English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Helm

Helm translate French

152 parallel translation
- Brigitte Helm
- Brigitte Helm
Hayır, efendim. Şimdi savcılığın son tanığını çağırıyorum. Christine Helm.
Non, j'appelle le dernier témoin à charge, Christine Helm.
Sayın dostumun dikkatini tanık sandalyesine Bayan Vole'u değil Bayan Helm'i çağırdığıma çekmek isterim.
Je rappelle à la défense que j'ai convoqué non pas Mme Vole, mais Mme Helm.
- Adınız aslında Christine Helm mi? - Evet.
- Vous êtes bien Christine Helm?
Christine Helm.
- Oui.
Bayan Helm, bu evlilik sertifikası sizinle Otto Ludwig Helm arasındaki evliliği belgelemiyor mu? Tören Breslau'da 18 Nisan 1942'de gerçekleşmiş.
Mme Helm, est-ce l'acte de mariage entre vous et Otto Ludwig Helm, cérémonie qui s'est tenue à Breslau le 18 avril 1942?
- Bayan Helm, acaba mahkum "Onu öldürdüm." dediğinde kimden söz ettiğini biliyor muydunuz?
Quand l'accusé a dit : "Je l'ai tuée", saviez-vous de qui il parlait?
Bayan Vole, ya da Bayan Helm, hangisiyle hitap edeyim istersiniz?
Mme Vole... ou Helm, que préférez-vous?
Hepsi bu kadar, Bayan Helm.
Ce sera tout, Frau Helm.
Bayan Helm, mahkemede yalan yemin etmenin ne demek olduğunu biliyor olmalısınız.
Mme Helm, connaissez-vous le mot anglais "faux témoignage"?
Peki bu ülkede Bayan Helm, mahkemede yalancı tanıklık yapmanın cezasının çok ağır hapis cezası olduğunu biliyor musunuz?
Et savez-vous que dans ce pays, le parjure est punissable d'une longue peine de prison?
Kendisi mahkumun evlendiği ve ülkenin güvenli ortamına getirdiği sevgisini ve adının korumasını verdiği kadın.
Christine Helm, que l'accusé a tirée des ruines de son pays pour notre quiétude, en lui donnant son amour et son nom.
Madem bunlar doğru değil tanık Christine Helm'in bilerek aksi ifade vermesi için bir sebep görebiliyor musunuz?
Pourquoi Christine Helm aurait-elle fait ce témoignage - s'il était faux?
Bayan Helm tanık sandalyesindeyken onları izledim.
Je les ai observés avec Frau Helm.
Christine Helm tarafından yazılmış mektuplar.
Des lettres écrites par Christine Helm!
Christine Helm'i çağırın.
Appelez Christine Helm!
Bayan Helm, hala yemin altında olduğunuzu biliyorsunuzdur, değil mi?
Mme Helm, vous savez que vous êtes encore sous serment?
Bayan Helm, mektup kağıdınızı teşhis etme nezaketini göstermiş bulunuyorsunuz.
Vous avez eu l'obligeance d'identifier votre papier.
Bayan Helm, lütfen tanık sandalyesine geri döner misiniz?
Retournez à la barre des témoins.
Şimdi yeniden sormak istiyorum, Christine Helm, bu mektubu siz mi yazdınız?
Je vous le redemande, Christine Helm, avez-vous écrit cette lettre?
Cevap vermeden önce, Bayan Helm, sizi bu ülkede yalancı şahitlikle ilgili kanunun çok ciddi cezalar öngördüğü konusunda uyarmak isterim.
Avant de répondre, sachez que la loi sur le faux témoignage est très sévère.
Helm Caddesi'nde.
Il se trouve dans Helm Street.
- Günaydın Bay Helm.
Bonjour, M. Helm.
Şey, bu benim duyduğum Matt Helm'e hiç benzemiyor.
Cela ne ressemble pas à Matt Helm.
Matt Helm'in şerefine.
A Matt Helm!
Matt Helm öldü, ölü kalacak.
Matt Helm est et restera mort.
Matt Helm'den kurtulduğumuzda dertlerimiz bitti sanmıştık.
On croyait les ennuis finis en éliminant Matt Helm.
Matt Helm.
C'est Matt Helm!
Matt Helm hayatında ağzına viski koymamıştır.
Matt Helm n'a jamais bu de bourbon.
Çok iyi Bay Helm.
Beau travail, M. Helm.
Matt Helm'in numara yaptığını söyledi.
Il disait que la conversation de Helm était truquée.
- Helm, bize Warp hızını ver. - Warp 1, efendim.
- Pilote, vitesse de distorsion.
Ben Matt Helm'i almaya gidiyorum.
Je prends Matt Helm.
En iyimser tahminimiz şöyle... Bay Helm Kopenhag'a geldikten sonra... görevini tamamlamak için 48 saati olacak.
Et pour ce... lorsque M. Helm arrivera à Copenhague, il aura 48h pour accomplir sa mission.
Bay Helm geldi.
M. Helm est arrivé.
Bay Helm havaalanında.
M. Helm est à l'aéroport.
Bölgeden gelen rapor doğrulandı. Bay Helm sahneye çıktı. Teşekkür ederim.
Le rapport de la zone 3 est confirmé et M. Helm est sur les lieux.
- Henüz karar vermedim. - Helm şu an izleniyor.
Je n'ai pas décidé, il est sous surveillance.
Bay Helm gibi bir ajanı bu kadar rahat... riske atacaklarına inanamam.
Et croire qu'ils risqueraient un agent de la classe de Helm...
Danimarka'ya hoş geldiniz Bay Helm.
Bienvenue au Danemark.
Erken geldiniz Bay Helm.
Vous êtes en avance.
Bay Helm, profesyonel fotoğrafçı olarak... bu ışık için sizce hangi renk... çok hoş olur?
En tant que photographe professionnel, quelle couleur serait la plus attrayante?
Altının nerede olduğunu biliyorum Bay Helm.
Je sais où est l'or.
Ben çingeneyim Bay Helm.
Je suis gitane.
Sizi iyi ağırlayamadım Bay Helm.
Je vous reçois très mal.
Bay Helm... işbirliği yapmak için iki şartım var.
Pour ma coopération, je veux deux choses :
Şanslısınız Bay Helm.
Vous avez de la chance.
Bu Matt Helm, Amerika'nın en ünlü fotoğrafçılarından biri.
C'est Matt Helm, l'éminent photographe américain.
Bakın Bayan Carlson, biraz önce bu binada patlama olduğu ve... cinayet işlendiği haberini aldık. Bu Bay Helm ise telaş içinde gidiyordu.
On nous informe d'explosion et homicide dans la maison d'où M. Helm s'échappe.
Bay Helm, bu ne güzel sürpriz!
M. Helm, quelle bonne surprise!
Ben Bay Helm'e kefilim.
Je réponds de M. Helm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]