Görmediniz mi translate French
624 parallel translation
Anlamıyorum. Onu görmediniz mi?
Je ne comprends pas.
Dışarda veya evi ziyaret eden şüpheli birini.. .. görmediniz mi?
Vous n'avez rien vu de soupçonneux?
Adımı onun defterinde görmediniz mi?
Je n'étais pas dans son livre?
- Ona nasıl davrandığımı görmediniz mi?
- Vous avez vu comment je le traite.
Octave'la beraber gittiğini görmediniz mi?
Vous n'avez pas vu qu'elle est partie avec Octave?
Tesadüfen onu yürürken hiç görmediniz mi?
Vous ne l'avez pas vu rôder dans le coin, par hasard?
Sorun ne, daha önce benim gibi bir satıcı görmediniz mi?
Vous ne m'avez jamais vu?
Daha önce bir boğanın tren durdurduğunu görmediniz mi?
- Un taureau peut le faire.
Dilg'i daha önce hiç görmediniz mi?
Vous n'aviez jamais vu Dilg?
İkiniz de bir not görmediniz mi?
Vous avez vu un message?
Gazeteleri görmediniz mi?
Vous n'avez pas lu les journaux?
O şişman beyi görmediniz mi?
Qui est parti? N'avez-vous pas vu ce corpulent monsieur?
- Yani onları daha önce görmediniz mi? - Hayır.
Vous ne les aviez jamais vus?
- Gerçek Edwardes'ı hiç görmediniz mi?
Vous n'aviez jamais vu le vrai Edwardes?
Bu süre zarfında tanıdık bir kimseyi görmediniz mi?
- Vous n'avez rencontré personne?
- Fakat onu kavga ederken görmediniz mi?
- Vous l'avez vu se battre?
- Onları hiç görmediniz mi?
- Vous ne les avez pas vus?
Emin misiniz? Onu akşam boyunca görmediniz mi?
- Vous ne l'avez pas vu de la soirée?
Hiç bufalo görmediniz mi, Pennell? - Hayır, efendim.
- Jamais vu de buffle, Pennell?
Gazeteyi görmediniz mi?
Vous n'avez pas lu le journal?
Beni daha önce hiç görmediniz mi?
Vous ne m'avez jamais vu?
Doktor, bu delikanlıyı hiç görmediniz mi?
Docteur, vous n'avez jamais vu ce jeune homme?
O günden beri onu görmediniz mi?
Vous ne l'avez pas revue?
Buraya gel. Bay Oxly, yeterince görmediniz mi?
M. Oxly, ça ne vous suffit pas?
Hiç ölü adam görmediniz mi?
Vous avez jamais vu un mort?
Yüzünü biraz olsun görmediniz mi? Bakın, bana arkadan saldırdı ve karanlıktı. Hayır.
Vous n'avez pas du tout vu son visage?
Kocanızı hiç görmediniz mi?
Vous n'avez jamais vu votre mari?
Daha önce hiç bisiklet görmediniz mi?
Vous n'avez jamais vu de bicyclette?
Geri gelmedi mi? Onu görmediniz mi?
Vous l'avez vu ce matin?
Bir grup adam görmediniz mi?
Vous avez dû les voir.
Görmediniz mi?
Vous ne les avez pas vus?
Yani ailenizi hiç görmediniz mi?
Vous n'avez jamais connu vos parents?
Bir yerde görmediniz mi?
- Je ne vous connais pas.
Daha önce bir kadının ağladığını hiç görmediniz mi?
N'avez-vous jamais vu une femme pleurer?
Hiçbir şey görmediniz mi?
Vous avez rien vu et rien entendu non plus?
- Onu daha önce görmediniz mi?
- L'aviez-vous deja vu?
Bay Foster davette Olympia'yla dans etti, görmediniz mi?
Ne l'avez-vous pas vu danser avec elle au bal?
Onu hiçbir yerde görmediniz mi tatlım?
Et toi, tu l'as vue, ma belle?
Küçük Elsie'yi görmediniz mi?
Avez-vous vu Elsie?
Cüzdanını görmediniz, değil mi Baron?
Vous n'auriez pas vu son portefeuille?
O çocuğu buralarda görmediniz, değil mi?
Vous n'auriez pas vu ce gamin traîner ici par hasard?
İşte, ama siz ateş edildiğini görmediniz, değil mi?
Mais vous n'avez rien vu.
Onu hiç görmediniz, değil mi?
Vous l'avez vu?
Tanımıyordum. - Onları kahvede hiç mi görmediniz? - Görmedim.
Vous ne les avez pas vus ici?
Görmediniz mi?
Vous ne l'avez pas vu?
Buralarda takılan başka bir denizci görmediniz, değil mi?
Non, personne ne traîne ici.
Onu görmediniz mi?
Pas vus, hein?
- Görmediniz mi?
- Non.
Henüz bir çatışma görmediniz derim, öyle mi?
N'est-ce pas?
- Görmediniz mi?
Pour quel motif, M. Earp?
- Onu görmediniz mi?
- Allez à Paris, 62 rue de Picpus. Présentez-vous à la mère supérieure de ma part.