English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Guinness

Guinness translate French

208 parallel translation
Haftalığımı kaptım, bir bavul dolusu balık ve kızarmış patatesle 12 şişe Guinness bira aldım ve tıkınarak kendimi öldürmeye çalıştım.
Je suis allée m'acheter une brouettée de fish and chips, une douzaine de Guinness et j'ai essayé de manger jusqu'à étouffement.
Shinbashi'deki Guiness isimli bir konakta.
Venez au "Guinness", une villa de Shinbashi.
Belki Guinness Rekorlar Kitabı'na bile geçmişizdir.
On doit être dans le livre Guinness des records maintenant.
O halde küçük bir Guinness alayım.
Alors une petite Guinness fera l'affaire.
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye layık.
Tu es digne du "Livre Guinness des Records".
Guinness birasına ne dersin?
- Bon, une Guiness?
Schlitz, Guinness, Carlsberg ya da Lowenbrau.
Schlitz, Guinness, Carlsberg ou Lowenbrau?
Meraklanma, Guinness'e baktım. Rekor on bir günmüş.
D'après le Guinness, c'est onze, le record.
Thriller, tüm zamanların en çok satan albümü olarak... Guinness Dünya Rekorlar Kitabı'na geçti.
Le Livre des records Guinness a désigné Thriller comme le plus grand succès de tous les temps.
- Guinness?
- Guinness? On n'a pas.
Bana bir bira ver Jamiesons.
Une Guinness et un whisky irlandais.
Barmen. Bira.
Barman, une Guinness.
Guinness.
- Une Guinness.
- Evet, ne istersin?
- Ce sera quoi? - Une Guinness en bouteille.
- Guinness rekorlar kitabı grubuna katıldı.
- Qu'est-ce qui s'est passé? - Elle a fréquenté ceux qui sont dans le livre des Records.
Guinness Rekorlar Kitabını arayacağım... çünkü bu kadın bunu hakediyor.
Je vais avertir le livre des records. Cette femme mérite d'y figurer.
Alec Guinness.
Alec Guinness.
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş olmalıyım.
Je mériterais le Livre des Records.
Umarım kendi Guinness Rekorlar Kitabı için süre tutanlardan değilsindir.
J'espère que tu chronomètres pas pour noter dans le guinness book.
Bunun beni Guinness Rekorlar Kitabı'na sokacağını sanmam.
Et ça ne me fait pas entrer dans le livre des records!
Guinness Rekorlar Kitabını arayın.
Faut appeler Guinness.
Guinness Rekorlar Kitabı'na girer.
C'est pour le Guinness Book des Records.
İrlanda'da Guinness birası içilir. Karşıya geçip sorayım.
Non, c'est vrai, on boit de la Guinness, en Irlande.
Becks var. Guinness var. Bass var.
On a de la Guinness, de la Bass.
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek istediğimiz için anlatmadım.
Je n'ai rien dit, car on essaye de briser un record du Guinness Book.
Babamla Guinness'in onayladığı önlemleri alıyoruz.
On suit toujours les consignes de sécurité du Guinness Book.
Rekor kitabında yazılı.
C'est dans le Guinness Book.
Floris, bana Guinness'ı bağla.
Floris, appelez Guinness.
Guinness ailesi rahat yaşasın diye para dağıtmıyoruz burada.
Nous ne donnons pas d'argent aux alcooliques.
Haydi sıraya girin.
Vous raterez un bon emploi. Il y a de la Guinness et du whisky en Angleterre, pas vrai?
İki büyük bira ve bir büyük Guinness.
Deux bières, une Guinness.
Bu da Guinness Rekorlar Kitabından gelmiş, beni tebrik ediyorlar... en fazla kişiyi vurup öldüren kadın FBI ajanı olduğum için.
Ça, c'est Les records mondiaux du Guiness qui me félicitent... d'être la 1 ère femme du FBI à avoir tué tant de gens.
- Şimdi, bu adam, o- - o Alec Guiness'e benziyor. Çok iyi. - Evet.
Ce mec, c'est Alec Guinness craché.
Bir Guinness lütfen.
Une Guinness.
Dışarı çıktık. Biraz dağıtmışız. Sonra kanepede sızdı.
On est sorti, on a un peu abusé de la Guinness et il est tombé dans les pommes dans mon lit.
Bir şeyler atıştırır ve muhabbet ederdik.
J'ai envie d'une pinte de Guinness et de chips au vinaigre.
"Çünkü erkekler, kadınların toplu yerlerde sigara içmesine karşı..." "... bir tabu geliştirdiler.
Voici des buveurs ordinaires qui expriment leurs sentiments quand ils boivent une Guinness ici vous avez une forme sensuelle, très féminine de la Guinness.
Şu anda bir Guinness istediğine eminim.
Une Guinness, John?
Kendinize bir Guinness ve biraz Lucky Charms alın.
On continue.
Doğru hatırlıyorsam, Guiness'te sakinleştiriciler üzerine araştırma yapan bir öğrenciyken tanıştığım, genç bir bilim adamının...
Nous avons la chance d'accueillir un jeune médecin. Quand je l'ai connu... c'était un étudiant recherchant les propriétés sédatives de la Guinness... si j'ai bonne mémoire.
5 dakika sonra onları durduracağım veya Rekorlar Kitabı'nı arayacağım.
Dans 5 minutes, j'alerte le Livre Guinness des records.
Guinnes fabrikasına süzüldüm ve birkaç bira aşırdım, o kadar güzeldi ki sikim kalktı.
L.A ", elle m'a fait un strip... dans les chiottes de la boîte. J'ai visité l'usine Guinness... et goûté des bières qui m'ont fait bander.
Aynı zamanda bir turşu istiyorum, lütfen. Bir bardak da su.
Je prendrais un hamburger et une bière, une Guinness, s'il vous plait.
- İstersen Guinness'i ara.
On appelle le livre des records?
- Guinness Rekorlar Dünyası'na hoş...
Bienvenus au Guiness book....
Guinness Rekorlar Kitabını aratmayın bana.
Ne me faites pas appeler le livre des records.
Hiç Guinness'in tadına baktın mı?
- T'as déjà goûté à de la Guinness? - Bien sûr.
İki salamlı sandviç, yağsız olsun. İki tane de Guinness. — Tamam.
Deux négros sauce brune, bien garnis, sans beurre, et deux pintes de Guinness.
- Bir şişe Guinness. Bir şişe Guinness.
Une Guinness en bouteille.
Gazeteye çıkmıştı.
Il était dans le Guinness!
- Çok gürültülü değiller mi? - Guinness Rekorlar Kitabı dünya üzerindeki en gürültücü grup olduklarını söylüyor. - Hayır.
- Ils ne jouent pas trop fort?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]