Hepsi mi translate French
2,263 parallel translation
Bütün şarkılarımızı çalacağız. Hepsi mi?
Nos instants tendres à nous
Hepsi mi?
Entièrement?
Hepsi mi?
- Tous?
Hepsi mi?
- Tout ça?
Hepsi mi?
Toutes?
- Hepsi aynı. - Hepsi mi?
- Toutes les mêmes.
Hepsi mi?
- Complete?
Yani şimdi, onu mu seviyor, yoksa beni mi, ve yahut bendeki versiyonunu mu? veya hepsi de aynı şey mi bilemiyorum.
Je ne sais pas si c'est elle qu'il aime ou moi, ou la version d'elle en moi, ou si c'est juste la même chose.
Ben Godric'in emirlerini takip ediyorum. Seni buradan çıkaracağım, hepsi bu. Godric senin yaratıcın, değil mi?
J'obéis à Godric en te faisant sortir, c'est tout.
Hepsi benim mi?
Tout ça pour moi?
Bir adam gördüm... Güzel bir Cadillac'ı vardı... öteki çocuklara oradan çekip gitmeleri için bağırıyordu.Hepsi bu. Onu tehdit ettiler mi ya da ona ateş ettiler mi?
Écoutez, j'ai vu un type dans une Cadillac rutilante qui criait à d'autres types de s'en éloigner.
Hepsi istemez mi?
- Comme toutes, non?
Yüksek rütbeli bir Gizli Servis ajanı olan Daniel Dickinson'ı iki farklı durumda hepsi en yüksek derecede gizli olan Depo 13 meselelerine dahil ettin mi, etmedin mi?
Avez-vous, oui ou non, et par deux fois, impliqué... Daniel Dickinson, un officier haut gradé des services secrets, dans les affaires de l'entrepôt 13, qui sont pourtant classées au plus haut niveau?
- Ne kilisede bir yerde? - Tommy Wilson, Meg, Dave, Ross hepsi sizin cemaatinizin üyesi, değil mi?
- Tommy Wilson, Meg, Dave, Ross, ils sont tous membres de votre congrégation.
- Hepsi onun yüzünden, değil mi?
- C'est à cause d'elle, hein?
Bunların hepsi tek hasta için mi?
Tout est pour le même patient?
Bunların hepsi yakılma emriyle ilgili, değil mi?
Votre problème est la "burn notice."
Hepsi doğaçlama oyundu, değil mi?
Ce n'était qu'un jeu d'acteur, non?
Hepsi Haringey bölgesinde mi oldu acaba?
Est-ce qu'ils ont tous eu lieu dans Haringey?
Hepsi mi?
Tout.
- Hepsi aklında yani öyle mi?
- Donc c'est tout dans ta tête?
Yani Rubin'e buluşmada anlattığın her şey suça olan bağımlılığın ufak özgeçmişin... Hepsi doğruydu, öyle mi?
Ce que tu as raconté à Rubin à la réunion, ton passé de délinquante récidiviste, c'était la vérité, hein?
Bunların hepsi tek bir istek için mi?
C'est une seule demande?
Hepsi kızının resmi mi?
Il n'y a que des photos de votre fille?
Hepsi bunun için mi?
Alors c'est de ça qu'il s'agit?
Hepsi 2 bin için mi?
- Je ne gagnerai que 2 000 $?
Birçok insan da aynısını yapıyor. Her gün! - Hepsi senin fikrindi, değil mi?
Comme des centaines de gens, tous les jours.
Hepsi, Alex Caceres gibi sana ulaşmaya çalışırken öldüler mi?
Combien ont essayé de vous joindre, comme Alex Caceres, quelques jours avant leur mort?
- William'ın bıraktığı tüm para. - Hepsi gitti mi?
- Tout l'argent que William m'a légué.
Söyle, Charles, tüm hepsi bunun için mi?
Il s'agit de ça? Vous faites ça pour ça?
Cinayet aletleri bir tabela, bahçe testeresi ve ayakkabı. Hepsi de gösteriyor ki anlık bir öfke olmuş, değil mi? Önceden tasarlanmamış.
Ces armes... un panneau, le taille-haie, le coup de pied... ils indiquent tous un coup de sang, pas la préméditation.
Hepsi gerçekten yaşandı, değil mi?
Tout ça s'est vraiment passé, n'est-ce pas? - Ouais.
- Şifreyi hepsi biliyor, değil mi?
- Ils avaient tous le mot de passe.
Hepsi kader mi?
C'est le destin?
Hepsi üç kişi için mi?
- Tout ça, c'est pour trois?
Bu insanların hepsi Xerxes'den, değil mi?
Ce sont là des gens de Xerxès, n'est-ce pas?
- Öyle mi? Hepsi bu işte.
En gros, c'est tout.
- Hepsi öyle değil mi?
- Toutes les mêmes.
Hepsi doğru, değil mi?
Alors, c'est vrai?
Hepsi tek bir şeyin alameti mi?
Qu'ont-elles en commun?
Bunların hepsi kuru temizlemeden mi?
C'est l'argent du pressing?
Öyle mi? Hepsi numaraydı!
- Il joue la comédie!
Hepsi "mi" mi bunun?
Tout ça c'est un "mi"?
- Hepsi birden mi?
Tous?
Hepsi bu, değil mi?
C'est tout, n'est-ce pas?
Hepsi benim hatamdı, öyle değil mi?
Tout est ma faute.
Hepsi aynı şey, değil mi?
C'est la même chose, non?
Hepsi aynı şey mi?
La même chose? Pas du tout!
- Ne? Sen ve biri hariç nedimelerimin hepsi onunla yattı... yani o kadar da kötü biri olamaz, değil mi?
Toi et toutes mes demoiselles d'honneur sauf une avez couché avec lui, alors il peut pas être si terrible.
Onların hepsi bana değil, değil mi?
Ce n'est pas tout pour moi, j'espère?
Ne? Hepsi senin mi?
Shikinami?