Hippo translate French

Evet doğru duydun Evet Hip...

" Tu as bien entendu, j'ai dit l'hippo

Bir "Hippo-lolipop".

Un hippo-eskimo!

Bırakın şaka yapsın.

- Je vous dis que je ne suis pas Hippo...

Ben yanında olduğum müddetçe, Hippo, vücudun emniyette!

Une chose dont tu peux être sûr, Hippo... c'est qu'avec moi, ton corps ne risque rien.

Hippo, müşterin var sevgilim.

Hippo, tu as un client, trésor.

Kapıyı kapat, Hippo.

- Tu peux fermer la porte, Hippo?

Ne var, Hippo?

- Qu'est-ce qu'il y a, Hippo?

Sakinleş, Hippo.

Reste cool, Hippo.

Evet o, Hippo.

- C'est lui. Il a la bombe.

Bu tam "Siniek" lik bir iş.

C'est un travail pour la Mouche, Hippo.

Süpürgelerde : Hippo,

Aspirant sur l'aspirateur, Hippo...

Harry Gutterman. "Hipo" Harry.

Harry Gutterman. Harry "l'Hippo".

"Hipo" Harry Gutterman'ı önemli bir tanık olarak tutuyorduk.

On tenait Harry "l'Hippo" Gutterman comme témoin.

Millet, bu Hipo Harry, size söz ettiğim süper casus.

Voici Harry l'Hippo, le super espion.

Suaygırları şu duvar kadar yakındılar.

J'étais aussi proche de cet hippo... que de ce mur!

O halde efendim, su aygırının gururlu sahibi sizsiniz.

Monsieur, ce splendide hippo est à vous.

Fıtıklı bir su aygırı kadar kızgın.

Il est aussi furieux qu'un hippo ayant une hernie.

Şu anda kafam file, su aygırına ve dev bir ayının içine girdi.

J'ai mis ma tête dans un éléphant, un hippo et un énorme paresseux.

Mesela su aygırı " hey dostum, benim pantolonum nerede?

L'hippo fait : " Hé, où est mon caleçon.

Bizim de bir haysiyetimiz var. "

J'ai ma dignité d'hippo. "

¶ Su aygırları ormandaki asmalardan sallandıklarında ¶ ¶ Ve Canga oynadıklarında ¶

* Quand l'hippo boit du vin de palme * * Quand le rhino balance au son du tam-tam *

- Arby'nin gecesini hissediyorum.

Ce soir, c'est un soir à Hippo.

Su aygırına hazır mısın?

Prête pour le gros hippo?

- Su Aygırı Partide?

- "Hippo à la maison"?

Su Aygırı Partide'yi oynayabiliriz.

Jouons à "Hippo à la maison".

Su Aygırı kaybolmuş.

Euh, il manque l'hippo.

Hippo uyuyor.

L'hippopotame dort.

Hipopotam?

Hippo?

"Aç Gergedan" mı yoksa?

C'est Hippo Glouton?

Domuz, hipopotam, gergedan, dodo bal porsuğu... şişko kurbağa, hepsi, her biri mükemmeldir.

le gros cochon, l'hippo, le rhino, le dodo, le blaireau... le crapaud. Tous parfaits, et dans leur forme d'origine.

Kitap yerine, su aygırının ağzı açılacak.

Mais au lieu du livre qui s'ouvre, c'est la gueule de l'hippo.

Bir gün Sandomierz bölgesinden eski bir dostum olan Hippo lit S. bana,.. ... yeni arkadaşımla beni konu alan bir mektup yazdı.

Un jour, je reçus une lettre de mon vieil ami Hippolyte, nous invitant chez lui aux environs de Sandomierz.

Bir hipopotam kadar mutlu.

En paix, l'hippo.

- Hippo'yu çantaya sokamıyorum.

- Hippo veut pas rentrer dans le sac.

Hayır. Jenny, Sarah Hippo'nun ailesinin tatilde olduğunu sanıyor.

Sarah croit que les parents d'Hippo sont en vacances et qu'ils vont rentrer.

- Bu kadar yeter! Hippo camdan çıkıyor.

Hippo passe par la fenêtre.

Hippo da bir Lutheran olmak istiyor.

Hippo veut être luthérien aussi.

Hippo bir Lutheran zaten.

Hippo est luthérien.

- Hippo.

- Hippo.

Millet, Hippo ile tanışın.

Je vous présente Hippo.

Hippo'nun anne ve babası hala gezideler.

Le papa et la maman d'Hippo sont encore en vacances.

- Hippo'nun doğum günü ne zaman?

- C'est quand, l'anniversaire d'Hippo?

"Hippo" diyin.

Dites : "Hippo".

Hippo'nun...

C'est l'anniversaire...

Ne oldu, Hippo?

Qu'est-ce qu'il y a, Hippo?

- Aptal suaygırı. - Haber daha yeni geldi.

- Abruti d'hippo.

Suaygırı.

Hippo.

- Hipopotam diyemezsin.

Non, pas "hippo".

Hipopotam!

Hippo!

- Bilirsin, televizyon icad edilmeden önce.

[UNCUT] Tu disais la même chose pour Hippo gloutons

- Hipopotam Henrietta.

- Henrietta hippo?