Holly translate French
3,584 parallel translation
Bar yiyecekleri ve masada bulduklarınla hayat geçmez.
Holly, c'est ridicule.
- Harika fikir. - Holly, beni dinliyor musun?
Ça a l'air super.
Holly, Stuart'ın antinikukazını görmüş. Devasaymış.
Holly a vu le schlong de Stuart, et c'est énorme.
- Stuart'a artık daha farklı bir gözle bakmadığını söyle de göreyim. Kadınlar bu tür şeyleri bildiğinde ister istemez etkilenir.
Holly, allez, dis-moi que tu ne regardes pas Stuart un peu différemment.
Merhaba Holly.
- Salut. - Hey, holly.
Susan, bu benim arkadaşım Holly.
Susan, c'est ma bonne amie Holly. Salut, comment allez-vous?
- Holly, ne yapıyorsun?
Holly, que fais-tu?
- Yerinde olsam yemezdim.
- Holly, je ne le ferais pas. - Oh, allez.
- İşe geri dönmeliyiz.
Holly, nous devrions aller travailler.
İlk üç ayı doldurduğuna göre artık Holly'ye ve diğer herkese taşıyıcı annemiz olduğunu söyleyebiliriz.
Maintenant que vous avez atteint la fin du premier trimestre on peut enfin le dire à Holly et tout le monde... - Vous êtes une mère porteuse.
Bir de sana saygı duyuyordum.
Holly... De penser que je vous respectais.
Holly yalvarırım sus artık.
- Holly, je t'en supplie, arrête de parler.
Yapma Holly.
Allez Holly.
Ben de Holly.
- Je m'appelle Holly. - Bonsoir.
- Üzgünüm, Stuart'a bakma sırası bende.
Ah, désolé, Holly, je ne peux pas.
Bu arada Holly...
Et Holly?
- Seni görmek çok güzel Holly.
Entre. Hey, c'est sympa de te voir, Holly.
Holly, bana ilham verdin.
Holly, tu m'as inspirée.
- Yine mi bu numara, Phil? - Holly.
A nouveau, hein, Phil?
Avukat. Ev sahibin.
Holly.
Bu benim eski komşum Jerry Kunkle.
- Hey. Holly, voici mon ancien voisin Jerry Kunkle.
- Hayır, Holly sadece arkadaşım.
Non, non. Holly est juste une amie.
Holly ile ilk dans provam var.
J'ai mon 1 ° entrainement de danse avec Holly.
Galaya katılacağımı bildirdiğimde kulübün Facebook sayfasındakiler sevinçten çıldırdı.
Holly, quand j'ai répondu pour le gala, la page Facebook du club est devenue folle.
Holly ile dans provası nasıl geçti?
Alors, Stu, comment s'est passé l'entrainement avec Holly?
Lorna da başta kötü bir dansçıydı. Ama onu harika bir dansçıya dönüştürdüm. Şimdi aynı şeyi Holly'ye yapacağım.
Lorna était horrible au début, mais je l'ai transformée en une bonne danseuse, et je vais faire la même chose avec Holly.
Holly'nin dansı daha da kötüleşti.
La danse d'Holly est en fait devenue pire.
- Selam Holly.
Oh, hey, Holly. Ecoute.
Holly de sakatlandığına göre mahcup olmadan vazgeçebilirim.
Avec Holly blessée, au mois je peux me retirer de ça avec grace.
Sen olmasaydın, oraya gitmeye asla cesaret edemezdim.
Sans toi, Holly, je n'aurais jamais eu le courage d'aller au bal au début.
Ama sanırım ismim Holly.
Mais je crois que je m'appelle Holly.
- Evet, ismi Holly Wheeler'dı.
Si, son nom était Holly Wheeler.
Polis kolunun altındaki doğum lekesini kontrol etmemizi istiyor.
Holly avait une tache de naissance.
Holly, ben Doktor Fincher. Bu hastanede terapistim.
Je suis le Dr Fincher, je suis thérapeute dans cet hôpital.
Seni alıkoyan adamın ismini biliyor musun Holly?
Vous savez le nom de celui qui vous retenait prisonnière?
Holly, istiyorsan durabiliriz.
On peut arrêter si vous voulez.
Peki. Holly onu seçti.
Holly l'a choisie.
Doktor Fincher'a göre en doğrusu, en azından anne babası gelene kadar Holly'nin yanında kalmanmış.
Le Dr Fincher pense que tu dois rester avec Holly, jusqu'à l'arrivée de ses parents.
Holly son 12 yıldır hayatıyla ilgili çok az söz sahibi olabilmiş veya hiç olamamış.
- Holly a passé 12 ans sans aucun contrôle sur sa vie.
Aman Tanrım! Holly?
Oh mon Dieu, Holly.
Holly, çok erken olduğunun farkındayım ama sana sarılmak istiyorum.
Je sais que c'est rapide... Je peux t'embrasser?
Affedersiniz! Holly, Joseph'in yakalanması konusunda neler hissediyor?
- Que pense Holly de l'arrestation?
Holly'nin onlarla konuşmayı reddettiği doğru mu?
- Elle refuse vraiment de leur parler?
Holly hassas durumda.
Holly est fragile.
Ama oraya eli boş gitmeyeceğim.
Merci, Holly, je le ferai.
- Hem de nasıl.
Alors, Holly, tu es prête pour ta première leçon de cuisine?
Holly, onu ürkek bir şekilde tutmana gerek yok.
La chose la plus naturelle au monde. Holly, tu n'as pas à le manipulez si délicatement.
- Merhaba Holly. Bir sorun mu var?
- Bonjour, Holly.
Sakin ol.
Holly, relax.
Holly?
Holly?
Tanrım, Holly.
Oh, Mon Dieu, Holly.