English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hackett

Hackett translate French

168 parallel translation
James K. Hackett, Richard Mansfield, William Gilette...
James K. Hackett, Richard Mansfield, William Gillette...
- Merhaba, Bayan Hackett.
- Bonjour, Mme Hackett.
Sana yapmamanı söylemiştim ama sen Vince Hackett ile gittin.
Tu as traîné avec Vince malgré mon interdiction,
Vince Hackett.
Vince Hackett.
Vince Hackett'le birlikte döndün, değil mi?
Tu es retourné avec Vince Hackett, n'est-ce pas?
Hackett'lerden kimsenin buraya Giremediğini de mi unuttun?
Tu oublies aussi qu'aucun des types de Hackett n'est autorisé ici,
Ben bir Hackett'im diye mi?
Parce que je suis un Hackett?
At o silahı Bay Hackett.
Lâchez ce revolver, M, Hackett,
Sen Jess Wade'sin. Vince Hackett'in adamları ile birlikteydin
Vous êtes Jess Wade, Vous faisiez partie de la bande de Hackett,
Vince Hackett'in gelmesini kolaylaştırıyorsun.
Tu facilites la venue de Vince Hackett,
Billy Roy'u serbest bırakmazsak, Vince Hackett bütün kasabanı yerle bir edecek.
Si on ne le libère pas, Vince Hackett fera sauter la ville dans son intégralité,
Tamam Bay Hackett.
Très bien, M, Hackett,
Birinin oraya atla gidip Vince Hackett'a kardeşinin artık kasabada olmadığını söylemesi lazım.
Quelqu'un devrait aller dire à Vince Hackett que son frère a quitté la ville,
Oh, Bayan Hackett.
Oh, Mme Hackett.
Dediklerimi yapın, ondan sonra ateşi düşmezse yarın beni arayın.
J'ai essayé les sirops mais ça ne donne rien. Mme Hackett, pourriez-vous faire exactement ce que je vous ai dit et m'appeler demain si sa température n'a pas diminué?
Bay Biederbeck, ben Hackett.
Je m'appelle Hackett.
Kahretsin Hackett, hiç kimse o dağa yalnız gitmemeliydi.
Hackett, personne ne devrait s'approcher de cette montagne seul.
Hackett, burada assolist yok.
Il n'y a pas de prima donna ici.
Hackett, sana ihtiyacım var!
J'ai besoin de vous!
Hackett, Baker öldüğüne göre, Diana'yı buradan sen götüreceksin.
Baker parti, je vous demande d'amener Diana loin d'ici.
Hackett, bavulunu kamyona koy.
Mettez sa valise dans le camion.
Ben de sizinle geleyim Bay Hackett.
J'y vais avec vous, alors.
Hackett.
Hackett.
Günaydın, Bay Hackett.
Bonjour, M. Hackett.
- Bay Estee, adım Hackett...
- M. Estée, je m'appelle Hackett...
Yale'den Tom Hackett.
Tod Hackett, de Yale.
Senin evine gidelim, Hackett.
Allons chez vous, Hackett.
Kıskançlığını çekebilecek ruh halinde değilim, Bay Hackett.
Je ne suis pas d'humeur pour une crise de jalousie, M. Hackett.
Hackett.
Hackett!
- Hackett!
- Hackett!
Hackett, sana bir saç traşı ısmarlayayım.
Hackett, je vous offre une coupe.
- Bay Hackett'la ilgilen, Jack.
- Occupez-vous de M. Hackett, Jack.
- Bay Hackett.
- M. Hackett.
Hackett!
Hackett!
Hackett, geliyor musun?
Vous venez, Hackett?
- Frank şimdi geldi.
Frank Hackett est là.
- Hackett şimdi içeri girdi.
Hackett vient d'arriver.
- Bay Hackett size ulaşmaya çalışıyor.
M. Hackett veut vous parler.
- Bay Hackett'a söyle siktirsin gitsin.
Dites-lui d'aller se faire foutre.
Fakat CCA 10 ay önce UBS'nin konrolünü ele geçirince Hackett bir anda her şeye hükmeder oldu.
Mais depuis que la C.C.A. a pris le contrôle de U.B.S., il y a 1 0 mois, Hackett a pris le contrôle de tout.
Sen Sistem Grubu'nun başkanısın ve Hackett CCA'nın maşasından başka bir şey değil.
Tu es le président du groupe, Hackett n'est rien d'autre qu'un homme de main de la C.C.A.
Eğer biraz sabretseydin Frank Hackett'in bu işte çok aceleci davrandığını ve departmanın yeniden düzenlenmesinin herkes, özellikle de sen Max, tatmin olmadan uygulamaya konulmayacağını söylecektim.
Si tu avais attendu, je t'aurais dit que je trouvais qu'Hackett précipitait les choses, et que la réorganisation du service de l'information n'aurait lieu que lorsque tout le monde, surtout toi, Max, aurait été consulté et satisfait.
Helen, Bay Hackett'in ofisini ara.
Helen, appelez le bureau de M. Hackett.
Şimdi Frank Hackett'in ofisinden geliyorum. Howard'ı canlı yayına çıkartmak istiyor.
Je reviens du bureau de Frank Hackett et il veut remettre Howard à l'antenne ce soir.
Bence Hackett kendi kazdığı çukura düşecek.
Hackett a dépassé les limites.
Hackett açıkça bir savaş başlattı.
Hackett cherche la confrontation.
CCA'nın Hackett'in küstahlığına pabuç bırakacağını sanmıyorum.
Je pense que la C.C.A. n'appréciera pas son outrecuidance.
Bu yüzden Hackett'i bir süre kendi haline bırakacağım.
Je vais donc laisser faire Hackett pendant un moment.
Hackett'in CCA'dan destek almadan bu tarz kararlar vereceğini zannetmiyorum.
Hackett ne prendrait pas de telles mesures sans un appui au sein du comité de la C.C.A.
Ve her mevkide Hackett'in adamlarını görmek istemiyorum.
Et je ne veux pas qu'Hackett place ses proches dans tous les services.
Hackett'ın kamyonunu.
Le camion d'Hackett.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]