English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gram

Gram translate French

1,681 parallel translation
50 gram, belki 100.
28 grammes, peut-être 56.
Tek kötü yanı bir gidişte sadece 250 gram veriyorlar.
Le seul inconvénient est que tu ne peux acheter que 225 grammes par visite.
25'er gram Electric Haze, Big Bud,
J'ai besoin de 30 grammes d'Electric Haze, Big Bud,
25 gram verin.
File 450 grammes au jeune homme.
Ama ben 25 gram için ödemiştim.
J'ai payé pour 450 grammes.
Hâlâ bir gram aklın kaldıysa, avlanma bölgesinin tam ortasına atladığını fark etmiş olmalısın.
Si tu avais été plus attentif, tu l'aurais remarqué. Tu t'es jeté dans la gueule du loup.
Eenie, meenie, minie, kes onu, acıt onu, oh... Burnuna doğru geliyor..
Am-stram-gram, on-vous-piquera et votre-nez-tombera.
Bu yöntemle bir gram saf kokain elde etsek bile onunla yatmak amacıyla Donna'ya vermek istemem.
Même si on tire un gramme de cocaïne pure par ta méthode, je m'en servirai pas pour tirer Donna, ce serait comme l'acheter.
Şimdiden 2 kilo 722 gram verdim.
J'ai deja perdu 3 kg.
Gram toz bulamazsınız. Her şey yerli yerindedir.
Pas une pointe de poussière, pas un outil mal rangé.
Onu sana vermem için, en az... on beş gram ot, dört karton cigara isterim.
Je ne te le laisserai pas pour rien de moins que, disons, quinze grammes d'herbe, quatre cartons de cigarettes?
Bak, ben bir gram bile almam çünkü sabırsız yapım aerobik vazifesi görüyor.
Je ne prends jamais de poids parce que mon anxiété agit comme une gymnastique.
700 gram altın
700 grammes d'or.
500 gram gümüş.
500 grammes d'argent.
256 gram.
- 256 grammes. - Par personne?
Yüz gram için otuz bin dolar mı?
100 grammes pour 30 000 $?
Gramın binde biri hayatını değiştirebilir.
Un millième de gramme peut changer ta vie.
Yüz gram plütonyum kayıp.
- 100 g de plutonium ont disparu.
- Yüz gramdan biraz fazla. - Yüz gram olan ne?
- Un peu plus de 100 g. - 100 g de quoi?
Ona dokunursan, bir gram bile alamazsın.
- Si vous la touchez, vous n'aurez...
Yüz gram şans.
100 g de chance.
Haftada yüz gramı kolayca çıkarabiliriz.
Tu sais, on pourrait fourguer 100 g par semaine facilement.
Bak buraya yanımızda... birici sınıf, saf, yüz gram plütonyum. getirdik, bebek.
Bon, regardez, on est là avec 100 g de plutonium pur, de première classe, de la meilleure qualité.
Kocanızın bu tesisten çaldığı yüz gram plütonyumun güvenle yerine konduğuna dair imzalayacağınız ifade tutanağı ne olacak?
Et une confession déclarant que votre mari a volé 100 g de plutonium qui ont été récupérés sans danger par les responsables de l'usine?
Günde 2 gram alan kişi birkaç ay sonra akıl sağlığını kaybeder.
Deux grammes par jour durant quelques mois détruiront les facultés mentales d'un individu.
Günde iki gram alan kişinin birkaç ay sonra akıl sağlığı kalmıyor.
Deux grammes par jour pendant quelques mois entraînent une perte des facultés mentales.
Hadi şundan beş gram koyun... böylece asit özelliğini kaybedecek... ve rengi pembeden maviye dönecek.
Mettez 5 grammes de ça. Le mèIange perd son acidité, Ia couleur passe du rose au bleu.
- İki gram kokain.
- 2 grammes de coke.
Ama kuantum mekaniği ve görelilik kuramının iç tutarlılığı adına 10 üzeri 94 gram kütle enerjisi olması gerekir.
Mais pour l'autoconsistence interne de la mécanique quantique et la théorie de la relativité on exige qu'il y ait l'équivalent de 10 à 90 grammes d'énergie de masse.
Her gramı E = mc2 gibi bir şey.
Chaque gramme étant équivalent à E = mc ² d'énergie.
Ama her bir gramı Savunma Bakanlığına gitti.
Mais toute la production a été envoyée à la Défense.
Bulantı gidermek için 28 gramın üzerinde esrara ihtiyaç yoktur.
Il ne faut pas trente grammes pour calmer des nausées.
Üç poşetin ağırlığı toplam ağırlığı 28 gramın üstüne çekiyor.
Leur poids amène un total de plus de 30g.
Bana sadece 20 gram lazım.
- Je n'ai besoin que de vingt grammes. - Vous savez quoi?
Eğer Gram bu bir kopyasını yaptı düşünüyor musunuz?
Tu crois que grand-mère en a fait une réplique?
Botülin ve LSD, yalnızca bir gramıyla binlerce kişiyi zehirleyebilecek kadar etkili olan dünya üzerindeki yegane iki madde.
La toxine botulique et le LSD, sont les deux seules substances dans le monde, suffisamment toxiques en dose aussi petite que 1 / 1000ème de gramme.
- Bir gram Dilantin ve 70 doz mannitol.
- 1 g de Dilantin et 70 de mannitol.
Her birinden 10'ar gram.
10g de chaque.
Adam başı 100 gram iyidir.
Comptez 125 g par personne.
200 gram alayım.
Je vous mets 250 g.
Penisilin verecektiniz, ama alerjisi olduğu için bir gram vancomycin vermeye karar vermiştiniz.
Tu allais le mettre sous pénicilline, mais il est allergique. Donc tu l'as mis sous ampicilline.
- 2 kilo 900 gram. Aynı bana benziyor.
Il pèse trois kilos, comme moi.
Mal 1 gram eksik olsa sana işkence yaparlar.
Ils te passent à la lampe à souder s'il manque dix cents.
- Kaz!
- Gram.
Jeff Powell'ın şahsi eşyaları içinde 30 gram kokain bulduk.
Jeff avait 28 grammes de cocaïne.
Helvacının...
Gram.
- Bir sorun mu var? - 40 gram eksik.
- T'es pas d'accord?
40 gram dedim, duymadın mı?
T'es sourd?
1070 gram
- 1 070.
Bir gram.
1 gramme.
Sonra saat başı iki gram.
- Oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]