Görüselim translate French
794 parallel translation
Sonra görüşelim mi Kontes?
Puis-je vous voir tout à l'heure?
Uğrayın da görüşelim.
Passez nous voir.
Böyle bir şey olursa, şimdiden hoşçakal ve yine görüşelim demek iyi olur.
Au cas où ça arriverait... Disons-nous au revoir...
- Ayinde görüşelim mi? - Tabii. Tahsilata yardım ederim.
- Viens dimanche à la messe.
Her neyse, bu konuyu görüşelim.
Tâchons de nous en persuader.
- Gösteriden sonra görüşelim mi? - Bir randevum var.
Je regrette, je suis prise.
Daha sık görüşelim... Leydi Catherine.
J'espère que nous aurons le plaisir de vous voir.
Daha sonra tekrar görüşelim.
Nous nous verrons plus tard.
- Görüşelim. Neredesin?
- Où êtes-vous?
Doktor beni oyduktan sonra seninle bir görüşelim.
Quand Doc aura fini de me charcuter, on peut en parler.
Görüşelim bakalım.
Très bien. Je vais le voir.
Tamam, Timmy, yakında görüşelim he? Hoşçakal.
D'accord, Timmy, à tres bientôt, j'espère.
Görüşelim.
À bientôt.
Görüşelim.
Merci, Andrés. À bientôt.
Yarın ofiste görüşelim.
Venez demain à mon bureau.
Bak Bill, seninle sonra tiyatroda görüşelim.
Ecoute... On se voit au théâtre.
- Daha iyi davalarda görüşelim.
Je te souhaite d'en tirer quelque chose!
- Yarın sabah her zamanki saatte görüşelim mi? - Tabii Dr. Kik. 10 : 30.
Oui, à 10h30.
Lucia, tatil sırasında sık sık görüşelim.
Lucia, nous devrions nous voir plus... - pendant les vacances. - Madame, vous pouvez...?
Ekipleri uyar. Bir saat sonra operasyon odasında görüşelim.
On se voit au meeting dans une heure.
- Biz de kontratla ilgili görüşelim.
Discutons de ce contrat.
Onlarla orada görüşelim mi?
On pourrait tomber sur eux.
- Boşver onu.Temsilcilerimle görüşelim kimin orada olduğuna bakalım
Je vais voir qui pourrait la remplacer.
Benim büroya gel, görüşelim. - Niye? - İş görüşmesi.
Passez donc au bureau, nous parlerons affaires.
Ofisime gel. Seninle sözleşmeyi görüşelim.
Passez dans mon bureau.
O zaman bir gel de görüşelim. Kiya-cho'daki Nakanishi'nin yerinde Bay Kanzaki için... sana ihtiyaç var. Gelir misin?
Viens donc me voir un instant... tu veux bien?
Gelin şimdi, yan yana oturup şu ışıkta, görüşelim durumu, bütün sorunlarımızı.
Asseyons-nous près de ce flambeau et voyons ce qu'il faut faire.
- Fausto varken de görüşelim.
Tu viendras nous voir, avec Fausto?
- Daha sakin olup konuyu görüşelim.
- On va se calmer et en discuter.
- Gösteriden sonra görüşelim mi?
Tu m'attendras, après?
Maria'yla kendimiz mi görüşelim?
On peut le faire en personne?
Onunla görüşelim.
Allons le voir.
- Sonra seninle bir görüşelim.
- Je voudrais te voir une minute.
- Haftaya görüşelim.
À un de ces jours. Au revoir.
Sonra görüşelim mi? - Üzgünüm, çıktığım biri var.
Puis-je vous revoir tout a l'heure?
Bir ara uğra, görüşelim.
Viens nous voir.
- Evet, görüşelim.
- D'accord.
Gelecek pazar görüşelim.
Tu comptes beaucoup pour moi.
Lütfen görüşelim.
Non, je ne peux en parler au téléphone.
Yarın saat üçte fabrika dışında görüşelim.
Bon, alors... demain, derrière la fabrique. Oui. Vers 3 heures.
- Görüşelim mi diyorsun?
- Se voir? - Demain?
İki gün sonra görüşelim mi? - Olur.
Je vous reverrai après-demain.
- Ofisimde görüşelim.
- Venez à mon bureau.
- 9'da görüşelim mi?
- Neuf heures?
Daha sık görüşelim.
À bientôt, j'espère.
- Lütfen yeniden görüşelim.
- Oui. Il faudra revenir nous voir.
Seninle evde görüşelim mi?
Je vous reconduis?
Bunu bir görüşelim.
On doit avoir une conférence.
Sonra görüşelim seninle.
Laisse-moi te retrouver plus tard.
Tekrar gel, yakında mutlaka görüşelim, Bay Longtree?
Revenez nous voir bientôt, M. Longtree!
Görüşelim!
Raisonner!
görüşelim 28
görüşürüz 4131
görüsürüz 30
görüşmek üzere 485
görüşeceğiz 52
görüşürüz o zaman 27
görüşürüz tatlım 22
görüşürüz dostum 23
görüşebilir miyiz 16
görüşürüz baba 21
görüşürüz 4131
görüsürüz 30
görüşmek üzere 485
görüşeceğiz 52
görüşürüz o zaman 27
görüşürüz tatlım 22
görüşürüz dostum 23
görüşebilir miyiz 16
görüşürüz baba 21