Homo translate French
2,938 parallel translation
Bunu almamanız için, deli ya da gey olmanız lazım.
Faudrait être fou ou homo pour pas le commander.
Onun yanındayken, istediğin gibi davranabilirsin.
Il est homo, mais il fait vraiment du bien. Y a pas d'engagement, tu peux faire ce que tu veux.
O, eğer homo sapiens isen yalancısındır diye farz ediyor.
Il présume qu'on est un menteur si on est un Homo sapiens.
- Birazcık homo o zaman!
- Un mauvais garçon?
Eşcinselsin yani?
Alors, vous êtes homo?
Evlendiğinde eşcinsel olduğunu biliyor muydun?
Vous saviez que vous étiez homo quand vous vous étes mariés?
Yani para için eşcinselsin.
Donc t'es homo pour la paye?
Eşcinsel değilim.
Je ne suis pas homo.
Eşcinsel... düz heteroseksüel, biseksüel. bu markaları kim takar, değil mi?
Homo... hétéro, bi, on s'en fout des étiquettes, pas vrai?
Çok efenime bir kelime.
C'est un joli mot homo!
Sen gay ev arkadaşına dönüşüyorsun.
Tu te transformes en coloc homo.
- Gay...
- Homo.
- Gay mi?
- Homo?
Peki, bu onu nasıl gay yapıyor?
Et ça le rend homo?
Bir gaye âşık olduğunu mu?
Qu'elle aime un homo?
Bir gaye aşık, Todd.
- Elle aime un homo.
Senin oyuncağın değilim senin ahbabın veya kız arkadaşın ya da gay ev arkadaşın değilim.
Je ne suis pas ton jouet, je ne suis pas ton pote, pas ta copine, et je ne suis pas ton coloc homo.
Gay olmanın korkunç olduğunu söylemiyorum.
Non pas qu'être homo est horrible ou nécessite le pardon ou autre.
O bir gay!
Il est homo!
Evet, gaysin.
Oui, tu es homo.
O bir gay.
Il est homo.
Tatlım o bir gay.
Ma puce, il est homo.
Tony Dane'in gay olduğundan bile emin değilim.
Je ne sais même pas si Tony Dane est homo.
Üniversitedeki erkek arkadaşım gaydi.
Mon copain au lycée était homo.
- Bilin bakalım, kim gay?
- Devine qui est homo.
Hayır, Tony bir gay.
- Non, il est homo.
Hayır, sadece bir taraf gayse bu iş yürür.
Non, ça ne marche que si l'un des deux est homo.
Onu seveceksindir çünkü o gay değil.
Tu l'aimes bien, parce qu'il n'est pas... homo.
Nasıl göründüğünü umursamıyor ki. Homo o.
Il se moque de ton apparence, il est gay.
"Hatun fıstık gibi, sanırım onunla olmak istiyorum, Belki de düşündüğüm kadar homo değilim."
"Elle est sexy, je pense que je la désire, je ne suis peut-être pas aussi gay que je le pensais."
Homo olduğumu tek bilen sensin.
Tu es la seule à savoir que je suis gay.
Ya halka açık parkta homo bir çift gibi oturur surat asıp, ucuz biralarınızı yudumlarsınız ya da bu girişiminizi kutlarsınız!
s'asseoir dans un parc comme des homos buvant de la bière ou fêter le coup d'essai.
O benim şimdiye kadar tanıdığım en homo insan.
- On est amis. Y a pas plus gay que lui.
- Eşcinsel olduğumu mu düşünüyorsun?
- Vous me croyez homo?
Anne bana gay demek istiyorsun!
- Tu me fais passer pour un homo! - Hé!
Hadi! Kaldır kıçını da dışarı çık, homo sivri diş sever!
Allez, traîne ton cul dehors, pédale de crocs-phile.
Ayrıca eşcinsel anlamında demedim.
Je précise que je ne suis pas homo.
- Eşcinsel misin?
- Tu es homo?
Unutma, eşcinselsin.
N'oublie pas, tu es homo.
Daha eşcinsel.
Encore plus homo.
Ne yani homo açılımına katılmak için, takımı mı bırakacaksın?
Alors quoi? Tu nous quittes pour rejoindre le club gay?
Gey gezisinde falan değildin.
- Y avait pas de croisière homo.
Homoseksüel veya bir balık olsaydım, bilirdim.
Si j'étais un homo ou un poisson, je le saurais!
Daha çok Homo Wally. Ve bir keresinde kan kokusu almıştım, sakinleşmedim.
{ \ pos ( 192,210 ) } Et comme j'avais trouvé un bon filon, j'ai continué à l'exploiter.
Hey millet, bakın. Donu daha az homo.
{ \ pos ( 192,210 ) } Regardez tout le monde, une tapette sans pantalon.
Sonra onun Bay Camden olmasına engel olan şeyin, çocukluğumuzda ona homo demem olduğunu farkettim.
Et j'ai compris que le traiter de "tapette" quand on était petits, l'empêchait de devenir Mister Camden.
Cliff, senin ve benim gibi adamlar o tip homo şeyler yapmayız.
Cliff, les types comme nous, on fait pas des trucs de tapette.
- Kimse.
Personne n'est homo et ceux qui ont dit ça se leurrent. - Personne.
Ben homo dostuyum.
Je suis l'ami des homos.
Çok homo.
Elle fait gay.
Geylere özel.
Pour homo.