Hornigold translate French
68 parallel translation
Emredersiniz Kaptan Hornigold.
Oui, Monsieur, Capitaine Hornigold
Kaptan Hornigold ne istiyormuş?
Que voulait le Capitaine Hornigold?
Sikeyim Hornigold'u.
Au diable Hornigold.
Kaptan Hornigold ve adamlarının da yanında olması, savımı destekliyor.
Le fait qu'Hornigold la soutienne renforce mes convictions.
Haddimi aşmak istemem ama bence Kaptan Hornigold'in şartlarını kabul etmelisin.
Au risque de me mêler de ce qui ne me regarde pas, vous devriez accepter les termes d'Hornigold.
Kaptan Lawrence'ın söylemek istediği şey Bayan Guthrie o kapının arkasında ne kadar fazla kalırsa ve Kaptan Vane'in cezasını kaldırmazsa ki birkaç saat önce böyle bir şey yapacağıma ölürüm demişti şurada oturan Kaptan Hornigold da o kadar çabuk yeni oluşmakta olan birliğimizden çıkarak her şeyi başlamadan bitirir.
Ce que le Capitaine Lawrence a voulu dire c'est qu'aussi longtemps que cela prend à Miss Guthrie pour sortir de derrière cette porte et de lever le bannissement du Capitaine Vane... une décision qui, il y a quelques heures, aurait dû être prise après "l'avoir tuée" d'après ses mots... pour autant le Capitaine Hornigold ici présent tourne le dos à notre consortium de transport maritime naissant, le tuant dans son berceau.
Kaptan Hornigold, ayrılıştan önce Kaptan Lawrence'ın son hazırlıklarına katılmamı istedi.
Le capitaine Hornigold m'a demandé d'assister aux derniers préparatif avant le départ.
Kaptan Hornigold haklı.
Captain Hornigold a raison.
Kaptan Hornigold'un adamlarını şaşkına çevirip hisarını elinden aldık ve hiç kimsenin aklından "Bu yaptıklarımız Eleanor Guthrie'nin canını sıkar mı acaba?" düşüncesi geçmedi.
Ils m'ont aidé à surprendre les hommes du Capitaine Hornigold, nous avons pris son fort, et pas un seul d'entre eux n'était préoccupé par la pensée, "Et si tout cela était fait pour contrarier Eleanor Guthrie?"
Peki Hornigold'un?
Que Hornigold le fera?
Hornigold hisarı kontrol ediyor.
Hornigold contrôlait le fort.
Düne kadar Kaptan Hornigold'u o hisardan almak mümkün değildi ve Kaptan Vane dilenciydi.
Hier, le capitaine Hornigold était impossible à bouger de ce fort et le capitaine Vane était un mendiant.
Benjamin Hornigold'un değil, Charles Vane'in değil babamın değil, senin hiç değil.
Elle n'est ni à Hornigold, ni à Vane, ni à mon père, ni à toi!
Eleanor, Kaptan Hornigold bana tayfasına katılmam için teklifte bulundu.
Le capitaine Hornigold veut me recruter.
Hornigold'un masadaki koltuğuna çökmen için de seni zorlayan olmadı değil mi?
Tu voulais prendre la place de Hornigold?
Bu durumda Hornigold'un sorumluluklarını devraldın demektir. İlk işin de toplantılara katılmak olmalıydı anasını satayım!
Alors cela veut dire que tu assumes les responsabilités d'Hornigold, la première consistant à apparaître à ces putains de réunions.
Hornigold, konsorsiyumun emniyetini sağlardı.
Hornigold assurait la sécurité des opérations du Consortium.
Bu akşam Kaptan Hornigold'a karşı Kaptan Flint'i desteklediğimi duydun demek.
Vous avez entendu que je soutiens le Capitaine Flint contre le Capitaine Hornigold ce soir, n'est-ce pas?
Telaşa kapılırsam Kaptan Hornigold'un ekmeğine yağ sürmüş olurum.
Je ne peux pas penser à une meilleure façon de venir en aide à la cause du Capitaine Hornigold, que de paraître paniqué à propos de cela.
Hornigold, konsorsiyumun emniyetini sağlardı.
Hornigold s'occupait de la sécurité des opérations du consortium.
Hornigold'un hisarın zayıf yanlarını kendi kazancı için ifşa edecek kadar omurgasız olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi.
Je n'avais pas la moindre idée de la putain de mesquinerie d'Hornigold, qui divulguerait les secrets de ses faiblesses, risquerait sa destruction pour son profit personnel.
Kaptan Hornigold'un tayfasından kimse sağ kurtulmadı demişlerdi.
Ils avaient dit que personne n'avait survécu au raid de l'équipage d'Hornigold.
Kaptan Hornigold?
Capitaine Hornigold?
