English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Haul

Haul translate French

33 parallel translation
U - Haul'u aradılar ama bugün için ellerinde boş kamyon olmadığını söylediler.
Ils ont appelé U-Haul, tous leurs camions étaient pris.
Şişeleri bir U-Haul * kamyonuna atarız. - Cep kapalı, kulaklar açık.
On peut mettre les bouteilles dans une remorque.
Yani, Carrol'lar diğer çocukları U-Haul'a transfer etti... ya da minibüs gibi bir şeye.
Donc les Carrol transfèrent les autres enfants dans une camionnette ou un van ou quelque chose de ce genre.
Hoşuna gitmezse Bob Jr.'dan seni geldiğin yer olan Cane Haul yoluna geri götürmesini isterim.
Si tu préfères, je peux te reconduire à Cane Haul Road, d'où tu viens.
U-Haul dışarıda, sahip olduğum her şey onun içinde.
J'ai enfin garé le camion. Tout ce qui m'appartient est là.
- O bir dublördü. "Yolun Sonu" isimli bir filmde.
- Il a été cascadeur. - Dans le film "The Long Haul".
Markete gidip sana koli ayarlayabilirim.
Je peux aller te chercher des boîtes chez U-Haul.
Bay Plumgreen.
Mr. Plumgreen. Ellis u-Haul.
Makalemi bitirdim ve u-Haul'da çalışan Makelo'dan hoş bir mektup aldım!
J'ai fini toute ma fiche de lecture, et... j'ai reçu une lettre super sympa de mon "ese", qui travaille au U-Haul.
U-Haul'dan bir tane karavan tutup arabama bağladım ve geldim.
J'ai attaché une caravane à l'arrière de ma voiture... et j'ai poussé.
Güney holünün batı yakasındaki dördüncü pencereden ayrılıyor olacağız.
Nous sortons par la quatrième fenêtre sur le coté ouest du haul sud. .
* Ağacı çıkar *
Haul out the holly
Ya Muhammed'i South Park'a bir U-Haul'ın arkasında getirirsek ve orada kimseye gözükmeden otursa.
Si on le met dans une camionnette, on ne pourra pas le voir.
U-Haul'dan konuşacak mı peki?
Mais il parlera depuis la camionnette?
U-Haul'da pencere olacak mı?
La camionnette aura des fenêtres?
İsa'ya Muhammed'i U-Haul'un içinde güvende tutacağımıza söz vermiştik.
On a promis à Jésus qu'il resterait dans la camionnette.
Haul, kıçının dibinde. Gerçekten bir şey biliyor mu, bak bakalım.
Secoue-le, vois s'il sait quelque chose.
Eğer bize inanmıyorsan Haul onun kıçını buraya getirsin de kendin çöz.
Si tu nous crois pas, fais-le rappliquer et vérifie.
Görünüşe göre U-haul'da bir staj yüzünden Victoria benim parti düzenleme deneyimimi yanlış anlamış.
Apparemment, Victoria a confondu organisatrice de soirée et déménageuse.
U-Haul'la eşyalarınızı yanınızda götürün.
Faites-le vous-même avec U-Haul.
U-Haul tehlikeli de olsa herkesin kamyon kullanmasına izin verir.
U-Haul laisse tout le monde conduire de gros camions, même si c'est dangereux...
Başka birisi geliyor.
Quelqu'un d'autre arrive. Crossing Lines 01x04 Long-Haul Predators Diffusé le 7 juillet 2013
Bir U-Haul kamyonu falan bul, bilmiyorum.
Euh, prend un camion U-Haul, quelque chose, je sais pas.
Bütün eşyalarım bir U-Haul içinde, dostum.
Toute ma merde est dans un putain de camion U-Haul, mec.
ÇEK BOZDURULDU / DALE'İN BAGETLERİ / PENALAR / MİNİBÜS
CHÈQUE ENCAISSÉ / BAGUETTES DE DALE / MÉDIATOR / U HAUL
- Bir balık ağı.
- Un u-haul.
- Balık ağı, biliyorum.
- Un u-haul, je sais.
Kamyonda doğdum ben.
Je suis née dans un U-Haul.
Yani... Belki nakliye kamyonu, otobüs değil.
Ou un U-Haul, peut-être, mais pas un bus.
U-Haul.
Sa maison.
U-Haul'daki lezbiyenlerin hikâyesini duymuş muydun?
As-tu déjà entendu celle à propos de la lesbienne et du U-Haul?
Bir nakliye kamyonu.
Un U-Haul!
U-Haul.
Une camionnette.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]