English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hayır mı

Hayır mı translate French

66,798 parallel translation
Hayır, gerçekten, ben Drax'in tarafındayım.
Non, je suis vraiment d'accord avec Drax.
Hayır, saldırmayacağım.
Non, promis.
Hayır. Ben senin hayatını kurtardım.
Non, je t'ai sauvé la vie.
Hayır. Ben öyle şeyleri umursamam.
Non, tout ça m'importe peu.
- Hayır. İmkansız olan ne? Mars'a sürekli gidip gelen mekikler yollayıp orada kurtuluşu aramak mı imkansız?
- Non, ce qui est impossible... sa navette aller-retour sur Mars.
Hayır, yemin ediyorum, bu durumdan ders alacağım...
Non, je m'engage à apprendre tout ce que je peux de cette situation...
- Aslında hayır, o yapacağım ikinci şey.
Heu, non, à vrai dire c'est la deuxième chose.
Hayır, bunu yapmayalım işte.
- Ouais. - Merde, tu vois. On ne va pas partir comme ça.
- Kahven var mı? - Hayır.
- Tu as du café?
Hayır, bozmadım.
- Que non.
- Hayır, bozmadım.
- Non.
- Yılan mı? - Hayır.
Les serpents?
- Hayır. Palyaço yılan mı?
- Serpents-clowns!
- Hayır! Kötü kalpli dostlarım, bunlar Batman'den kalan son üç uyuz yadigârım.
Amis méchants, voici mes derniers douloureux souvenirs de Batman.
Hayır! Size yardım etmeyeceğim.
Tu parles!
Hayır, Colleen, bana yardım edebilecek tek kişi sensin.
Colleen, tu es la seule qui puisse m'aider.
Hayır. Anladım.
Non, j'ai compris.
Hayır. Farkındayım.
Non, je sais.
Hayır, asıl ben istediğimi yaparım.
Non, en fait, c'est moi qui fais ce que je veux.
- Hayır. Hayır, önce ölmem gerektiğini söylememişlerdi.
Ils ne m'avaient pas dit que je devais d'abord mourir.
Korkarım ki hayır Bay Olsen.
Je crains que non.
Hayır, ben koyacağım.
Non, je crois que ce sera moi.
- Hayır, sabah ofiste olmalıyım, gitmem gerek.
- Non, je dois... aller au bureau demain matin, alors...
Hayır. Önce neler olduğunu açıkla.
Non, tant que tu ne m'expliques pas.
Hayır, ben... Meachum'ım.
Non, je suis...
- Hayır, saklanmayacağım.
- Non, je ne me cacherai pas.
Bunun sadece kamera mı olduğunu sandınız hayır gerçek zamanlı analiz işlemine hoşgeldiniz
Ce n'est pas tout. Cette caméra fait de l'analyse des données en temps réel.
Hayır iyi anlamda yani sadece bu tür ekstra şeyler için vakit bulamadım.
Dans le bon sens. Mais j'ai pas eu une minute en dehors du travail.
hayır, ben.. Mae, burada MS ile uğraşan 4 çalışanımız var.
Il y a quatre groupes autour de cette maladie.
Hayır dur tamam mı?
Attends.
hayır, hayır, devam et iyi giriş yaptınç bir adım ileri lafını beğendim bu yüzden bu şirketi kurduk
Continue, tu as très bien commencé. J'aime ce "plus loin". Le fondement de la boîte.
hayır, artık ağlamayacağım.
Non, je veux plus pleurer.
- Hayatım, hayır, o kadar kötü olamaz.
- Chérie, ça ne doit pas être si terrible.
Sadece bir kelime söylemen gerek. "Evet." ya da "Hayır." Beni dinle, tamam mı?
Vous n'aurez qu'un mot à dire. "Oui" ou "non". Écoutez-moi, d'accord?
- Hayır efendim.
- Non, m'dame.
Hayır, bütün atları toparlayacak kadar çok insanımız yok.
Pas assez pour rassembler les chevaux.
- Hayır adamım, atlarımıza bayılıyorlar.
- Non, ils adorent nos chevaux.
Bende babanızla bu konuyu konuşacağım. Ne? Hayır.
Je vous ramènerai chez votre père.
- Hayır, benim adım George.
- Non, moi c'est Georges.
- Bir şey var mı? - Hayır.
Vous trouvez quelque chose?
- Hayır. - Ama peki kim, Tanrım kim?
Mais... qui?
- Görelim bakalım. - Hayır.
- Fais-moi voir.
- Hayır, suçlamadım.
Non, c'est faux.
Hayır, yatarım. Yatarım tabii ama...
Non, je veux dire, je le fais, je dors avec...
Ben almayacağım. Hayır, o para senin.
Je veux pas de ton sale argent.
Hayır, yok adamım.
Non, j'ai pas de problème, moi.
Hayırdır, ibne falan mısın tatlım?
T'es pédé ou quoi, trésor?
Hayır, partiye katılamayacağım.
Je ne pourrai pas venir.
- Hayır. Aile büromu geri almak istiyorum. - Tanrım.
Non, je veux récupérer les bureaux de ma famille.
- Acıktın mı? - Hayır.
- Vous avez faim?
Hayır, şimdi bir Prius'umuz var. Karım aldı.
Non, la nouvelle Prius.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]