Guantánamo translate French
309 parallel translation
Birleşik Devletler Guantánamo askeri üssünü artık Küba'yı gözetlemek için kullanıyor. TEHLİKE Bu bölge vahşi köpeklerle korunmaktadır Kameramanımız orada saklanan devrim karşıtlarının ve askeri personelin provokasyonlarından bazılarını filme alıyor.
Des Saméramans de l'ICAIC filment Sertaines images des provoSations de la part des forSes militaires et des Sontre-revolutionnaires SaShés dans la base.
ABD Deniz Kuvvetleri, Guantanamo Körfezi, Küba
Base navale américaine, Guantánamo Bay, Cuba.
- Guantanamo Körfezi, Küba.
- Guantánamo Bay, Cuba.
- Yani Guantanamo Körfezi.
- Ça, c'est Guantánamo.
Mektuplarda Deniz Piyade Kıtası'ndaki yaşam kötüleniyor, öyle mi?
Ces lettres ne sont pas flatteuses de la vie des Marines à Guantánamo.
Guantamo'daki deniz piyadeleri fanatiktir.
Les Marines de Guantánamo sont fanatisés.
Dahiliye bölümünün başkanı bundan emin.
Le chef légiste de la base de Guantánamo dit qu'il en est sûr.
Kızıl Kod, Guantanamo için normal.
Codes rouges à Guantánamo.
Ama Küba'da, Guantanamo Körfezi'ndeki denizciler emirlere uymazlarsa bavullarını toplarlar.
Mais quand on est un Marine à Guantánamo Bay, Cuba... on exécute les ordres, ou on plie bagage.
Onbaşı Barnes, Rüzgar Kanadı Kışlası, Guantanamo Körfezi, Küba.
Caporal Barnes, Division Windward, Guantánamo Bay, Cuba.
"Standart Çalışma Prosedürü. PMB, Guantamo Körfezi, Küba."
"Procédures habituelles des fusiliers à Guantánamo Bay, Cuba."
Albay Jessep, Küba Guantanamo Körfezi Üsttü Komutanı.
Colonel Jessep, Chef des Marines à Guantánamo Bay, Cuba.
Bunlar Guantanamo Körfezi ve Andrews uçuş kayıtları.
Voici les registres de vol de Guantánamo Bay et d'Andrews.
Ya Guantánamo'daki Amerikan deniz üssüne ulaşmayı denersin ; ya da, Floridaya kadar yüzerek gitmeye çalışırsın.
Essayer de gagner la base américaine de Guantanamo ou tenter la Floride avec une bouée.
Sizi şu konuda uyarsam iyi olur, beni öldürürseniz çizgiyi aşmış olur buradan Guantanamo Körfezi'ne kadar her bir denizciyi yakanızda bulursunuz, bayım. Haberiniz olsun.
Pour être honnête, je dois t'avertir qu'en me tuant, tu dépasses les limites et tu auras aux fesses tous les marines de Guantánamo Bay, mon cher monsieur, fallait que tu le saches.
Guantanamo, biz geliyoruz.
Guantánamo, vous voilà.
Onlara casus demişlerdi. Peki ya Guantanamo?
ils ont dit que c'était des espions et guantanamo aussi?
Guantanamo ve Santiago'daki birliklerimizin başarısızlıklarından dolayı, Küba'daki durumum savunulmaz bir haldedir.
Le retrait de nos troupes à Guantanamo et Santiago rend ma position à Cuba intenable.
Guantanamo'da levazımda bir arkadaşım var.
J'ai un pote à Guantanamo, à l'Intendance.
Guantánamo, uyan!
Guantanamo! Vous dormez?
Belki brifinginizi Guantanamo'da bitirmek istersiniz?
Vous voulez peut-être finir votre rapport à Guantanamo? - Prête?
Guantanamo ve Türkiye'deki füzelerimizi çekeceğimiz konusunda garanti verebiliriz.
On échange Guantanamo et nos missiles en Turquie... contre le retrait des leurs.
Guantanamo Körfezi'nde Kübalı bir general.
Un général cubain près de Guantanamo.
- Bizi Guantanamo Körfezine götür.
On va à la baie de Guantanamo.
İşte! Gitmo!
Là, Guantanamo!
Guantanamo üssü'nün iade edilmesi ambargo'nun kalkması terörist saldırılara son verilmesi.
Qu'est ce que Kruschev aurait pu demander en échange, pour Cuba? La restitution de Guantanamo. La fin du blocus.
Bana anlatmadıklarını Guantanamo'da, çok daha rahatsız şartlarda anlatacaksın.
