English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Honeywell

Honeywell translate French

23 parallel translation
Kızlar bekliyor, Bayan Honeywell.
Les filles attendent, MIle Torreed.
- Bayan Honeywell, sakıncası yoksa?
- MIle Torreed, vous avez fini?
Sözleşmenizi okuyun Bayan Honeywell.
Lisez votre contrat, MIle Torreed.
Birkaç yıldır Honeywell için çalışıyorum.
Et je travaille pour Honeywell depuis quelques années.
Chris Bollyn, Arizona, Phoenix'teki, bir 757 tipi APU üreticisi olan Honeywell firması ile bağlantı kurdu.
Chris Bollyn contacta Honeywell à Phoenix, Arizona, le manufacturier de l'APU.
Çocuklar, Garrison Cootes Amerika'nın en büyük çevreci hukuk şirketlerinden biri olan Honeywell Cootes'un büyük ortağıydı.
Les enfants, Garrison Cootes était un des principal associé de Honeywell and Cootes. Une des plus grande firme de juristes environnementaux d'Amérique.
Ama ben buna inanmıyorum. Ben Honeywell County'den değilim. Allah korusun.
Je suis pas d'accord, mais je n'habite pas Honeywell, Dieu merci.
Bu yüzden ben de... Ben Honeywell Cootes'da çalışıyorum. Şu an bir avukat arıyorlar.
Tu sais, je travaille à la Honeywell et Cootes, et ils cherchent un nouveau collaborateur.
Marshall, o korkunç Honeywell denen adam yüzünden zaten riskli bir durumdasın.
Marshall, tu es déjà sur une mince couche de glace avec cet horrible gars d'Honeywell.
Honeywell korkunç bir adam değil. Bazen hırçınlığı tutuyor.
Ok, Honeywell n'est pas horrible, il a juste un mauvais tempérament par moments.
Honeywell seni çok sevecek.
Honeywell va t'adorer.
Bay Honeywell çevre için yaptığınız işler muazzam cidden.
M. Honeywell, je dois dire, que votre travail dans l'environnemental est formidable
O zaman Honeywell'in güvenini geri kazanman lazım.
Alors tu dois regagner la confiance d'Honeywell.
Honeywell onay mekanizmana tekrar güvenmeye başlayınca bazı konularda fikrini almak isteyecek.
Et quand Howeywell recommencera à croire en ton jugement, il de demandera ton opinion sur des choses.
Honeywell Cootes'un iş ilanı verdiğini duymuştum. Ofisin kapısında bekleyip, düşkün hâldeymiş gibi yaparsam bana acıyıp mülakat ayarlayacağını biliyordum.
J'ai entendu parler de l'opportunité de carrière chez Honeywell Cootes et je savais que si je m'accrochais en face de votre bureau et prétendais passer là par hasard, vous me prendriez en pitié, me donneriez un entretien...
Ben Honeywell.
Allô, ici Honeywell.
Evet, ben Chris 18249.
Oui, ici Chris. 1A249. Allô, ici Honeywell.
Hey, ben Honeywell.
Qu'est-ce qui se passe là-bas?
Honeywell aradı ve sen de her şeyin yolunda olduğunu söyledin.
Vous avez eu un appel d'Honeywell, et vous avez dit que tout allait bien.
Honeywell Cootes'un aile yemeğinde meme ucum frikik verdiği zaman da.
Et après qu'un téton s'est échappé à la Journée Famille et Fun chez Honeywell and Coots.
- Ayrıca Burroughs ve NCR Honeywell ve Control Data.
Et Burroughs et NCR et Honeywell et Control Data.
Ve biz dururken, honeywell içeri gelir ve, "Gördüğümü beğendim." der.
Honeywell nous dit : "J'aime ce que je vois".
O Honeywell davasını kaptığınız için tebrikler.
Félicitations pour Honeywell.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]