English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hampstead

Hampstead translate French

83 parallel translation
Hampstead diye bir yerde oturuyor.
Il habite à Hampstead.
Rahibi veya Dr. Hampstead'i davet edersiniz diye düşündüm.
- Mais oui. Je n'ai invité personne.
Kahrolası ormanınızda kalabilirsiniz. Bana Hampstead fundalığını verin.
Échangerais jungle contre coquet quartier londonien.
Senin Hampstead fundalığın oldukça ucuz görünüyor, değil mi?
Regardez ça. Londres fait miteux à côté, non?
Hampstead fundalığı asla böyle değildi.
C'est pas à Londres qu'on verrait ça...
"Bayan Michael Carter, 88 Hampstead Yolu, Londra."
Mme Michael Carter, 88 Hampstead Lane, Londres.
88 Hampstead Yolu, Londra.
88 Hampstead Lane, Londres.
Orta yaşlı bir duldu. Oldukça varlıklıydı ve Hampstead'de hizmetçisiyle birlikte yaşıyordu.
Une veuve d'âge mûr, nantie, vivant avec sa gouvernante.
Bu Hampstead'teki Great Dane.
C'est le grand danois de Hampstead.
Kalmak isterdim ama Hampstead'daki rallim için giyinmeliyim.
J'aimerais rester, mais je dois aller me changer.
Hampstead sana yetmedi, değil mi?
C'était pas assez bien pour toi, Hampstead, c'est ça?
Hampstead Heath'te sabahları 7'de jogging yapmayı denedim. Ama terlemek yerine iştahım açıldı.
J'ai essayé de courir à Hampstead Heath pour stimuler mon corps, mais je n'ai fait que stimuler mon appétit.
- Hotel Hampstead mı, hanımefendi?
- Mademoiselle, l'hôtel Hampstead?
Hampstead.
Hampstead.
Riverdale yolu, Hampstead.
Au coin de Riverdale et Hampstead.
Cragwitch Manor, Hampstead'de oturuyorum.
J'habite le château des Cragwitch.
Çok heveslisin ingiliz. Senin yerinde olsam Hempstead'e gider ve kadın iç çamaşırı satmaya başlardım.
Tu es ambitieux, le Comte, mais tu ferais mieux de vendre de la lingerie à Hampstead!
Annemin mezarına giderken bugün onu Hampstead Mezarlığında gördüm.
Je l'ai vu, aujourd'hui.Quand je suis allé sur la tombe de ma mère, à Hampstead
Hampstead Heath, İNGİLTERE
Hampstead Heath, Angleterre
Appledore Towers, Hampstead, Sanat Simsarı.
Appledoor Towers, Hampstead. Marchand d'art.
Ayrıca Hampstead'a uzunca da bir yolum var.
Et la route est longue jusqu'à Hampstead.
Ve başına bir ceket attılar, onu taksiye bindirdiler ve sürdüler ardından Hampstead Heath'de dışarı attılar.
Ils lui ont jeté un manteau sur la tête et l'ont fourré dans un fiacre avant de s'éloigner. Ensuite, ils l'ont jeté dehors... sur Hampstead Heath.
Yani bu demek oluyor ki onun Londra'ya Oscar'ını almak için döndüğünden ve günlerinin çoğunu Hampstead Heath'de film çekmekle geçirdiğinden etkilenmeyeceksin.
Alors tu te fiches de savoir qu'elle est à Londres, un oscar entre les mains, et qu'elle tourne presque tous les jours à Hampstead Heath.
Bunlar da hayranlarım : Gunter, Kyoto ve Cecil Hampstead-on-Cecil-Cecil.
Et mes fans, Gunter, Kyoto, et Cecil Hampstead-on-Cecil-Cecil.
Kimse bilmiyor, ancak insanlar hala Hampstead Heath'de dolaştığını düşünüyor.
Et bien personne ne le sait, mais il y a des gens qui croient Qu'il rode près de Hampstead Heath.
"Kötücül planlarıyla bu güne kadar 250,000 pound kazandığı düşünülen Eldridge en son salı günü Hampstead Heath yakınlarında görüldü."
"Eldridge, qui dans des opérations frauduleuses aurait gagné pres de £ 250,000, a été vu mardi près de Hampstead Heath."
Ete yakın, Hampstead Heath.
Près de la viande., Hampstead Heath.
Hampstead Heath'te vahşice geziniyor.
Il rode près de Hampstead Heath Hampstead Heath.
Daha iyiye gideceğiz ve sonra Hampstead'de bir ev alacağız.
On va si bien le faire quand on fera, et on aura une grande maison dans Hampstead
Hampstead'de bulunan bir eve kızı Anna ile yerleşti.
La politique doit être plus que cela.
- Üzgünüm.
A Hampstead.
Biz Hampstead'de yaşıyoruz.
Nous vivons à Hampstead.
- Hampstead Heath'de. Fakat sa- -
- A Hampstead Heath...
Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili.
C'est l'histoire d'un Noir de Brixton et d'une nana blanche d'Hampstead Heath.
Fakat Tanrı aşkına onu neden Hampstead Heath'de o şekilde bıraktınız?
Pourquoi l'avoir laissé à Hampstead Heath, crucifié?
Danny ya da Zoe'nin Hampstead Heath'te çarmıha gerilmesini ister misin?
Tu veux qu'ils se fassent crucifier?
Dr. Green Hampstead'a vardığında vakit neredeyse geceyarısıydı.
Il était presque minuit quand Dr Green arriva à Hampstead.
Hampstead'da bir bayana bakıyorum.
- Je prends soin d'une dame de Hampstead.
Çünkü Hempstead'te bir merdiven satın alıyormuş.
"car elle achète un escalier à Hampstead."
Hampstead Heath. Açık arazi.
On va à Hampstead Heath.
- Hampstead Heath'deler
Hampstead Heath.
Ray bebekleri konusunda sızlanıyorsun ama Hampstead Heath'e bakan evini onlar ödediler.
Tu critiques les figurines, mais elles t'ont payé une super baraque.
Sizse burada oturup komplo teorileri kuruyorsunuz.
Pour que vous puissiez traînasser à Hampstead et faire des théories.
Brennen ile Hamstead bankası ile.. bir sürü görüşme yapmış
Brennen a logé un tas d'appels à Hampstead Bank and Trust.
Hamstead Bankasının güvenliği gerçekten iyi.
Hampstead Bank and Trust est très sûre.
- Hampstead'de iyi karşılanır.
Ça doit plaire aux bobos.
Bu Woolwich ya da Hampstead'da üçlü katlanmış mantar yakası olan ilk cübbe.
C'est la première robe à Woolwich et Hampstead avec une collerette à trois plis.
Bayanlar, Hampstead Kâfirleri başlamak üzere.
Mesdames, les Paiens de Hampstead vont commencer.
KENWOOD MALİKANESİ HAMPSTEAD KÖYÜ
KENWOOD HOUSE VILLAGE DE HAMPSTEAD
Hampstead Heath'de bu büyüklükte bir ev?
Une telle maison à Hampstead Heath?
Hamstead.
Hampstead.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]