English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hooli

Hooli translate French

166 parallel translation
Fikirlerini söylemeyi bilirdi ama asıl Wozniak... Hooli nedir?
Il savait comment emballer les idées, mais c'était Wozniak qui...
Hooli sadece ileri teknoloji şirketlerden biri değildir.
Excellente question. Hooli n'est pas juste une autre entreprise high tech.
Hooli yazılımlarla alakalı da değil. Hooli...
Hooli n'est pas juste un logiciel.
Hooli insanlar hakkındadır.
Hooli. Hooli concerne les gens.
Hooli bildiğimiz dünyayı değiştiren fark yaratan, çığır açıcı teknolojidir.
Hooli c'est de l'innovation technologique et ça fait une différence, en transformant le monde que nous connaissons.
Sonum Hooli gibi olsun istemem.
Je ne veux pas finir condamné à perpétuité chez Hooli.
Yine Hooli numaralarından biri.
C'est encore Hooli.
Merhaba, ben Jared Dunn. Hooli'den arıyorum.
Salut, c'est Jared Dunn d'Hooli.
Bildiğin gibi Hooli dünyanın en gelişen şirketlerinden biri olarak görülüyor.
Alors, comme tu le sais, Hooli est vue comme probablement l'entreprise la plus progressiste au monde.
Bunun bir kısmı Gavin'in toplumsal adalete olan bağlılığından ama diğer kısmı ise Hooli'de çalışan insanlara olan özel bağlılığından dolayı.
En partie grâce à l'engagement de Gavin pour la justice sociale, mais aussi grâce à son attachement personnel aux personnes travaillant chez Hooli.
Sence Hooli onunla ne yapacak? - Bilmiyorum.
Et que penses tu que Hooli va en faire?
Her şeyi öylesine Hooli'ye verip çekip gidecek misin?
Tu veux vraiment tout donner à Hooli, et partir?
Bizim şirketimizin farklı olmasını istiyorum. Hooli, Goolybib ve diğerlerinden.
J'aimerais que cette société soit différente d'Hooli et de Goolybib, et tout le reste, vous voyez?
Önümüzdeki aylarda Hooli, Nucleus'u çıkaracak. Dünyanın göreceği en sofistike sıkıştırma yazılım platformunu.
Dans les mois prochains, Hooli va sortir Nucleus, la plateforme de compression la plus sophistiquée que le monde ait connue.
Hooli çalışanları her yerde.
Y'a des gens d'Hooli partout.
Hooli'deki harika işimden ve hisse senedi opsiyonumdan vazgeçip buraya geldim çünkü Pied Piper'ın işe yarar olduğunu sanmıştım ama değişime gitmezsek bu asla gerçekleşmeyecek.
J'ai abandonné un super poste et des stock options à Hooli pour venir ici pensant que Pied Piper serait viable, mais ça ne sera jamais le cas, si on ne fait pas des changements.
- Onun yerine Hooli-Chat'i kullanalım. - Evet. - Evet.
Pourquoi ne pas utiliser Hooli-Chat?
Devasa işlevsellik, karşılıklı bağlantı ve basitlik Hooli ailesinden beklenen şeyler.
Énorme fonctionnalité, inter-connectivité, et la simplicité qu'on attend de la part de la famille Hooli.
Tüm bu özellikler sorunsuz bir şekilde Hooli-mail'e Hooli-ara'ya ve Hooli programlarına senkronlanacak.
Toutes ces fonctions seront synchros sans rien faire avec Hooli-mail, Hooli-search et la suite complète d'outils de calcul Hooli.
Benim için, Kara, fazilet ve büyüklük sloganlardan ibaret değil en başından beri Hooli'nin gayesidir.
Pour moi, Kara, bonté et bienveillance ne sont pas des mots d'accroche, mais en fait, le véritable but de Hooli depuis le départ.
Tamam, alkolizm, iş yerindeki edepsizlik Hooli'nin hisselerinin yakında çöküşü...
D'accord, l'alcoolisme, l'inconvenance sexuelle au travail, l'effondrement imminent de l'action Hooli...
Çünkü biliyorsunuz ki Hooli yapmaya çalıştığımız şeyi daha iyi, çok daha iyi bir şekilde yaptı.
Heu, car vous voyez, Hooli a fait tout ce que nous essayions de faire, mieux, bien mieux.
İyi oynadınız, Hooli.
Hum... bien joué, Hooli.
Burada, Hooli'de sözleşmeler kutsaldır.
Et... et... ici chez Hooli, les contrats sont respectés. Heu...
- Evet. Hepimiz Hooli'de işe alındık. İşe yaramayınca bir daha görevlendirilmedik.
