English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Habib

Habib translate French

188 parallel translation
Rahman Habib.
Rachman Habib.
Bu Rahman Habib kasaya ulaşabilecek biri mi?
A-t-il accès au coffre?
Rahman Habib bu Konsolosluğun yaklaşık 11 yıldır güvenilir bir çalışanı olmuştur.
Rachman travaille ici depuis 11 ans.
Onların tanısı Habib'in bu fotosuna uyabilir.
Le signalement correspond à cette photo.
Rahman Habib adında birinin nerede olduğunu araştırıyorum.
Je me renseigne sur Rachman Habib.
Habib?
Habib?
Evet, evet, evet. Unutma, Habib, bir saat.
N'oublie pas, dans une heure.
Seni temin ederim, Habib, yakın zamanda adın Suari caddelerinde yüksek sesle anılacak.
Dans quelques jours, on criera ton nom dans les rues de Suari.
Habib.
Habib.
Adı Habib'di.
Il s'appelait Habib.
Rahman Habib yalnızca bir hırsız değil, aynı zamanda bir haindir.
Rachman Habib n'était pas qu'un voleur, c'était un traître.
Komiser Kolumbo, Habib'in üstündeki 10,000 $'ın nereden geldiğini belirlemenin kolay bir yolu var.
Il est très facile de déterminer l'origine des 10000 dollars que possédait Habib.
Gözlük mü? Evet, efendim, Bay Habib'in gözlüğü.
Oui, M. Habib avait des lunettes.
Habib aslında onlar olmadan çaresizdi.
Elles lui étaient indispensables.
Birinin bu gözlüğü Habib'in üzerine yerleştirmesi gerekiyordu.
Quelqu'un a mis ces lunettes sur Habib.
Habib tutuklandığında, kendisiyle işbirliği yapanları teşhis edebilirdi.
Si on avait arrêté Habib, il aurait dénoncé le complot.
Demek, Rahman Habib pasaportu alabilecek durumda idi.
Rachman Habib a pu prendre le passeport.
Yeri gelmişken, Bandajı kontrol ettim. Biliyor musunuz, 10,000 $'ın etrafındaki bandajı, Habib'in üzerinde bulduğumuzu.
Au fait, j'ai vérifié la bande... autour des 10000 dollars qu'avait M. Habib.
Her neyse, Habib'in 10,000 $'ının yine de senin kasandan gelmediği ortaya çıktı.
Il s'avère... que ces 10000 dollars ne proviennent pas de votre coffre.
Rahman gibi küçük bir veznedar, soygundan elde etmedikçe, 10,000 $'ı nereden bulur?
Où est-ce qu'un petit employé comme Rachman Habib obtiendrait 10000 $ si ce n'est du vol?
Sanırım Bay Habib masum bir kurbandı.
M. Habib était une victime innocente.
Sözgelimi, Habib'in New York'ta hiç kalmak niyetinde olmadığı bir otel odası ayırttığını nasıl açıklarsın?
Pourquoi Habib aurait-il réservé une chambre à New York où il n'est pas allé?
Oh, Bay Habib hiç yer ayırtmadı.
Il n'a pas fait cette réservation.
Fakat Bay Habib o yeri ayırtamazdı.
M. Habib n'a pas pu la faire.
Bu yer ayırtmanın yapıldığı zaman. O günün 02 : 30'unda Bay Habib şifre odasında kilitliydi. Onu kontrol ettim.
La réservation a été faite à 14h30 quand M. Habib était dans la salle du chiffre.
Öyleyse Bay Habib bu yer ayırtma işlemini yapamazdı.
Il n'a pas pu la faire.
Tek söylediğim burada Konsoloslukta biri kasayı soydu, Bay Alafa'yı öldürdü, ve onu Bay Habib'in üzerine yıkmağa çalıştı.
Je dis seulement que quelqu'un ici a volé le coffre, tué M. Alafa et incriminé M. Habib.
Çünkü Bay Habib devreden çıkarılmakla, önümde büyük bir işin olduğunu hissediyorum.
Si M. Habib est hors du coup, j'ai du pain sur la planche.
Rahman Habib öldürüldüğü sırada kendi özel ikametinde olduğu doğrudur.
M. Salah était dans ses quartiers quand M. Habib a été tué.
Anlatmak istediğim şudur, efendim, sen birinin yardımı ile soygunu planladın ve soygunu icra ettin. Rahman Habib.
Vous avez prévu et commis le vol avec Rachman Habib.
Sen sadece kasayı soymakla kalmadın, Yusuf Alafa ile Rahman Habib'i de öldürdün.
Non seulement vous avez volé mais vous avez tué les deux hommes.
Saat 03 : 55'te şu Habib denen adamla bu düzmece telefon konuşmasını sahneledin ve bu sana bir tanık sağladı.
À 15h55, vous mettez en scène ce coup de fil avec Habib. Ça vous fournit un alibi.
Habib'le buluşup, onu öldürmek için bu şekilde Canyon Road'a ulaşabildiniz.
Voilà comment vous avez rejoint Habib pour le tuer.
Bu nedenle, ben arabamı benzin istasyonundan Habib'in öldürüldüğü yere kadar sürdüm ve geri benzin istasyonuna döndüm.
J'ai conduit du garage jusqu'au lieu où a été tué Habib, puis je suis revenu au garage.
Habib, güzel havalar bitti mi?
Alors, Abib, le beau temps, c'est fini?
Teşekkür ederim Habib.
Merci, Abib.
George, seni Bay ve Bayan Habib'le tanıştırayım.
- Je vous présente M. et Mme Habib.
Habib'ler evi almak istiyor George.
Ils sont preneurs.
Çok çabuk evden çıkmanızdan kaynaklanacak sorunlar için Bay Habib çok cömert bir fark ödeyecek.
M. Habib est prêt à faire un effort si vous acceptez de partir sans délai.
Bay Habib, bu kızım Annie.
Je vous présente ma fille Annie.
Bay Habib, bana evi yıkacağımızı söylememiştiniz.
- Vous n'aviez pas parlé de démolir.
Bay Habib, burası bir arsa değil.
M. Habib, ce n'est pas seulement un terrain.
Bay Habib, lütfen.
Je vous en prie, M. Habib.
Lütfen Habib Şirketler Grubu A.Ş. adına yaz.
Faites-le à l'ordre du "Groupe Habib".
- Bay Habib, son bir sorum var.
- Encore une petite chose...
Pekala ama şimdi Habib'e dönmek zorundayım.
Je dois retourner avec Habib.
- Habib? - Yazarım.
Mon auteur.
... buradayım. Sehrin en tatlı taksi soförü.
c'est grâce à Habib, Ie taxi Ie plus sympa de NY.
Bugünkü terörist saldırılardan sorumlu olan Habib Marwan ile bağlantılı.
Il a des liens avec Habib Marwan, l'auteur de toutes les actions terroristes d'aujourd'hui.
Habib Şirketler Grubu A.Ş.
"Groupe Habib S.A." Parfait.
Habib sayesinde...
Moi ici...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]