Kaptan Hornigold'a kaybetmekten daha mı önemli?
Plus important que le Capitain Hornigold mettant la main sur ton bateau?
İyi haber ise Hornigold'dan desteklerini tamamen çektiler.
La bonne nouvelle pour toi est que le soutien d'Hornigold a complétement disparu.
Bazıları altın yüzünden, bazıları Hornigold'un peşinden gitti.
Certain à cause de la perte de l'or, D'autres par loyauté envers Hornigold.
Adam eksiklerimizi tamamlarken çok dikkatli olmalıyız.
Nous devrions préparer les hommes Pour un remplacement des hommes de Hornigold.
Kaptan Hornigold'un hisarı körfezi İspanyol savaş gemilerinden koruyor.
Le fort du Capitaine Harnigold protège la baie des bateaux de guerre Espagnols.
Kaptan Hornigold ile irtibata geçip geleceğimize ve körfeze demir atacağımıza dair onu bilgilendireceğim.
Je vais prendre contact avec le Capitaine Hornigold, l'informer de notre arrivée, et s'arranger un passage sûr dans le port.
Kaptan Hornigold'la körfeze girişimiz için görüşeceğim.
Je vais engager le Capitaine Hornigold et faire route vers le bateau pour entrer dans la baie.
Hornigold'un sancağı değil mi bu?
Ce n'est pas le drapeau d'Hornigold?
Siktiğimin Hornigold'u.
Putain d'Hornigold.
- Hornigold'la konuştuklarını biliyorum. - Eleanor.
Je sais que Hornigold et lui se sont parlés.
Kaptan Hornigold'un tayfasına karşı sorumluluklarım var.
J'ai une obligation envers l'équipage du Capitaine Hornigold.
Hornigold'un da bunu istediğinin farkındayım.
Je sais que Hornigold le veut aussi.
Söylentiye göre Hornigold onu tutuklayıp, donanmaya teslim etmiş.
Hornigold l'aurait arrêté, et l'aurait livré à la Marine Royale.
Benjamin Hornigold'u kralını ve aflarını siksinler.
Au diable Benjamin Hornigold, son roi, et leurs pardons.
Şimdi Hornigold sekseniyle çıkageliyor.
Et maintenant, Hornigold en détient 80.
Hume ya da Hornigold'dan daha büyük birileri.
Quelqu'un de plus imposant que Hume ou Hornigold.
Kaptan Horingold size gemiyle refakat edecek.
Le capitaine Hornigold vous accompagnera.
Savaş başladığında, Kaptan Hornigold'a yapılacak saldırıdan sorumlu olacak kişiyi benim seçeceğim konusunda anlaşmıştık.
Je devais choisir l'homme qui attaquera directement Hornigold au debut de la bataille.
Kaptan Hornigold'u ondan tam olarak istediğim yere götürecek. Bundan kesin eminim.
Il conduira le capitaine Hornigold a l'endroit demande, j'en suis sur.
Hornigold'un teklifinin hâlâ geçerli olduğunu sanmıyorum eğer sorduğun buysa.
Je ne crois pas que l'offre d'Hornigold tienne toujours, si c'est ce que tu demandes.
Hornigold'a teslim olmayı düşünmek yerine neden o kasırgaya yelken açtıklarını çok iyi anlıyorum.
Je comprends pourquoi ils préféreraient lutter contre cette tempête plutôt que d'imaginer se rendre à Hornigold.
Benjamin Hornigold adında bir adamla korsan filosunun başında yelken açtı.
Il naviguait à la tête d'une flotte pirate avec un homme nommé Benjamin Hornigold.
Hornigold'la iş birliği yaptım, Nassau'nun hisar kontrolünü vermeyi teklif ettim Teach'e düşman olması karşılığında.
J'ai comploté avec Hornigold, lui ai offert le contrôle du fort pour se retourner contre Teach.
Çünkü Henry Jennings, Benjamin Hornigold ve Sam Bellamy Nassau'ya hayat verdi.
Parce que Henry Jennings et Benjamin Hornigold et Sam Bellamy ont donné vie à Nassau.
Hornigold son konumumuzu biliyor.
Hornigold connait notre dernière position.
Kaptan Hornigold.
Capitaine Hornigold.
Kaptan Hornigold'a göre, Kaptan Flit olmadan o koyda savunma hattı organize edebilecek yetide olan kimse yokmuş.
Capitaine Hornigold croit que sans Capitaine Flint, il n'y a plus personne sur cette île capable de créer une défense organisée de la baie.
Fırtınaya girmiş istilacı kuvvet tarafından takip edilerek Benhamin Hornigold adında bir korsan avcısı tarafından.
Coulé dans une tempête, alors qu'il était recherché par la pointe de la force d'attaque, le chasseur de pirate connu sous le nom de Benjamin Hornigold.