English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hae

Hae translate French

457 parallel translation
Işık Şefi : Go Hae-jin Şef Asist. :
Lumière :
Normal hayattaki adım Min Hae-young.
Mon nom dans ce monde est Min Hae-young.
Min Young-hae.
Min Young-hae.
Min Young-hae mi?
Min Young-hae?
Bunu Young-hae mi söyledi?
Young-hae a dit ça?
Young-hae'den haber var mı?
Aucune nouvelle de Young-hae?
Young-hae mi?
Young-hae?
Young-hae yüzünden mi?
Est-ce à cause de Young-hae?
Bunu Young-hae istedi.
Young-hae le voulait.
Young-hae öldü.
Young-hae est morte.
Bu albüm uzun zamandır Young-hae'nindi.
Cet album appartenait à Young-hae depuis très longtemps.
Young-hae zaten başka birine âşıktı.
Young-hae était déjà amoureuse de quelqu'un.
Ama ben umursamadım, Young-hae beni seçmişti.
Mais moi je m'en foutais, et Young-hae m'a choisi.
Eminim, Young-hae de intihar etti.
Je suis sûr qu'elle l'a fait aussi.
Hae-mi'yi ver bana.
Passe-moi Hai-mi.
Hae-mi, benim baban.
Allô, Hai-mi, c'est papa.
Park Jung Hark / Yu Hae Jin
Park Jung Hark / Yu Hae Jin
Görüşürüz, çocuklar.
C'est Hae-joo.
- Neden? Sen de mi orada oturuyorsun?
Vous connaissez UH Hae-joo, n'est-ce pas?
Bütün sevdiğim insanlar Daesung Konutları'nda oturuyor.
C'est Hae-joo!
- Sonra görüşürüz, öğretmenim.
Hae-joo!
- Öğretmen neden sadece seni dövdü?
- Pourquoi le prof n'a frappé que toi? - Hae-joo.
Hayır, Hae-in aradı ve ağlıyordu.
Non, c'est Hae-in et elle était furieuse.
Hae-in... Bu kadar yeter.
Hae-in, ça suffit.
Hae-in!
Hae-in!
Hae-in'e sorun bakalım sizin için bir şeyler yapabilir mi?
Tu devrais demander une faveur à Hae-in.
Hae-in...
Hae-in!
Bu en yakın arkadaşım, Hae-in.
Voici ma meilleure amie, Hae-in.
Ee, senin plakan kaç Hae-in?
Quel est celui de votre voiture, Hae-in?
Hae-in.
Hae-in!
Hae-in, bir el daha atalım.
Hae-in, allons ailleurs boire un verre.
Hae-in bu taraftan.
C'est par là, Hae-in.
Hae-in bu taraftan gitmeliyiz.
Hae-in, nous devons aller par là.
Bunu, Hae-sun'a geri ver.
Rends ça à Hae-sun.
Hae-sun ağladı ve çılgına döndü.
Hae-sun pleurait et devenait folle à cause d'elle.
LEE Seo-yeon RYU Hae-jung
LEE Seo-yeon RYU Hae-jung
Bayan WON Hae-sook musunuz?
Ms. WON Hae-sook?
İsmim Ji-hae, kan grubum "0".
Je m'appelle Ji-hae et mon groupe sanguin est O.
Ji-hae?
Ji-hae?
Ji-hae'yi tanıyorsun değil mi?
Tu connais Ji-hae, non?
Selam, Ji-hae.
Désolée, je suis en retard. Salut, Ji-hae.
Ji-hae gidiyormuş.
Ji-hae a dit qu'elle partait.
Tatlım, Ji-hae fikrini asla değiştirmez.
Ji-hae ne change jamais d'avis
Ji-hae, doğru değil mi bu?
Pas vrai, Ji-hae?
Ji-hae! Senin hediyeni daha çok beğendim.
Je préfère ton cadeau.
Tıpkı ben ile Hye-su gibi.
Juste comme moi avec Hae-joo.
- Oh, gerçekten mi?
Non, Hae-joo oui.
Hye-su ile mi?
C'est Hae-joo?
Hae-yeon'un yanına bu halde gidemem.
Je peux pas aller voir Hae-yeon comme ça.
Hae-yeon her an gelebilir.
Mais Hae-yeon pourrait revenir.
Ji-hae!
Ji-hae!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]