi?
Goliath?
Bayanlar ve baylar, sıradaki mücadele Makedonyalı bebek ezici, Frank Goliath ile Boris Mineburg arasındadır.
Mesdames et messieurs, le prochain combat opposera... Frank Goliath, le broyeur de bébés macédonien... et Boris Mineburg.
Adı Goliath.
Il s'appelle Goliath.
Goliath, birbirimizi daha iyi tanımaya başlamadan önce... Davut adında ufak tefek bir adamın hikayesini anlatayım sana.
Goliath, avant qu'on ne fasse plus ample connaissance, je devrais te raconter l'histoire d'un tout petit homme du nom de David.
Goliath.
Goliath.
İyi akşamlar Goliath.
Bonsoir, Goliath.