Hammer translate French
403 parallel translation
Beni şu otobüs durağına bırak ve sonra da gördüğünü unut.
M. Hammer, amenez-moi à cet arrêt de bus et oubliez-moi.
Pek yol kat edemedik değil mi bay Hammer?
Nous n'avançons pas beaucoup, M. Hammer.
Tam adınız lütfen bay Hammer.
Votre nom complet, M. Hammer.
Michael Hammer, 10401 Wilshire Bulvarı, Los Angeles.
Michael Hammer, 10401 Wilshire Boulevard, Los Angeles, Californie.
- Adı nedir bay Hammer?
Quel est son nom, M. Hammer?
Kadınların üzerine kimi salıyorsunuz, bay Hammer?
Et pour les épouses, qui utilisez-vous?
Aradığınız kişi, bay Hammer, şu an evde yok.
M. Hammer est actuellement absent.
Adım Mike Hammer, fark edecekse.
Je m'appelle Mike Hammer, mais qu'importe?
İyi akşamlar bay Hammer.
Bonsoir, M. Hammer.
- Demek oradasınız bay Hammer.
Alors, vous êtes là, M. Hammer.
Mike Hammer'ın aradığını söyleyin.
De la part de Mike Hammer.
Merhaba bay Hammer.
Bonjour, M. Hammer.
Ne istiyorsunuz bay Hammer?
Que voulez-vous?
Ve yarın kimbilir ne, değil mi bay Hammer?
Et demain, qui sait, M. Hammer?
Aradığınız bu bay Hammer.
C'est ça que vous cherchez : des ennuis.
Pekala bay Hammer.
Bon, M. Hammer.
Sizinle konuşmak güzeldi.
C'était un plaisir de vous parler, M. Hammer.
Bir ücret belirlemek için artık çok geç bay Hammer.
Il est trop tard pour ça, M. Hammer.
Bu kez sorun çıkaramayacaksınız bay Hammer.
Vous ne m'ennuierez pas cette fois, M. Hammer.
- İşte geldik bay Hammer.
Nous y voilà, M. Hammer.
Öleceksiniz bay Hammer.
Car vous allez mourir, M. Hammer.
Korkmayın bay Hammer.
N'ayez pas peur, M. Hammer.
Tatlı rüyalar bay Hammer.
Faites de beaux rêves, M. Hammer.
Mike Hammer bu yavruyla odadadır.
Mike Hammer est là avec cette poupée.
Adı, Arch Hammer. 36 yaşında.
Son nom est Arch Hammer, il a 36 ans.
Ancak Bay Hammer'ın, çok erken yaşlarda keşfettiği bir yeteneği var. Sahip olduğu bu kadar.
Mais M. Hammer a un don, il le sait depuis toujours.
Bay Archie Hammer, Bay Her İşten Anlar.
M. Archie Hammer, joker aux mille visages.
Dışarıdan birisi kapımın kilidini açtığı zamanlarda, evet. Burada dururum. - Arch Hammer, ha?
Quand quelqu'un force ma porte, oui.
Detroit, Michigan. - Oraya hiç gitmedim.
- Arch Hammer, de Detroit?
Seni tutuklamak zorundayım.
T'es cuit, Hammer.
Arch Hammer otele yeni giren ucuz bir adamdı.
Il était Arch Hammer, un homme médiocre.
Hammer, Foster, Sterig, Marshak...
Hammer, Foster, Sterig, Marshak.
Srickner'ları da Hammer'ları da çok seviyorum ama kalkarlarken film bir türlü bitmez ya, işte öyle hissediyorum.
J'adore les Strickner et les Hammer, mais quand ils sont sur le point de partir, ça n'en finit plus.
Birkaç kez Hammer'ın Süt Ürünleri Restarauntında buluştuğunuz Alfred Miller olabilir mi acaba?
S'agit-il du même Alfred Miller que vous retrouvez souvent... au Hammer's Restaurant?
- Hammer, Hammer.
- Hammer.
Müşteri daima kraldır. Hammer!
Tu sais que le client est toujours roi.
Seni gördüğüme sevindim. Slammer, bunu yapabilmen iyi oldu.
Heureux de te voir, Hammer.
Sonra o taşakları ağzına tıkıştırıp...
Hammer. Hammer.
Hammer! Hammer!
Hammer!
İyi misin dostum?
Hammer, ça va?
Hammer iyileşecek.
Hammer s'en tirera.
Dipte, basta... "Dip Hammond" bizimle.
Au fond, la basse, Bottom Hammer.
"Dip Hammond."
- Bottom Hammer.
O hayalı çikolata için birbirleriyle güreşirken Hammer "Please Don't Hurt Me" parçasıyla kıvırırken verdiklerinden çok kilo verdiler.
Ils ont perdu plus de poids en se battant pour le chocolat qu'en dansant le twist sur "Please don t hurt me".
Ben de "Hammer." dedim, " lütfen benim canımı yaktırma.
Je lui réponds : " Hammer, ne me force pas à te faire mal.
Ice Hammer'a adımlarını öğreten bendim.
Après tout, c'est moi qui ai appris à danser à Ice Hammer.
Çekiç Zamanı ( Hammer Time ). Hadi ama.
Il est temps de réagir.
O zaman söyle bana Lars Hammer'ın yeni eşiyle tanışma fırsatını yakaladın mı?
Dis-moi, tu as vu la nouvelle femme de Lars Hammer?
Adınızı araç ruhsatında gördüm bay Hammer.
J'ai vu votre nom sur la plaque.
Adın hırsızlığa karışmış, Hammer.
Henry Ford non plus.
Hammer ve Slammer ne oldu?
Et Hammer et Slammer?