Holiday inn translate French
92 parallel translation
Howard Johnson gibi ve Kennedy gibi.
Comme les hôtels Holiday Inn. Et Kennedy...
- Eğlenmek ister misin?
- Holiday Inn, s'il vous plaît?
- Holiday Inn, 57. Cadde.
Holiday Inn, dans la 57e Rue.
Houston ve Cincinnati'deki Holiday Inn'ler arasındaki farkı söyleyebilenin alnını karışlarım.
Je défie quiconque de reconnaître un hôtel de Houston d'un hôtel de Cincinnati.
Holiday Inn irtibat için bana bu numarayı verdi.
Le Holiday Inn m'a donné ce numéro.
Yoksa eski yerimize dönmek için Holiday Inn'de Bay Ronzini'yi arayacağım.
Ou j'appelle Ronzini et je reprends notre numéro.
Tekrar Armada salonu mu?
A l'Holiday Inn?
Holiday Inn'de.
Le Holiday Inn.
Baban geceyi yol üstündeki Holiday lnn otelinde geçirmek istiyor.
Papa veut qu'on descende à l'Holiday Inn qui est sur la l-74.
Brad! Aletleri çıkarmama yardım et.
C'est pas l'Holiday Inn mais ça ira.
O halde niye bana Holiday Inn otelinde yer ayarlamadın?
Envoyez-moi à l'hôtel...
Bak, Holiday lnn'e gitmem lazım... arkadaşlar bira ısmarlayacak.
Bon, écoute, il faut que j'aille au Holiday Inn... ils donnent un pot.
Holiday Inn oteliydi, değil mi?
- Oui. À l " Holiday Inn.
Bu ödül Holiday lnn'e sattığı bir milyonuncu... - askının şerefine verilmiştir.
"En honneur de vos ventes d'un million de cintres à l'Holiday Inn."
Emily Post bir adamın karısı hastanede rahmini aldırırken Holiday Inn'de bir felsefe profesörüyle zina yaşaması konusunda ne diyor?
Que pense Emily Post d'un adultère commis avec un professeur de philosophie dans un Holiday Inn pendant que sa femme se fait enlever les ovaires?
Holiday Inn'de zina yapmış.
Un adultère dans un Holiday Inn?
Kocama da söylediğim gibi Paramus Holiday Inn otelindeydim.
Comme je l'ai dit à mon mari, ça s'est passé au Holiday Inn de Paramus.
Bu uzaylının otelde odası mı vardı?
Votre extraterrestre avait une chambre au Holiday Inn de Paramus?
Belki uzay gemisindeki bir oda otel odası gibi düzenlenmişti.
On était peut-être dans un vaisseau spatial transformé pour avoir l'air d'une chambre au Holiday Inn.
Dağlardan indiği görüldü. Holiday Inn'de turistlere esrar sattı, Hilton'da büyük para kazandı ve French Town'da ayakkabı dükkânı açtı.
On l'a vu se promener, vendre de l'herbe à l'Holiday Inn, dépenser du fric au Hilton, et faire cirer ses chaussures.
Holiday Inn 405 numaralı odaya girdiğiniz zaman... gördüklerinizi tarif edin.
Décrivez ce que vous et vos collègues ont découvert... en etrant dans la suite 405 de l'Hotêl Holiday Inn.
- Holiday lnn, 9. Cadde.
Le Holiday Inn, sur la 9e.
Otel mi?
Un Holiday Inn?
Sana en yakın Holiday Inn'e git. Cayuga'da bir tane var.
Va au holiday Inn Ie plus proche.
Holiday Inn.
holiday Inn.
Ona Holiday otelini tavsiye ettim, onların yatakları daha büyük.
Je lui ai conseillé le Holiday Inn. Les chambres y sont meilleures.
- Holiday Inn'de çalışmıştım.
Je travaillais à l'Holiday Inn.
Holiday Inn başladı.
C'est le Spécial Noël sur l'autre chaîne.
... ama akşam karanlığına yetişemezsen.. ... Holiday Inn'denen yeri bulmanı istiyorum.
Si tu n'es pas rentré à la nuit tombée, va au Holiday Inn.
Söylesene, nerede bakkal dükkanı bulabilirim? Bulmam lazım onu. Onu ve de hırdavatçı dükkanını... likörcüyü, ve Holiday Inn otelini.
Où peut-on trouver une épicerie, une quincaillerie, un magasin de spiritueux et un Holiday Inn debout?
Holiday Inn.
Au Holiday Inn.
Holiday Inn'in Kadife Odası'ndaki gösterini izledim.
J'ai vu ton show au Velvet Room de l'Holiday Inn.
Hayır. Holiday Inn'deydim.
Non, en fait je reviens du Holiday Inn.
Holiday Inn'de dans ediyor.
Elle est allée danser à l'Holiday Inn.
Holiday Inn değilim.
Pas un Holiday Inn.
Üzerinde "Holiday Inn" yazan şarap kadehlerinden alayım.
J'ai des coupes de vin où il y a écrit "Holiday Inn".
Basın toplantısı bu akşam Holiday Inn'de düzenlenecek. Orada sorularınızı cevaplamaktan mutluluk duyacağım.
Conférence de presse ce soir à 22 heures à l'Holiday Inn, où je serai heureux de répondre à toutes vos questions.
TV'de Holiday Inn's var.
Il y a "Holiday Inn" à la télé.
Ama Holiday Inn'de kalacağız.
Mais on logera dans un Holiday Inn.
Holiday Inn kısmı... o kısmı biraz üzücü.
Moi, le côté Holiday Inn, je trouve ça assez triste.
Southwest, senden genç bir adam... yeni iç çamaşılar, Tucson, Holiday Inn.
Southwest, un homme plus jeune, nouveaux sous-vêtements, Tucson. Où tu veux en venir?
Ne demek istiyorsun? Hiç Holiday Inn'de kaldın mı?
T'es déjà alléeà l'Holiday Inn?
Ben bir otelde doğdum.
Je suis née dans un Holiday Inn.
- Çünkü misafirlerimize genellikle Holiday Inn'den çaldığımız havluları veririz.
Bien sûr, on donne à nos invités des serviettes volées à l'Holiday Inn! - Grand-mère va rester ici?
Ayrıca ne var biliyor musun? Bizim yanımızda olmasa bile büyükannem bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüğünde annem kıllık olsun diye, çoktan ona Holiday Inn'de büyük bir oda ayarlamış olur.
Et même si elle désapprouve, dès qu'elle dira qu'elle est contre, ma mère louera la grande salle du Holiday Inn.
Biliyor musun, burası Holiday Inn değil, Alfie.
Tu n'es pas à l'hôtel, ici.
Tamam, parti için Holiday Inn'i ben, Meg ve Siobhan dekore edecektik. Ama Meg ve Siobhan yapamıyor.
On devait moi, Megan Siobhan faire la decoration pour le bal
Max Holiday Inn Otelinde asılı duran... şu tabloları yapmadığı zamanlar, sanat hırsızlığı yapar.
Tu as envoyé cet e-mail à Wexler. Max quand il ne peint pas des toiles... exposées à l'Holiday Inn de Pahrump, fait du recel d'art.
Merhaba.
"Holiday Inn" Bonjour.
Evet bu kesinlikle doğru.
Oui, au Holiday Inn! C'est ça!
- Boonton Holiday Inn'e hoş geldin.
Bienvenue au Holiday Inn!