Görmedin mi translate French
2,132 parallel translation
- O hasta herifle tek başına ilgilenmesinde bir sakınca görmedin mi?
Vous avez vu mon garçon là-bas?
Halini görmedin mi?
Est-ce que tu l'as regardé?
- Kaza yapmış arabayı görmedin mi? - Hayır.
Tu n'avais pas vu l'accident?
Yatmadan önce kırıkları görmedin mi?
T'aurais pas pu ramasser avant de t'allonger?
Loch Ness Canavarı'nı görmedin mi daha?
Tu as vu le monstre du Loch Ness?
Bana nasıl baktığını görmedin mi?
Tu as vu le regard qu'il m'a jeté? Il y avait dans ses yeux quelque chose de...
Görmedin mi?
Rocky... Le chien gémit.
Hiçbir şey görmedin mi?
Tu danses? - Allez, Bébert!
Vuruş patlaması sırasında yüzünü görmedin mi? Görmedin mi?
Son visage, pendant le big-baise-boom...
Sen görmedin mi? - Gördüm.
Vous savez?
Onu hiçbir yerde görmedin mi?
Vous ne l'avez pas vu?
Görmedin mi?
Tu ne les vois pas?
Ne yaptığını görmedin mi?
- Est-ce que tu as vu ce qu'elle a fait?
Barbie, dışarıdaki listeyi görmedin mi?
Barbie, tu n'as pas vu la liste dehors?
Adını "Asla, asla, asla ama asla" listesinde görmedin mi?
Tu n'as pas vu ton nom sur la liste des "Jamais, au grand jamais"?
Hadi ama, görmedin mi köpeğimi?
Allez, tu l'as vu ou pas?
Eddie'ye olanı görmedin mi?
Et ce qui est arrivé à Eddie?
Hmm... Mary'i görmedin mi daha?
T'as déjà vu Mary?
Frida Waterfall'ı görmedin mi?
Tu n'as pas vu Frida Waterfall?
Kimseyi de görmedin mi?
Comme ça. Et vous n'avez vu personne?
Babanın fotoğrafını hiç görmedin mi?
Tu n'as jamais vu de photo de ton père?
Sen gördün onu! Görmedin mi?
Tu l'as vue, non?
- Görmedin mi?
T'avais pas vu?
Yaşlı bir adamla birlikte çıktığını görmedin mi? Bu kapıdan değil.
- Vous ne l'avez pas vue avec un type?
Bir kızın elinde kriket sopası hiç görmedin mi? Korktun mu? Kızsın ve bizimle oynamak istiyorsun?
Vous avez vu la batte dans la main de la fille, ainsi vous avez peur, vous etes une fille et vous jouerez avec nous,
Sen ne olduğunu görmedin mi, Claudia?
T'as vu ce qui est arrivé à Claudia?
Şarabı sipariş etmesi ne kadar uzun sürdü, görmedin mi?
Tu as vu le temps qu'il met à commander le vin?
- Onu görmedin mi?
Personne l'a vu?
Manhattan'dan o yere kadar hiç kimseyi görmedin mi?
Du Manhattan jusque là-bas, t'as croisé personne?
Uygunsuz abur cuburlarla dolu çekmecemi görmedin mi sen?
Vous n'avez pas vu mon tiroir de féculents inappropriés?
Görmedin mi?
Sérieux?
Hiçbir şey görmedin mi?
Vous n'avez rien vu?
Nasıl giyindiğini görmedin mi?
Tu as vu la façon dont elle est habillée?
O adamı hiçbir neden yokken döverek öldürdüğünü görmedin mi?
Vous l'avez pas vu battre à mort ce type sans aucune raison?
Daha önce kaplumbağa üzerinde kesik bir kafa görmedin mi?
Qu'est-ce qu'il y a? Tu n'as jamais vu de tête humaine fixée sur une tortue?
Hiç bir kadın görmedin mi? Hayır, hayır bayım.
Tu t'imagines quoi, avec la demoiselle?
Kafamı görmedin mi?
- T'as vu la tête que j'ai?
- Daha önce görmedin mi?
Tu l'as jamais vu?
- Yeterince görmedin mi?
Tu ne l'as pas assez vue?
Yani, onu görmedin mi?
Tu l'as vu?
Asker, sen okul diplomanı nasıl aldın? Böyle bir onay kutusu görmedin mi, hiç?
Soldat, comment avez-vous pu obtenir de tels diplômes à l'école et n'avoir jamais appris à cocher une case?
Otursana. Daha önce böyle bir şey görmedin mi?
Tu n'en as jamais vu?
Bıçak koleksiyonunu görmedin mi?
Tu as déjà vu sa collection de couteaux?
Canavarı görmedin, değil mi?
Vous n'avez pas vu la bête, je suppose? Le chien?
Ne oldu, daha önce serbest atış yaparken hiç görmedin mi beni?
Mais qu'est-ce que tu fous, Jackie? Quoi, tu m'as jamais vu faire des lancer avant?
Bu filmi görmedin değil mi? - Bunu mu?
- Tu l'as pas déjà vu?
Şu beyaz ışığı, henüz görmedin, değil mi? - Hayır.
Cette lumière blanche, vous l'avez vue sur vous?
Dün gece bizim evin etrafında kimseyi görmedin, değil mi?
Des soucis?
Peki sen kimseyi görmedin mi, böyle bir şeyi yapabilecek- -
Et t'as vu personne qui aurait pu...
Bunu görmedin, değil mi?
Tu n'as pas vu ça?
Pek mahkeme görmedin herhalde, değil mi?
Vous n'avez pas due assister à beaucoup de procès.