Nous avons été rachetés par Hooli, quand nous n'avons pas été bons, on n'a pas été réassignés.
Pek çalışmıyorum ama bilirsiniz, Hooli'ye döneyim.
Mais juste retourner chez Hooli.
Hooli'deki eşyalarımı alıp sonra da bu şehri terk edeceğim. O zaman vedalaşıyor muyuz?
Je vais aller chercher mes affaires dans mon cubicle chez Hooli et après je me tire de cette foutue ville.
"Pied Pieper'ı Hooli'den çaldığınız için hak talep edecek."
Il t'accuse d'avoir volé Pied Piper à Hooli. "
En yeni birimimiz için hiçbir fikir imkânsız olmayacak : "Hooli." xyz.
Rien ne sera jamais trop grand pour notre nouveau service, "Hooli XYZ".
Hooli xyz'nin baş hayalperesti olmaya layık yegane insan.
L'unique homme taillé pour être le 1er rêveur en chef de "Hooli XYZ".
Ayrıca Pied Piper'ın yardımcı kurucularından, burada Hooli'de.
Il a co-créé Pied Piper ici, chez Hooli.
Hoşlanmıyor ve şunu bilmeni istiyor ki Hooli xyz'yi kendi başına işletmek için dört okul çağındaki çocuğunu ve büyük annesini ülkenin öbür ucuna getirmiş.
Il ne vous aime pas. Il veut que vous sachiez qu'il a fait venir 4 enfants d'âge scolaire et sa vieille mère de l'autre côté du pays dans le but de diriger "Hooli XYZ" tout seul.
Şirketi Hooli'ye satacağını söylemiştin ve sen Russ'la çalışmaya başlayınca onlarla bağımı kestim.
C'était quand tu voulais vendre à Hooli... mais dès que tu t'es allié à Russ, j'y ai mis fin.
Hooli kurulunun bayları ve bayanı soruyorum sizlere, başarısızlık nedir?
Messieurs du conseil d'administration... et madame, question, qu'est-ce que l'échec?
Hooli'de seni dava eden adamla ilgilenmelisin.
Tu dois t'inquiéter du gars de chez Hooli qui t'attaque toi.
Ve "Hooli'nin Mülkü" olarak etiketleneceksin.
Et tu seras marqué comme la "Propriété de Hooli."
Bu küçük piezoelektrikli duyucularla modifiye edilmiş standart Hooli kulaklıklarını takarak kullanıcı Hooli telefonunu sadece sinirsel dürtüleriyle kontrol edebilir.
En portant ces écouteurs Hooli, modifié avec un petit capteur piézoélectrique, l'utilisateur peut contrôler son téléphone uniquement avec ses impulsions neuronales.
Hooli işini kaybedemezler.
Ils ne peuvent pas perdre leurs affaires avec Hooli.
Nelson Bighetti, Hooli XYZ'nin yegane baş hayalperesti olarak terfi etti.
Nelson Bighetti est le seul rêveur en chef chez Hooli XYZ. Quoi?
Tamam ama Hooli, UFC'yle dövüşü yayınlayacakları konusunda anlaşmış.
Hooli a un contrat avec l'UFC pour qu'il stream leur combat.
Hooli'ye dönmemi mi istiyorsun?
Vous voulez que je revienne à Hooli?
Paketlerin içinde iyi maaşlar, koşullu nakitler ve 4 yıl sonra hak kazanabileceğimiz Hooli stokları var.
Et ça offre de bons salaires, des primes, des parts de Hooli, qui nous appartiennent après 4 ans de travail.
Hooli mi?
Hooli?
Harbiden Hooli'de çalışacağımızı mı düşünüyorsun?
Tu penses vraiment qu'on va travailler pour Hooli?
Aslında Hooli'de iş teklifi sunmamışlar.
On ne vous propose pas un travail chez Hooli.
Ama Hooli benim için her zaman tacizci bir eş gibiydi.
Mais Hooli était comme une épouse violente envers moi.
Özür dilerim, Hooli'de çalışmayacağım.
Désolé, mais je ne travaillerai pas pour Hooli.
O zaman Hooli'ye gidersem çekini istemiyor musun?
Donc si je vais chez Hooli, tu ne veux pas ton chèque?
Ben de Pied Piper'ı aradım, biri Hooli'ye doğru gittiğini söyledi.
J'ai donc appelé Pied Piper, et quelqu'un m'a dit que tu allais à Hooli.
Keşke Hooli şeyini yapmasaydım ama zorundayım.
J'aimerai ne pas devoir aller vers Hooli, mais je devrai au moins...
Harika bir soru.
Qu'est-ce que Hooli?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]