English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hediyeler

Hediyeler translate French

1,241 parallel translation
İnsanlığımızı korumak için evsizlere hediyeler götürürüz.
On apporte des cadeaux aux SDF chaque année pour rester humains.
Ona aldığım hediyeler içinde işe yarama şansı olan tek bu.
C'est la première fois qu'un de mes cadeaux pourrait lui plaire.
- Hediyeler!
Moi aussi!
Noel akşamıydı ve bazı hediyeler çalınmıştı.
À la veille de Noël, les cadeaux avaient été volés.
Düğün yaparız ve gelen tüm hediyeler senin olur.
On fait une liste de mariage... et tu gardes tous les cadeaux.
Yeni evin için sana hediyeler getirdim.
J'ai des cadeaux pour ta nouvelle maison.
Hediyeler buradaysa Gunther'ın haberi vardır.
Si il sont là, Gunther le saurait.
Ben de düşünüyordum, bu günlerde hediyeler alınıp verilir ya...
je me demandai, comme c'est le moment d'offrir des cadeaux...
Hediyeler kış için güneye saklanmışsa bulurlar tabi.
Si les cadeaux sont cachés au sud pour l'hiver.
- Hediyeler!
- Les cadeaux!
2801 yılında, Dostcanlısı Robot Şirketi, robot bir Noel Baba tasarladı, yaramazlıkları ölçen ve uslu duranlara hediyeler dağıtan.
En 2801, les Gentils Robots ont construit un Père Elno robotique... pour savoir qui a été vilain, qui a été sage... et distribuer les cadeaux en fonction.
- Onlar için harika hediyeler almak için çıkmıştık.
On leur achetait des cadeaux...
Hoşçakalın millet! Fransa'dan size hediyeler göndeririz!
On vous enverra des trucs de France.
İsa doğdu ve bundan dolayı hediyeler alıyorum, doğurulduğun için teşekkürler İsa,
Et des cadeaux J'en aurai sûrement beaucoup Merci
Fransa'dan size hediyeler göndeririz!
On vous enverra des trucs de France.
Sana aptal küçük hediyeler alarak acını unutturmaya çalışıyorum.
Je me suis senti mal pour ce qui est arrivé ces derniers jours essayant de me racheter pour la perte d'un animal en t'achetant de stupides petits cadeaux.
Hediyeler aptalca değil hediyeler işe yarıyor.
Les cadeaux ne sont pas stupides Les cadeaux aident.
Düşünüyordum da... Belki deneyebilirim "diz çökerek teklif" yaklaşımı ya da Belki... çiçekler ve... hediyeler Ya da sadece onun kafasına vurup götürebilirim
Je pourrais peut-être me mettre à genoux, lui offrir des fleurs, des cadeaux.
Sakın bana fakirlere hediyeler verdiğini söyleme...
Tu en fais cadeau aux pauvres?
Saraybosna'da gün boyu çocuklarla oldu, hediyeler dağıttı, hatta özel Noel ağacını süslemelerine yardım etti.
A Sarajevo, il a rencontré des enfants, Ieur a offert des cadeaux et les a aidés à décorer un sapin de Noël.
Bu hediyeler baş döndürücü.
Ces cadeaux sont éblouissants.
Hediyeler!
Des cadeaux!
Noel'e zarar veremezsiniz muhtar bey. Çünkü o hediyeler, yarışmalar ya da şık ışıklar için yapılmaz.
On ne peut pas blesser Noël, M. le maire, ce qui compte, ce ne sont ni les cadeaux, ni les concours, ni les illuminations.
Kimköy'deki küçük büyük bütün Kimler... şarkı söylüyormuş, olmasa da hediyeler.
Tous les Whos de Whoville, petits et hauts, chantaient, sans aucun cadeau.
Hediyeler.
Les cadeaux!
Hediyeler aldım ama kızı alamadım.
J'ai dépensé l'argent en cadeaux etje n'ai pas eu la fille.
Yanında gelen hediyeler.
Ça fait partie des inconvénients.
Noel Baba. Hediyeler.
Le père Noël, les cadeaux.
İnsanlar hediyeler getirir.
Les gens me font des dons.
Ve sonra Terry hediyeler almaya başladı... sanki mühendis ona mesajlar gönderiyormuş gibiydi.
Et puis Terry a commencé à recevoir des cadeaux... comme si l'ingénieur lui adressait des messages.
O zaman... Hediyeler nerede?
Oui..., Et où ils sont, les cadeaux?
Hayır! Biz size süper hediyeler aldık. Ama bazı sorunlarımız oldu.
Non, on a de super cadeaux, mais on a des problèmes de voiture.
- Bahse girerim onlara iğrenç hediyeler aldık.
- Des cadeaux nuls, à tous les coups.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim. O satım yerine gideceğiz ve arabayı alacağız hani içinde hediyeler olan ve sonra ikizlerin evine gideceğiz ve bizi affetmeleri için yalvaracağız!
Alors, on va à la fourrière, on prend la voiture avec les cadeaux et on va supplier les jumelles de nous reprendre!
İdam ettiği kişilerin akrabaları ona hediyeler getirir. Hergün, her yıl, her kuşak.
Les descendants de ses suppliciés lui font des offrandes tous les jours, tous les ans, à chaque génération.
Sokakta bırakılmış hediyeler gibi.
C'est comme des cadeaux qui sont dans la rue.
" Bu düğün gecesinde hediyeler getiriyorsun bize
" Tu apportes des cadeaux à cette nuit de noces
Ve bana hediyeler verirdi.
Et il me fait des cadeaux de gonzesse.
Büyük bir sihirbazlık olayı. Pasta, Tanrıça Yeska'ya hediyeler.
Une soirée de magie, avec un hommage à la déesse Yeska.
Nazik hediyeler, Her zamanki gibi erkencisin, Bernard.
Des cadeaux exquis, comme toujours. Tu finis tôt, Bernard.
Pahalı hediyeler, geç saatlerde sürpriz ziyaretler.
Cadeaux luxueux, visites-surprises la nuit.
Ona hediyeler ve çikolatalar vermişti.
- Avec des fleurs, des cadeaux.
Ve hediyeler konusunda ne kadar kötü olduğumu bilirsin.
Les cadeaux, c'est pas mon truc.
Hediyeler mi?
Des cadeaux?
Bu kadarı yeter. Hanımımla konuşacağım, hediyeler sizde kalabilir.
Vous en avez assez fait, je vais parler à ces Dames, vous pouvez garder les présents.
D'Argo, Bana verdiğin hediyeler.
D'Argo... les cadeaux que tu m'as donnés.
Harris, sen Judith'e ne tür hediyeler alıyorsun?
Dis, Harris, quel genre de cadeaux tu offres à Judith?
Hediyeler yüzünden sinirleniyoruz.
On s'énerve pour des cadeaux.
Ama Andrew sana bazı hediyeler vermişti değil mi?
Il vous a offert des cadeaux, non?
Sırf hediyeler için yapıyorum.
Je fais ça uniquement pour les cadeaux.
Ya da kutlanmamış olmamalı, getirdiğimiz hediyeler mütevazi olsa da...
Il faut l'honorer, même si nos dons sont humbles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]