High translate French
1,493 parallel translation
Merkez Lisesi. İki yıl önce siyah ve mor ışık kullanmışlardı.
À Central High, il y a deux ans, ils étaient tous en noir, lumières violettes...
C.S. Richmond High Hump..58 kalibrelik kapsül besleyici. Demir namlu.
Un C.S. Richmond High Hump, calibre 58, chargeur à percussion, baguette en fer.
Hâlâ Neptune Lisesi'ndeymişiz gibi hissettim.
C'est comme si on avait jamais quitté Neptune High.
Gerçekten de hâlâ Neptune Lisesi'ndeymişiz gibi!
C'est exactement comme si on n'avait jamais quitté Neptune High.
İyi bir laboratuar mı? Hemen mi?
- Un labo high-tech tout de suite?
Aslında, onları şehirdeki Pierre'ye çaya götürecektim.
En fait, j'allais les emmener en ville pour un "high tea" chez Pierre.
Ama anlaşılan Pierre çayın sandviç ve, meyve suyu barından oluştuğuna inanıyor, ve o duyarlı kızlara böyle..
Mais le maître d'hôtel de chez Pierre croit apparemment qu'un "high tea" approprié se compose de club sandwiches et de jus de fruit au bar, et je ne pouvais décemment pas soumettre ces jeunes filles impressionnables
Bu hafta çaya ve Lincoln Center'da "Rigoletto" ya götüreceğim.
Cette semaine c'est "high tea" et "Rigoletto" au Lincoln Center.
Biliyorum, biliyorum. Eve dönerken seni Mile Uçuş Klubüne götürmek istiyordum.
Je sais... je sais, j'espérais juste t'initier au "mile high club" sur le chemin du retour.
Bu Mile Uçuş Klubü'nden daha eğlenceli olacak.
Ce sera bien mieux que le "mile high club".
Bu kadar yüksek teknolojilisini hiç görmemiştim.
J'en ai jamais vu un aussi high-tech.
black _ milk Mart 2007
Par la High-Five Team
Sağa 90, 7-5 uzun.
Faites un right 90, 7-5 high.
Ortaokuldaki Earl Hickey mi?
Earl Hickey de Junior High?
Bu şey ileri teknoloji gözüküyor.
Plutôt high-tech comme matériel.
Anne ve babanı tanırdım. Sekiz top ile viskili içkiydi.
Hey, j'ai connu tes parents, Eight Ball et High Ball.
Stan, senin şirketin daha yeni halka açıldı.
Stan, ta compagnie high-tech vient de devenir une entreprise publique.
Gangster High
TKF Fansub Présente
Northwest Lisesi çevresindeki okul servisi bölgelerine çıkarır mısın?
Vérifie le quartier de Northwest High.
Uçuş kulübümün onur üyesi olmak ister miydin?
Aimerais-tu être membre de mon club "mile-high" très privé?
kim cordull lisesindeki bu garip olayı çözdü?
Qui ici a résolu l'étrange affaire de Cordull High?
Jefferson Lisesi mezuniyet töreni mi?
Bal de promo de Jefferson High?
Thigh-high? Büstiyer?
Des collants, un bustier?
High Chapparral'in bir bölümünde attan düşen birisini gösterip kendisi olduğu söylemişti.
J'veux dire, un jour il me montre un épisode du Grand Chaparral, un mec tombe de son cheval, il me dit que c'était lui.
50.000 $ değerinde yüksek teknoloji gözlemleme teçhizatını dışarı çıkarıyoruz.
Nous allons vous montrer plus de 50 000 $ d'équipements high-tech.
- En Büyük Ezelî Düşmanım çeviren : [beeblebrox] Ekim 2007, düzenleme :
Par la High-Five Team [Scrubs-fr.net]
- Uygunsuz Gerçeğim çeviren :
- Saison 7, Épisode 3 "My Inconvenient Truth" Par la High-Five Team [Scrubs-fr.net]
Mildred bir alet değil. O benim katibim. Kendi katibin mi var?
Ce n'est pas un enregistreur, mais un micro high-tech relié à une Mildred.
Medora Lisesine.
Medora High School.
Bütün yüksek güvenlik fonksiyonlarında gözden kaçan şeyler olur,... bir çok toplantı,... birbirini yoklatan bir sürü bürokrat.
N'importe quelle fonction high Security va faire des erreurs d'inattentions. Beaucoup de meetings. Beaucoup de bureaucrates se surveillant entre eux.
0oo - bu daha çok, "Lise Müzikali" gibi,... Skandal.
C'est presque aussi incorrect que "High School Musical".
Mile High Club'e katılmak mı istiyorsunuz?
Tu veux rejoindre le club des "monte en l'air"?
Yüksek teknolojik bir cyborg analog saat kullanıyor.
Un cyborg high-tech avec une montre analogique.
Eski sınıf kasaları açmak çok zordur,... ama yeni yüksek-teknolojili kasaları açmak çok daha kolay.
Fracturer un vieux coffre-fort est plutôt coriace, mais la sécurité high-tech moderne rend ça plus facile.
Evet, bu dairede yüksek teknolojili güvenlik sistemi var.
Oui, ce loft possède un système de sécurité high-tech.
Yani, diyorsun ki, bu yüksek teknolojili ev soygunlarının- - Bir tanesi de cinayetle sonuçlandı. 19 yaşlarında birkaç dadı tarafından yapıldı?
Donc tu dis que cette série de cambriolages high-tech... dont un s'est soldé par un meurtre... ont été perpétré par un couple de nourrices de 19 ans?
Hepsi ordu seviyesinde çözünürlüğe sahip yüksek teknolojiymişler. Ne?
Elles sont super high-tech et ultra haute résolution.
Teknoloji kullanımı profili daraltır, değil mi?
High-tech. Ça réduit le profil, non?
Dallas şehir merkezinde bulunan... ileri teknoloji iletişim şirketi.
C'est une entreprise de communication high-tech basée à Dallas.
Miller High Life!
Vive la Miller!
Okulun gelmiş geçmiş en büyük kabadayısıydı.
C'était la plus grosse brute de Scarsdale High.
Aynı bağı bulmuşuz. Garrity bir yıl önce bir mektup yazmış High Desert Eyalet Hapishanesi'nden Seth Marlowe'a göndermiş.
Garrity a écrit une lettre, il y a un an, il l'a envoyée de la prison de High Desert à Seth Marlowe.
Çak beşlik.
"High five." ( * rite de félicitations avec les mains )
Ona bir beşlik çaktım, Bir dahi olduğunu söyledim.
Je lui donne un high-five, je lui dis que c'est une génie.
# Sen üst yolu tutacaksın ben alt yola doğru gideceğim
O you ll take the high road and l'll take the low road
# Sen üst yolu tutacaksın # ben alt yola doğru gideceğim
Oh, you ll take the high road ( Tu prendras la route du haut ) And l'll take the low road ( Et je prendrai la route du bas )
- As, yüksekten kazanır. - Tüm potu kazandın.
Les as gagnent le high.
TVRip Ekleme / Düzenleme :
Par la High-Five Team
Bu hayli Yüksek Teknoloji.
C'est high-tech.
Scrubs 6x03 "Kahvem"
Par la High-Five Team
Bu kilit, arka bahçe için fazla teknolojik.
Cette serrure est trop high-tech pour un local de jardin.