Hebdo translate French
51 parallel translation
Onun New York Weekly'deki ilanına cevap verdin, öyle mi?
Et tu as répondu à son annonce dans New York Hebdo.
New York Weekly'ye.
Dans New York Hebdo.
New York Weekly dergisine kendi ilanımızı vereceğiz.
Dans New York Hebdo. Une annonce à nous.
Vanderhoff'a haftalık röportaj vereceğim.
Je pense accorder une interview hebdo à Vanderhoff.
"60 Minutes" a devam edelim.
On passera à "Hebdo News"!
Hollywood'un ünlü haftalık gösteri dünyası dergisi, konuya geniş yer ayırdı.
Showbiz Hebdo était présent au grand gala d'Hollywood.
- Hemşire haberleri.
- "L'hebdo des infirmières".
Bunu nereden öğrendin? Journal of Trauma'dan mı?
Tu as appris ça dans Médecine Hebdo?
- Hafta mı ay mı? Ay tabii ki.
- Hebdo ou mensuel?
Tamam. "Evcil Hayvan" dergisi için.
Bon. C'est pour l'Hebdo de l'Animalerie.
Gilderoy Lockhart Merlin Nişanı, Üçüncü Sınıf Karanlık Sanatlar Savunma Birliği Onur Üyesi ve beş kez üst üste Cadı Gündemi'nin En Büyüleyici Tebessüm Ödülü'nü kazandım.
Gilderoy Lockhart. Ordre de Merlin, troisième classe... membre honoraire de la Ligue contre les Forces du Mal... cinq fois lauréat... du prix Sorcière Hebdo du sourire le plus charmeur.
Silahlı çatışmada dünya rekorunu mu kırmaya çalışıyorsun?
Tu vises le record de fusillades hebdo?
Çok uzun.
Hebdo Bikini Trop grande.
Haftalık bedave gazete basmak için entersan bir yer.
Drôle d'endroit pour sortir un hebdo gratuit.
Ted Mosby "Haftalık Porno Video" dergisiyle röportaj yapmış.
Ted Mosby a donné une entrevue à l'Hebdo des films pour adultes.
Haftalık Porno Video?
L'Hebdo des films pour adultes?
Haftalık Proje Vizyon dergisi!
C'est l'Hebdo des fameux architectes!
Tabiî, sekiz haftadır buradayım çünkü haftalık mazoşizm reçetemin süresi doldu.
Je suis là depuis 8 semaines, car mon abonnement à masochiste hebdo est fini.
Bence haftalık gazetede olduğumuz için bile şanslıyız.
Je trouve ça déjà cool qu'on soit dans un hebdo, Shulie.
Dean, "Haftalık Etnik" i seçiyor.
Dean jette son dévolu sur Indigène Hebdo.
"Haftalık Etnik" tekrar oyunda.
Indigène Hebdo revient dans la partie.
Combat Weekly mi?
L'hebdo du combat?
Dağsıçanı Günü Haftalık. Yılda bir kere çıkar, genellikle...
L'Hebdo de la Journée des Marmottes qui est publié une fois par an à l'occasion de...
Haftalık maaşı olan bir danışman.
Je suis conseiller financier avec une paie hebdo.
Bir keresinde Soap Diary dergisinde fotoğrafını görmüştüm.
J'ai vu sa photo dans le magazine "Soap opera hebdo". Scénariste?
geçen haftaki "Mesleki Terapi" raporları için imzanız gerek.
Vous devez signer le rapport hebdo.
Saklamak için çok uğraşıyordunuz ama kapağı görebildim, Erotik Manyağı.
Vou avez essayé de le cacher, mais j'ai vu la couverture, "Eros Mania Hebdo".
İstersen bir tekne dergisi al.
Ou procure-toi un numéro de "Sniper hebdo".
- Dergim buruştu.
T'as froissé mon hebdo économique!
Ajan Broyles size haftalık 200 dolar harçlık verileceğini söyledi.
L'agent Broyles vous accorde une allocation hebdo de 200 $.
Bu Carson Phillips Chronicle değil.
C'est pas le Carson hebdo.
Ve Tiyatro Bölümü'nden haftalık haberler.
Et une chronique théâtre hebdo.
Haftalık Fare alın!
Achetez Souris Hebdo!
İngilizce haftalık bir yayında gazeteci olarak küçük bir iş bulmuş.
Il trouva un job de journaliste pour un petit hebdo en langue anglaise.
Haftalık çirkinlik dergisi mi o?
C'est bien Boudin hebdo?
- Haftalık görüşmelerimizin tatsız geçmesi için bir sebep yok.
Pas de raison que nos réunions hebdo - madaires ne soient pas savoureuses.
Kendi oğlum beni aylardır ziyaret etmiyor!
Mon propre fils n'est pas venu me voir depuis des mois. PHILO HEBDO
Spokane'de alternatif bir haftalık bülten var adı "Pacific Northwest'in İçyüzü" bir kaç hafta önce göçmenlik hakkında bir makale yayınladılar.
Il y a un hebdo alternatif à Spokane appelé le Pacific Northwest Insider qui a publié un article à propos de l'immigration, il y a quelques semaines.
Spokane'de alternatif bir bülten bu.
C'est un hebdo alternatif de Spokane.
Haftalık nükleer güvenlik toplantımızda Dennis Rodman ile kim konuşuyordu?
Je parlais avec Dennis Rodman à notre meeting hebdo sur la sécurité nucléaire
- Kim? - "Das Magazin" dergisinden. Bu dergiyi biliyor musun?
- Tu connais l'hebdo Das Magazin?
- Ben Julia Shumway, haftalık...
Euh, je suis Julia Shumway. Je suis l'éditrice de l'hebdo...
Haftada bir saat, dikkat dağıtacak hiçbir olmadan Tanrı'yla konuşuyorum.
Une heure hebdo, je communie avec la déesse sans être dérangée. Alors, tu es croyante?
Misfits Quarterly'deki bir reklama falan cevap verdin sanırım.
Tu as du répondre à une annonce dans Cassos Hebdo.
Bir dergide Jacqueline Wells'in fotoğrafını görmüştüm.
J'ai vu Jacqueline Wells dans un hebdo.
Charlie Hebdo ofisleri!
Qui a un emplacement? Les bureaux de Charlie Hebdo.
Bu olay da Charlie Hebdo benzeri bir şey olabilir.
Tu sais, ils ont peut être copié Charlie Hebdo.
Yani haftalık kahraman kotam falan olmayacak değil mi?
Ça signifie bye bye le quota hebdo à atteindre? Tout à fait!
Bu haftanın Pennysaver'ı iki fatura ve bir de Bed Bath and Beyond kuponu. İki hafta süresi var. Ama duyduğuma göre bazı dükkânlar tarihi geçse de kuponu kabul edecekmiş.
Le Ristourne-Hebdo, deux factures, et une réduc chez Couettes Bidets périmée dans 2 semaines, mais certains magasins les prennent quand même.
Biz sadece haftalık bir gazeteyiz.
Nous ne sommes qu'un hebdo.
HPV'den Leonard Ross.
Hebdo des films pour adultes