Hmo translate French
45 parallel translation
Yeni HMO'mla size lazım olan her tıbbi servisi tek çatı altında sağlayabileceğim.
Grâce à mon organisation, tous les services médicaux sont sous un même toit.
HMO değil, PPO değil. Geleneksel tazminat sigortası, üst seviye.
Il a une mutuelle classique.
Dr. Weaver, HMO ile başım dertte.
Dr Weaver, j'ai un problème avec un patient.
Sağlık sigortası şirketi ( HMO ), e-maille gönderdi.
La sécu me l'a envoyé par e-mail.
Yakın zamanda sizin poliçenizi PPO'dan HMO'ya geçirdik.
Elle ne vous couvre pas comme auparavant.
Senin sigortan HMO öyle değil mi?
Vous avez une assurance HMO?
Onlar doktorlara test yapmasınlar diye para ödüyor.
HMO paie ses médecins pour ne pas faire d'examens.
Mike'a bir kaç tane daha test yapılması gerekiyor fakat sigorta karşılamam diyorsa doktorlar çenelerini kapalı tutuyorlar ve HMO onlara şişkin primli bir çek gönderiyor.
Si Mike a besoin d'examens et que l'assurance ne couvre pas, le médecin se tait et à Noël, HMO lui envoie une grosse prime. C'est vrai?
İyiler. Şeker yiyoruz ve HMO'ları tartışıyoruz.
On s'empiffre de sucreries en discutant assurances.
Bütün bunların sebebi ise HMO'nun kalp nakli giderlerini karşılamaması.
Parce que son assurance refusait de payer une greffe du cœur.
Ama biz PPO'ya bağlıyız, HMO'ya değil.
Mais c'est un PPO ( Preferred Provided Organization ), pas un HMO ( Health Maintenance Organization ).
Bizim de diğer işimize bir HMO geldi.
Oh, nous avons juste obtenu un HOMO à notre autre travail.
HMO planınız konusunda daha fazla sorunuz varsa, hafta içi saat 10 : 00, 4 : 00 saatleri arasında randevu alabilirsiniz.
Si vous avez d'autres questions concernant votre prise en charge, prenez donc rendez-vous entre 10h00 et 16h00, du lundi au vendredi.
Sağlık Planlama Örgütü davanın nasıl sonuçlanacağını yakından takip ediyor.
On a une HMO en danger ici... qui attend de voir comment cette poursuite est réglée.
HMO dispanserine gidersem derin yaralarım olacağını söyledi.
Elle a dit que j'aurais des cicatrices si j'allais pas voir un spécialiste.
Sosyal sigortalara bağlı değil mi?
Il n'est pas à la HMO?
HMO dan bir mektup daha geldi.
Nous avons reçu une autre lettre de HMO aujourd'hui.
Sağlık Bakanlığı ilaç paralarını geri öder o da bizim gibi devlet çalışanı olduğundan dolayı aynı sosyal güvenlik sistemindeyiz.
- elles-elles montrent que... - Reid, la prochaine fois, dis simplement oui. Maintenant, les médicaments sont soumis aux remboursements du HMO et comme elle travaillait pour le gouvernement comme toi et moi, nous avons donc la même mutuelle.
Hmo ( Sağlık Koruma Organizasyonu ) daki doktor uzanmamı söyledi ve tekrar ayağa kalkana kadar ağrılarım gerçekten de geçiyordu.
Le docteur de la Sécurité Sociale m'a dit de m'allonger et que la douleur disparaîtrait jusqu'à ce que je me relève.
Görünen o ki Fox River Medikal Doktorluğunun HMO ve PPOlara katıldığına dair bir kayıt yok.
Il n'y a pas de cabinet médical à Fox River sur notre liste de cabinets et de médecins.
Sadece bir parti hatası yaptığım için beni HMO topraklarından çekmek zorunda mısın?
As-tu vraiment besoin de me conduire à l'hôpital juste pour avoir commis une bêtise de soirée?
