Herpes translate French
150 parallel translation
Tamam. Victor'a söyle, geçen hafta tanıştığı Ramon'un... Ramon'un kliniğe gittiğini... ve bende herpes simplex 10... olduğunu öğrendiğimi söyleyin.
Dites-lui que Ramon, le jeune homme rencontré la semaine dernière, et bien il est allé à l'hôpital, et on lui a trouvé... de l'herpès simplex évolutif.
New York'ta frengisi olmayan tek adam sensin herhalde.
Et c'est rare a New York, un homme sans herpes.
Mantar kapmaksızın bulutta yapıyor. - Bulut yok.
Et tu le fais sur un nuage sans tomber enceinte et sans attraper un herpes.
Betty'le yemek yemişler ve onda herpes olduğunu söylediğini anlatmış.
Betty lui a raconté que tu lui as dit qu'elle a un herpès.
Herpes demedim.
Je n'ai pas parlé d'un herpès.
İnsanın dili uçuklar mı?
Peut-on avoir de l'herpes à la langue?
Ancak dün müdürümüzün de dün gördüğü gibi koridorda "İşeme" yi yakalarsam, başınız belada demektir.
Mais si je réatrappe "Herpes" dans le couloir, commme le directeur a attrapé hier il y aura des problèmes.
Bamtelinize basmak istemem ama, herpes virüsü hakkında konuşabilir miyiz?
Sans vouloir remuer le couteau dans la plaie, si on parlait d'herpès?
Herpes! İnanın bana.
De l'herpès, je vous le dis.
Herpes.
Herpès.
— Ahbap, suratında herpes var!
T'as de l'herpès sur la figure.
Oha ahbap! Senin de suratında herpes var!
Putain, toi aussi t'as de l'herpès.
Evet, ahbap. Annen suratında herpes olsun istedi.
Ta mère voulait que t'aies de l'herpès.
Şef, herpes hakkında bilgi istiyoruz.
C'est quoi au juste, l'herpès?
Birisi nasıl herpes kapar?
- Comment ça s'attrape?
Herpes hastası birisinin yakınında çook dikkatli olmalısınız.
Il faut faire gaffe avec ceux qui en ont.
Ya birisine herpes bulaştırmak istiyorsak?
- Si on veut en refiler à quelqu'un?
— Ailelerimize herpes bulaştırmak istiyoruz.
Et pour filer de l'herpès à nos parents?
Hepsi herpes kapacak!
Ils auront tous de l'herpès.
Bize herpes bulaştırdığınıza inanamıyorum.
Je n'arrive pas à le croire, nous refiler de l'herpès!
Düşmanlarımın belasını verdi mi?
Le seigneur a-t-il donné de l'herpes à chacun de mes ennemis?
Burada Herpes hastalığı yok.
Il n'y a pas de perruches ici.
- Herpes mi?
- Perruches?
- Herpes dediğinizi sanmıştım. - Hayır, efendim.
- J'avais compris des perruches.
Ne zamandır herpes var sende?
Alors depuis combien de temps t'as de l'herpès?
Bu herpes değil.
C'est pas de l'herpès.
Herpes aile pikniğine davet bile edilebilir bu.
Ben c'est à deux doigts d'être invité au pique-nique de la famille herpès.
Hiç herpes görmedin mi?
T'as jamais vu d'herpès avant?
Hasta olmaya başladığımı hissediyorum.
Je crois que j'ai de l'herpes.
- Herpes simpleks virüsü.
- La fille qui est pompier.
Herpes kapmak hoşuna gider umarım.
J'espère que tu aimes l'herpès.
Bana Herpes denilen bir şey bıraktı. Onu köpeğe verdim.
Mais on m'a laissé un petit quelque chose : de l'herpêsà que j'ai ensuite refilê au chien.
Cheryl Adams. Bu hafta beden dersine gelememesinin nedeni uçuklarıydı.
cheryl adams a été dispensée de gym cette semaine à cause d'une poussée d'herpes.
Ayrıca herpes virüsümü de iyileştirdi.
Il a aussi guéri mon herpès.
Hastada Herpes ensefaliti tespit ettik.
Le test confirme l'encéphalite herpétique.
Belki de prednizon vererek sebep olduğun Herpes ensefaliti yüzündendir.
L'encéphalite due au Cortancyl.
- Herpes virüslerini eledik.
Eliminez le virus Herpès. Et les adénovirus.
Yo tengo herpes genital... para ti. ( Cinsel organımda mantar var. )
J'ai de l'herpès génital... pour toi
Mucho herpes! Grande! ( Çok fazla!
Tout plein d'herpès...
Gene, bu sana bahsettiğim yer var ya? Tüberküloz, HIV, frengi, herpes, bitler...
Gene, dans cet endroit, je vous parle de tuberculose, du sida, de syphilis, d'herpès, de poux.
Yo tengo herpes.
Yo tengo herpès.
Sonra sevgilin sana herpes simplex A virüsü verir!
Et votre petit ami vous donne l'herpès simplex de type 1!
Ayrıca herpes ensefaliti olması durumu içinde antiviral verin.
Antiviral si c'est une encéphalite herpétique.
Herpes?
Herpès?
Bayan Lambert'in herpes test sonuçları.
Les résultats de l'herpès de Mme Lambert.
Eğer herpes enfeksiyonun olsaydı ne yapardın?
Que feriez-vous si vous aviez de l'herpès?
Eğer adam karısının kendini aldattığından şüphelenseydi, herpes olduğunu karısından saklardı.
S'il suspectait que sa femme le trompait aussi, il pourrait faire profil bas.
Kendi karısına herpes bulaştırması son derece büyük bir ayıp..
Tu donnerais de l'herpès à ta femme juste pour la blâmer si...
Onu klinikteki görevinden kurtaracağını bilse kendi annesine bile herpes bulaştırır.
Il donnerait de l'herpès à sa mère si ça pouvait lui éviter des heures de clinique.
"Banana-fana, fo-ferpes Herpes, oh" Hey, Gorbaçov`un kafasındaki leke var ya- -
La tache sur le crâne de Gorbachev?
— Size herpes bulaştırdık.
- On vous a fait avoir de l'herpès. - Quoi?