Herhangi bir şey var mı translate French
538 parallel translation
Baksana, sana yardımcı olabileceğim herhangi bir şey var mı?
Écoutez, puis-je faire quoi que ce soit pour vous aider?
Yapabileceğim herhangi bir şey var mı hanımefendi?
- Puis-je faire quelque chose?
Sizin için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
- Puis-je faire quelque chose?
Senin için yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Y a t-il autre chose que je peux faire pour vous?
- Yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Puis-je faire quelque chose pour vous? En effet.
Bilmem gerektiğini düşündüğünüz herhangi bir şey var mı? Eğer varsa şimdi tam zamanı.
Si l'un d'entre vous a quelque chose à me dire, c'est le moment.
Tanığa sormak istediğiniz herhangi bir şey var mı, Bay Keane?
M. Keane, avez-vous d'autres questions?
- Yardım edebileceğim herhangi bir şey var mı?
- Je peux faire quelque chose? - Oui.
İnandığınız herhangi bir şey var mı?
Vous croyez en quelque chose
- Senin için önemli olan herhangi bir şey var mı zaten?
Il y en a donc, à ton avis?
Senin şüpheli davranışlarını yorumlamamam için söyleyebileceğim herhangi bir şey var mı?
Ne puis-je donc rien dire maintenant, que vous n'interprétiez à vôtre façon?
Yapabileceğim herhangi bir şey var mı? Hayır, yok.
- Je peux faire quelque chose?
- Herhangi bir şey var mı?
Tu as un truc, un stérilet?
McBride, herhangi bir şey var mı?
- McBride. Du nouveau?
Çalınan herhangi bir şey var mı?
Est-ce qu'on a volé quelque chose?
Bildiğiniz herhangi bir şey var mı?
Qu'est-ce que vous savez?
Hayatında herhangi bir şey var mıydı?
Quelque chose dans sa famille? Non.
Monitorde herhangi bir şey var mı?
Que vois-tu sur l'écran?
Kaybolduğunu farkettiğiniz herhangi bir şey var mı, Albay Clapperton?
Est-ce que quelque chose a disparu, colonel Clapperton?
Yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Y a-t-il quelque chose que je puisse faire?
Fakat... Ya mektup yazmak istersem... Posta adresi ya da herhangi bir şey var mı?
Hmm, et si... je voulais lui écrire une lettre...
Bu saldırı hakkında söylediği herhangi bir şey var mı?
Vous a-t-il appris quelque chose sur cette attaque?
Grupla konuşmak istediğin herhangi bir şey var mı?
Y a-t-il quelque chose dont vous voudriez parler avec le groupe?
Doğumdan gelen herhangi bir şey var mı?
Serait-ce une chose congénitale?
Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı?
Rien à ajouter?
Hayır. Ufukta görünen herhangi bir şey var mı?
Tu vois quelque chose à l'horizon?
Oğlumla değiştirmek istediğin herhangi bir şey var mı?
Que voulez-vous en échange de mon fils?
Yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Puis-je être utile à quelque chose?
- Herhangi bir şey var mı?
- Des nouvelles? - Pas encore.
- Herhangi bir şey var mı?
Du monde?
Atılgan'ın bizi takip etmesini sağlamak için gemiye veya gizlenme cihazına yapabileceğin herhangi bir şey var mı?
Y a-t-il un moyen pour que l'Enterprise nous suive?
Onlara söyleyeceğin herhangi bir şey var mı?
Que leur répondez-vous?
Adam hakkında herhangi bir şey söyleyebilecek kimse var mı?
Moi non plus.
Buzun üstünden herhangi bir şey gören var mı?
Vous pouvez voir sous la glace?
Odanın içinde herhangi anormal bir şey var mı?
Il n'y avait rien d'inhabituel dans la pièce?
Her şey tamam, herhangi bir haber var mı?
Y a-t-il du nouveau?
Sizi memnun edecek herhangi bir şey var mıydı?
Alice...
Onda alışılmadık herhangi bir şey var mıydı?
- Il n'y avait rien d'anormal chez lui?
Bahsettiğiniz liste ile ilgili herhangi yapacak bir şey var mı?
- C'est lié à la liste dont vous parliez?
Herhangi bir şey var mı?
- Du nouveau?
Yapmamız gereken herhangi bir şey var mı?
Gardez-le au chaud.
Önem verdiğin herhangi bir şey var mı?
Rien ne t'intéresse?
Yapabileceğimiz bir şey var mı Sam? Herhangi bir şey.
Est-ce qu'on peut faire quelque chose?
- Rapor edecek özel bir şey var mı? Bilmemiz gereken herhangi bir şey?
Starfleet ne comprend pas pourquoi ni comment cette crise s'est développée.
Herhangi bir haber var mı? Herhangi bir şey?
Il n'y a pas de nouvelles?
Bilmem gereken başka bir şey var mı? Herhangi bir şey?
Je dois savoir autre chose?
Bende canını sıkan başka bir şey var mı? Herhangi bir şey. - Yok.
Quelque chose d'autre te gêne chez moi?
Bir arabaya ihtiyacım var. Herhangi bir şey, lütfen!
N'importe laquelle, je vous en supplie!
Cathrine, onun hakkında anlatabileceğin bir şey var mı? Anlamamı sağlayacak herhangi bir şey. Ne olursa.
Catherine, si vous pouviez me parler d'elle, pour m'aider à comprendre.
Olağandışı herhangi bir şey, son zamanlarda nerede olduklarını gösterebilecek herhangi iz var mı bak.
Cherchez quelque chose qui puisse indiquer leurs déplacements.
Onu öldüren şey hakkında herhangi bir fikriniz var mı?
De quoi est-elle morte?