Grier translate French
50 parallel translation
Ya sana ne demeli Jenny Grier kadın başına bu işe karışıyorsun.
Et vous Jenny Grier... Pour une femme... vous prêter à ça!
On adam Bayan Grier ile kalıp arkadan gelecek.
Dix hommes les prendront par derrière.
- Ben,... Rosie Grier'ın da yaptığını duydum.
- Il paraît que Rosie Grier fait ça.
Christie Love, Pam Grier'sız, bir Pam Grier televizyon gösterisi gibiydi.
"Christie Love", c'était comme le show télé, mais sans Pam Grier.
Bayanlar baylar, lütfen geri çekilin. İşte kocaman Bay Grier geliyor.
Serrez-vous derrière, pour le gargantuesque M. Grier.
Polis Sami Zarhouni'yi Sophie Grier cinayetiyle ilgili sorgulamak için arıyor. Ne?
Sami Saahoni serait mêlé au meurtre de Sophie Grear.
Polis Sami Zarhouni'nin Grier'ın odasına girerken otel müdürü tarafından görüldüğünü açıkladı.
La police a confirmé que Saahoni a été vu en train d'entrer dans la chambre du meurtre.
PORTATİF KİLİSE
CHAPELLE PORTABLE DE ROSEY GRIER
Geçen dönem aldığım bir derste Pam Grier'ın bir filmini seyretmiştik.
Au semestre dernier j'ai vu Pam Grier.
Bulabilirsen, burada sakla. Eğer parası varsa, kilise aldırmaz.
Stevie veut tout ce qu'on a sur Pam Grier, l'actrice.
- Hayır, değil. Durun. Bilardoda benim için mi oynuyorsunuz?
Une fois, il a manqué la finale de mon équipe de hockey car Rosey Grier signait des autographes lors de la concession Ford locale.
bir kez saha hokeyi maçını kaçırdı... çünkü Rosey Grier'ın yerel nehir kıyıs bayiliğinde imza günü vardı.
Will, arrête, on est toujours en train de jouer. Je suis certain qu'ils te garderont une place. Je sais que tu es fâché.
Pam Grier, Barbi Benton, hatta beşinci sınıftaki tatlı, küçük Jodie Jensen'la.
Pam Grier, Barbi Benton, et même Jodie Jensen qui était avec vous en CM2.
Sonra bir gün fark edersin, beraber olduğun kadın, belki de evlendiğin, Barbi Benton'a benzemez, Pam Grier gibi değildir, ve seni asla Jodie Jensen gibi saf ve masum bir şeklide sevmeyecektir.
Et un jour vous réalisez que votre femme ne ressemble ni à Barbi Benton, ni à Pam Grier, et qu'elle ne vous aimera jamais avec autant d'innocence que Jodie Jensen.
Yüzbaşı Grier'ın arama ekibinin yerini tespit ettik.
On a trouvé l'équipe du capitaine Grier. Ils sont morts.
... ama Grier tarafında bloke oldu. Boardner Johnson'a pas yolladı.
Fortner passe encore à Johnson.
- Dr. Grier?
Dr. Grier?
Rachel Grier oraya kimlik veya fotoğrafla kayıt yaptırmamış.
Rachel Grier n'y a jamais été enregistré, et personne ne l'a identifié sur sa photo.
- Karamsar. Evet, yani sonuçta Rembrandt eseri değil. Belki de bu Rachel Grier'dır.
Vous savez, peut être que c'est du Rachel Grier.
Bu Rachel Grier mı, yoksa bu Rachel Grier mı?
Le Rachel Grier ou Rachel Grier? Hey, les gars.
Rachel Grier'ın çadırında, Nick ile birlikte bir sürü ilaç bulduk, buna lidokain dahil.
Donc Nick moi avons trouvé une pharmacie entière dans la tente de Rachel Grier, et également de la Lidocaine.
Her neyse... Rachel Grier'a gelecek olursak o da ayrılmak istiyordu.
le point est que cette Rachel Grier, elle voulait aussi partir, tu vois?
Rachel Grier'ı neyin öldürdüğünü buldum, belki kimin yaptığını da.
Je sais ce qui a tué Rachel Grier et peut être qui.
Rachel Grier'ın çadırından çıkanların DNA analizi bitti.
J'ai les résultats ADN de la tente de Rachel Grier...
- Yok. Rachel Grier da bunu sağlama almış.
- Rachel Grier s'en est chargé.
Şüphelinin adı Sylvia Grier.
Le nom du suspect est Sylvia Grier.
Rachel Grier'ın yeğeni mi?
La nièce de Rachel Grier?
Dr. Grier, kızınız cinayet mahallinden uzaklaşırken gözaltına alındı.
Dr Grier, votre fille a été appréhendé alors qu'elle fuyait de la scène de ce qui semble être un meurtre.
Ben Müdür Grier'e götür, polis olduğumu ispatlayayım.
Emmène-moi juste à Warden Grier, je prouverai que je suis flic.
İçeride bir adamım var Müdür Grier.
Surveillant Grier, un de mes hommes est dedans.
Lütfen Bayan Grier'in sonuçlarını al.
S'il vous plait, prenez les constantes de Mme Grier.
# Bayan Grier'in sonuçlarını alıyorum #
Je dois prendre les constantes de Mme Grier
Pam Grier beni tekmeledi ve bana "atıp tutan" dedi.
Pam Grier me frappait dans les noix et me traitait de gros naze.
70'lere uygun giyinmesini istedim, Pam Grier olmasını değil.
J'ai dit les années 70, pas Pam Grier.
- Ben ortaya ne koyacağım?
KEVIN GRIER - "THE BANK" 10 VICTOIRES PAR KNOCK OUT
KEVIN GRIER "THE BANK" 12-1-0 10 NAKAVTI VAR 2010 CALIFORNIA ALTIN ELDİVEN ŞAMPİYONU DÜNYA HAFİF AĞIR SİKLET 6.
CHAMPION 2010 GOLDEN GLOVE DE CALIFORNIE # 6 MONDIAL POIDS MOYEN Tes mains.
Peki o bonus saçlı Pam Grier gibi doğal kıza ne diyorsunuz?
que pensez-vous de cette nana canon qui est au naturel avec l'afro de Pam Grier?
Çocuğun adı Antoine Grier.
Il s'appelle Antoine Grier.
Bu mesajı Antoine Grier için bırakıyoruz, tebrik ederiz!
Ceci est un message pour Antoine Grier. Félicitations!
Evet, ben Antoine Grier.
Bonjour, je suis Antoine Grier.
Antoine Grier, benimle geliyorsun.
Antoine Grier, viens avec moi.
- Serena Grier?
- Serena Grier?
Benim görüşüm, Pam Grier tarafından yönetilen donmuş yoğurt makinesi.
Je pense à une machine à yaourt glacé actionnée par Pam Grier.
Bu sözleri söyleyeceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi ama Gina'nın Pam Grier'le buluşmasını sağlamalısınız.
Je n'aurais jamais pensé dire ça : Vous devez mettre Gina en contact avec Pam Grier.
- Hapishane müdürü Grier.
Warden Grier.
Christie Love'ı kim oynuyordu? - Pam Grier.
- Pam Grier.
- Hayır, Pam Grier değildi.
- Non. Pam Grier, c'était l'autre.
Pam Grier diğeriydi. Pam Grier filmi yaptı.
Elle a fait le film.
Pekâlâ, Stevie Pam Grier hatıralığı istiyor.
La fin est complètement idiote.
Müdür Grier.
Surveillant Grier.