Quoique vous ne disiez pas, vous le direz aux interrogateurs à Guantanamo et ils sont beaucoup moins sympathiques.
Gerçeği Guantanamo'da öğrenirler.
Ils découvriront la vérité à Guantanamo.
- Guantanamo'da hallederler.
Ils s'en chargeront à Guantanamo.
Buradaki herkesten daha iyi anlayabilirsin.
Tu peux mieux savoir s'il dit la vérité que n'importe qui ici ou à Guantanamo.
Guantanamo'ya götürülmeden onunla konuşmak istiyorum.
Je veux juste lui parler avant qu'il parte pour Guantanamo.
Kurguladık. Guantanamo'ya ulaşınca ailenle konuşmana izin verecekler.
Quand vous serez à Guantanamo, ils vous laisseront parler à votre famille.
CTU, Guantanamo'ya naklediyordu.
La CAT le transférait à Guantanamo quand c'est arrivé.
Gitmo'ya giderken bindiğimiz Gulfstream'i özlediğim resmî kayıtlara geçsin lütfen.
J'aimerais déclarer officiellement que le Gulfstream qu'on a pris à Guantanamo me manque vraiment.
Denizci, Guantanamo Körfezi'ndeymiş. Küba'da tercümanmış.
Notre marin arrive tout juste de Guantanamo Bay, à Cuba, où il était traducteur.
" Yıl boyu tropik iklime sahip olan Guantanamo'da Rüzgâr Geçidi'nden gelen meltemlerle serinlersiniz.
"Guantanamo : un climat tropical toute l'année " et la fraîcheur des vents maritimes.
Bu, sana Guantamano Körfezi'nden geldi.
Ça vient d'arriver pour toi de Guantanamo Bay.
Tony, haklarını okuyup donanmanın ilk aracıyla Gitmo'ya gönder bunları.
Lis-leur leurs droits, Tony. Envoie-les sur le premier avion pour Guantanamo.
Teröristlere destek veren bir ülkeden gelmiş olsa bile onları Gitmo'ya gönderemezsin.
Même s'il provient d'un pays ami des terroristes, on ne peut pas les envoyer à Guantanamo.
Şimdi ise ya öldürülmüş ya da Guantanamo Körfezi'ne götürülmüşlerdi.
Mais désormais, ils étaient éliminés ou emmenés à Guantanamo Bay.
Peki Guantanamo Bay'a ne diyeceksiniz?
Comment vous appelez Guantanamo Bay?
Bu konuda Gitmo ve Bahreyn'den yardım almayı umuyorum.
Je comptais sur l'aide de Guantanamo ou de Bahreïn pour ça.
Ben Guantanamo Körfezi'ne yollanmadan önce gidelim buradan.
On part avant d'atterrir à Guantanamo.
Seni kahrolası Guant... Guantanamo'ya gönderecekler. Turuncu tulumları giydirecekler.
On va t'enfermer à Guantanamo avec une combinaison orange, les yeux bandés.
- Guantanamo körfezinde olmalıydı. - Tanrım.
- Envoie-la à Guantanamo.
Bazılarımız belki de hepimiz, yakında öleceğiz... ya da daha kötüsü Guatanamo Körfezi.
Certain d'entre nous, peut-être tous, seront morts bientôt... ou pire, atterrirons à Guantanamo Bay.
Ebu Garib, Guantanamo resimlerini görmüşsündür.
- Vous avez vu les images? Des prisons d'Abu Ghraib et de Guantanamo?
- Neden CIA Khurvin'i işe alsın ve Guantanamo'ya yollasın?
Pourquoi voudraient-ils recruter Khurvin pour l'envoyer à Guantanamo?
Düşünmeden edemiyorum, Khurvin'i evinden zorla çıkartmak, ona turuncu tulum giydirmek,... ve onu Guantanamo Körfezi'ne nakletmeye çalışmak sadece onu delirtmenin son adımı olabilir.
Je ne peux pas m'empêcher de penser que kidnapper Khurvin, lui mettre une combinaison orange sur le dos dans le but de l'emmener à Guantanamo Bay... était le meilleur moyen de l'amener au bord du précipice.
Guantanamo körfezi hakkında birşeyler biliyor musun?
Est-ce que guantanamo bay veux dire quelque chose pour vous? Vous aurez un superbe vol.
Bu belge, Küba'ya askeri müdahale gerekçesi oluşturmak için, Guantanamo Bay ABD Deniz Üssü içerisinde ve çevresinde terörist saldırıların sahneye konulmasını önermektedir.
Le document propose la planification d'attaques dans et autour de Guantanamo Bay, afin de fournir un prétexte pour une intervention militaire à Cuba.