Landau endüstrisi yarım bir h.m.o veya bir radyoloji labaratuarı alıp... onu 6 ayda kara geçirebilir.
Les industries Landau peuvent s'occuper d'une Organisation d'Assurance médicale ( HMO * ) minable ou d'un labo radio... et les rendre bénéficiaires en 6 mois.
Hiç devlet sağlık sigortasıyla uğraştın mı?
Tu as déjà traité avec une HMO?
HMO'nun kestiği kar marjına bakılırsa, zaten tıp okumamın pek anlamı yoktu.
Les mutuelles santé ne font que baisser leurs tarifs, cela n'a plus aucun sens de faire médecine.
HMO için çalışıyorum.
- Je travaille pour un organisme médical.
Yani HMO için çalışan bir doktor olarak daha çok insan için sağlık hizmetini reddederseniz prim mi alıyorsunuz?
En tant que médecin-conseil, on obtient une prime quand on refuse de soigner les gens?
HMO'lar nerede başlıyor?
Quand est né le 1er organisme médical?
Gerçek bir hikâye, HMO skandalı üstünde çalışıyorum.
le scandale de l'assurance-maladie.
HMO'nun ödemediği özel bir ilgiye ihtiyacı vardı.
Il avait besoin de soins spécifiques non remboursés.
HMO yetkilisine, organ nakline izin vermezse ailesini arayıp, onlara kendisinin açıklaması gerektiğini söyledim.
Alors j'ai dit à la banque d'organes que s'ils n'autorisaient pas la transplantation, je leur donnerais le numéro de la famille et qu'ils se débrouilleraient avec eux.
Kahrolası sağlık hizmetlerindeki insanların söylediklerini kafana takma.
Alors ne soit pas inquiète de ce que dissent les gens du HMO.
HMO'daki hareketlilik alışageldiği üzere hâlâ PPO, NMO ve FMO'ya baskın durumda. Ama öngördüğümüz gibi 4. çeyrekte gerileme daha belirgin olacak.
La pénétration sur les généralistes devance les tiers-payants mais l'atténuation s'accroît au cours du T4 comme prévu.
İçinizde birisinin Blue-Cross'u olmazsa bu bir PPO, hiçbiri HMO değil.Saçmalık!
À moins que vous ne soyez affiliés à Blue Cross, au moins, c'est une assurance et pas un truc de l'État de mes deux.
Yeni Sağlık Koruma Örgütü.
Un nouveau HMO ( ~ CMU ).
Sanırım burada pek SKÖ hastasına denk gelmediniz.
Je suppose que vous ne devez pas voir beaucoup de patients HMO ici.
SKÖ sadece halkla ilişkilerde iyi olmayı istiyordu ve bu da benim toplantılarda çok fazla zaman harcamama sebep oluyordu ve hastalarla ilgilenemiyordum.
Le HMO voulait juste se faire un coup de pub, et j'ai perdu trop de temps en réunions, au lieu de traiter des patients.
Kişisel "HMO" sunu aradı
Il appelait ça sa mutuelle personnelle.
Sağlık koruma planım olmadan alamayacağım bir ilaç var da.
Il y a un médicament dont j'ai besoin que je ne peux avoir à moins de passer par mon assurance ( HMO ).
HMO bana yanlış rengi göndermiş.
- Ah oui? HMO a merdé, ils m'ont envoyé la mauvaise couleur.
Geçen sene HMO'daki açığımı sıkıştırmasına rağmen dostummuş gibi davranıyor.
Il agit comme mon meilleur ami malgré une courte pression sur moi l'an passé sur HMO.
İşte HMO.
Mutuelles HMO.
HMO yetkilileri ödeme yapmayı reddettiler... 40 milyonun üzerinde Amerikalı'nın sigortası bu durumda bulunuyor.
Il y a 40 millions d'Américains qui ne sont pas assurés.
Sağlık Bakanlığı veri tabanına mı giriyorsun? Bu yasal mı? Hayır.
Es-tu en train de hacker la banque de donnée gouvernementale du HMO?