Hook translate French
634 parallel translation
# But today you're the sucker for the shiny hook #
Aujourd'hui c'est toi qui mords au brillant hameçon
Sandy Hook'un 50 km açïgïnda konvoya katïlacak.
Il se joindra au convoi à 45 km à l'est de Sandy Hook.
Bunlar Gök Kancası Operasyonu'ndaki patlama hakkındaki tüm gerçekler.
Voilá les faits qui précèdent l'explosion de Sky Hook.
Yarın Gök Kancası Operasyonu'na geleceğiz. Orada güneş tam tepeye geldiğinde...
Nous apparaîtrons demain... à Sky Hook... quand votre soleil sera exactement... au zénith...
GÖK KANCASI YERLE BİR OLDU! İki Kişi Kurtarıldı
SKY HOOK COMPLETEMENT RASE!
GÖK KANCASI FACİASI AÇIKLANAMIYOR
L'INEXPLICABLE DESASTRE DE SKY HOOK
İÇ GÜVENLİK KOMİS YONU... Gök Kancası Operasyonu.
SECURITE INTERIEURE Opération Sky Hook.
Bu, Gök Kancası'nda kendimizi savunmamızı gerektirdi.
Nous étions obligés de prendre des mesures contre Sky Hook.
İşte jeneratör gitti.
- Sky Hook a été détruit par... le son. Le générateur est grillé.
"Başkan, Gök Kancası ve uzay programının Dr. Russel Marvin yönetiminde devam etmesini emretti. Birleşmiş Milletler, Dr. Marvin'e altın madalya verme kararı aldı."
"Sky Hook sera rebâti et dirigé comme par le passé... par le Dr Russell Marvin... auquel l'O.N.U. A décerné la Médaille d'Or."
Ateş eden kim, Hook?
Hookie, qui est-ce qui tire comme ça?
Hook aldırmaz. Maxfield ölse takmaz.
Il s'en foutrait même si le sergent Maxfield mourait.
Hayır, komutanım.
Non, major. Et mon nom, c'est Hook.
Biz bu odada olacakmışız, Hook.
Toi et moi, on fera le coup de feu de cette pièce.
- Hook!
Soldat Hook!
Ne diyordun?
Vous disiez, à propos de Hook?
Demek istiyorum ki..... şu anda keşke ben de sıradan bir er olsaydım.
J'aimerais être un simple soldat. Un buveur dévoyé comme Hook. Ou Hitch.
- Hook, haydi!
- Fais quelque chose!
Git, Hook, görevini yaptın.
Suffit comme ça, Hookie! T'as bien travaillé.
Aferin, Hook!
Bien, mon garçon!
Hook nerde? !
Hookie!
Nerdesin, Hook?
Vite, sors!
Sen dur, Hook!
- Vous, restez là!
Henry Hook, Er, 24. Tabur, 2. Batarya, B Takımı.
Soldat Hook, compagnie B, 2ème bataillon.
Syracuse'nin ünlü sopa oyuncusu Tim McCracken'in başına 100 dolar ödül. Dr Hook diye tanınan McCracken, sopayı neşter gibi kullanma becerisiyle ve bir bilek fiskesiyle adamın gözünü oymasıyla biliniyor.
Cent dollars ont été offerts pour la tête du célèbre Tim McCracken, surnommé "le Bistouri" car il manie la crosse comme un scalpel.
Gerçek eski moda cesaret, Dave "Katil" Carlson için Tim "Dr Hook" McCracken'le kavgaya girmek.
Quel héroïsme de la part de Dave Carlson, "le Tueur", de venir affronter Tim McCracken, "le Bistouri".
Tim "Dr Hook" McCracken başlarında.
Tim McCracken, alias "le Bistouri".
- Bana boşuna Dr Hook demediler.
- On m'appelle pas le Bistouri pour rien.
Kaptan Hook üniformanı çıkartıyorsun.
Tu as enlevé ton uniforme de capitaine Hook!
'Kaptan Hook Balık ve Patates Cipsi'nin bir temsilcisi olarak oraya gideceksin.
Tu y vas en tant qu'employé des "Poissons du capitaine Hook"
He'll get off the hook.
- Tous ces risques pour rien!
Umarım oyunculuğun, hook-shot'ından iyidir, çocuk.
J'espère que tu joues mieux que tu marques des paniers.
Dışarıdan iyi hook-shot atamıyorum. Yumurtaya alerjim var. Saçımı ucuz bir berberde kestiriyorum.
Mon tir à trois points est nul, je suis allergique aux œufs, j'ai une coiffure bon marché.
Burası Güney Bronx ve Red Hook'a benziyor.
C'est comme le sud du Bronx et Red Hook.
Red Hook'a atsana!
Va plutôt à Red Hook.
- Hook shot.
Bras roulé.
Aynı pencere. Peter, Olmayan Ülke ve korkunç Kaptan Hook masallarını anlattığımız aynı oda.
Eh bien, a cette fenetre, dans cette chambre, on inventait... des contes sur Peter, le Pays lmaginaire, le capitaine Crochet.
Hook!
Crochet!
Hook.
Crochet.
En iyi dileklerimle, Hook Kaptan. "
Salutations amicales... J.A.S. Crochet... Ie capitaine. "
Hook, geri geldi.
Crochet est de retour.
Kaptan James Hook için savaş bitmedi.
La bataille continue pour le capitaine Crochet.
Onları Hook kaçırdı.
Crochet les a emmenés, tu dois te battre!
Hook'u görmek istiyorsan, dediklerimi yap.
Si tu veux vraiment voir Crochet... fais ce que je te dis.
Huzurlarınızda çelik elli, Kaptan James Hook!
Je vous présente le loup de mer au croc d'acier... Ie capitaine Crochet!
Hook! Hook!
Crochet!
Hook! Hook! ...
Crochet!
Çok yaşa, Hook!
Vive le capitaine Crochet!
Yine mi sen?
- Encore toi, Hook?
Hook diye bir adamım var.
Un de mes hommes, Hook.
Aferin, Hook!
Bravo, mon garçon!