Hugo translate French
1,271 parallel translation
Pekala, baştan alalım. Bir Hugo'n var Bir küçük Joey.... -... bir Frank...
Vous avez un Hugo, un Little Joey, un Frank,
- Bu Hugo ve Stu, yani...
Hugo et Stu.
Liseden bir çocuğa benziyordu. Hugo Porto
Il ressemblait à mon petit copain de lycée.
İşte Hugo
Hugo.
- O kim? - Stu yada Hugo gibi.
- C'est qui?
Hugo Lindgren Yüzük Tasarımları'na yazılmış 50.000 $'lık bir çek.
Il a fait un chèque de 50000 $ à "Lindgren Ring Design".
Victor Hugo'ya dayanamıyorum.
Victor Hugo, ce n'est pas mon fort.
Hugo Carlaw, D'Arcy Nader burada mı?
Hugo Carlaw, D'arcy Nader est-il là?
Siyu'yu, Dosteyevski'yi Victor Hugo'yu, Emile Zola'yı görebiliyorum.
Victor Hugo, Emile Zola...
Hugo Boss oldukça iyi olur.
Hugo Boss, pas mal...
Markası Hugo Boss galiba.
Hugo Boss, je crois.
Hugo Boss bir takımla gömülmek.
La mort en Boss.
Evet, güzel çocuk... Eğer Hugo dostumuzun gelip yüz şeklini değiştirmesini istemiyorsan....... sane tavsiyem onu bana vermen olacak.
Aussi, mon mignon... si tu ne veux pas que Hugo ici présent te refasse une beauté... je te conseille de me céder la chose.
Eminim ki görüşlerini takdir ettiğiniz Bay Hugo, bir keresinde şöyle demişti :
- NON. - M. HUGO, DONTVOUS APPRECIEZ SUREMENT L'OPINION,
Hayır, teşekkürler.
- essayer le steak. Demandez à Hugo de le brûler à l'extérieur.
Ooo, Victor Hugo'nun olduğunu düşünmüştüm.
Oh, je pensais que c'était de Victor Hugo.
Kafamızdan çıktıktan sonra o Hugo ile ilgilenir.
Il s'occupera d'Hugo une fois extrait.
Bridge, bunlar Hugo ve Jane.
Bridge, Voici Hugo etjane.
İçeri girdiğimizde, " Hey, Hugo...
En gros, on levait la jambe. Yuen arrivait et il disait :
... bacağını kaIdır! " dedi.
"Hugo, lève la jambe."
Hugo'nun hareketIeri güçIü ve kesin.
Les mouvements de Hugo sont puissants, nets et précis.
Hugo Weaving'in Smith karakteri iIe yaptıkIarını görmek harikaydı.
Travailler avec Hugo Weaving... voir ce qu'il faisait de Smith, c'était formidable.
RahatIa. SakinIes.
Ça, c'est Hugo Weaving chez lui.
"Ben bu sahneyi Hugo Weaving iIe oynadım!" diyebiIirdim.
Mais quand j'ai joué la scène avec Hugo, c'était génial!
Ama asIında o sahneyi Hugo Weaving iIe oynadım.
Enfin, j'ai joué la scène avec Hugo, c'était très bien.
Boss. Hiç de fena değil.
- Hugo Boss.
Homo kısmı değil tabii, Hugo Boss gibi olmak.
Pas le côté pédé. Mon modèle, c'est Hugo Boss.
Sakin ol, Hugo...
Du calme, Hugo.
Haydi, Hugo.
Hugo...
Ben de Hugo.
Moi, c'est Hugo.
Bu veda değil Hugo. Bu bizim için son değil.
C'est pas un adieu, on va se revoir.
Ari'ye ve Hugo'ya teşekkür et. Bana kalsaydı çoktan bitmişti.
Sans Ari et Hugo, je n'aurais pas levé le petit doigt.
Alice, bir daha sakın bunu yapmaya kalkışma!
Merci, Hugo. Ne me refais plus jamais ce coup-là.
İyi geceler Hugo.
Bonne nuit.
Hugo onu vurma, o dost.
Ne tire pas. C'est une amie!
- Hugo bana numaranı verdi.
Lupo m'a donné votre numéro.
- Claire, Hugo gelmedi mi? - Hayır.
- Claire, il n'est pas là, Hugo?
Hugo, kes şunu artık!
Hugo, arrête avec ça. Hugo!
Bu yüzden bu akşam ki özel konuğumuzu size takdim etmek benim için onurdur. Bilim Kurgu edebiyatına dair 3 kez ödül kazanmış ve uluslararası çapta en çok satanlar listesinde yer alan kişi, Bryce McCain.
J'ai le plaisir de vous présenter notre invité d'honneur, trois fois lauréat du Prix Hugo pour l'excellence de son œuvre de science-fiction et auteur international de best-sellers, Bryce McCain.
Benimle başlama, Hugo.
Commence pas, Hugo.
İsyancı kaynaklar bunun sadece Başkan Hugo Lois Ramos'un askeri gücüne kan kaybettirmek üzere yapılan küçük taktik saldırılar olduğunu söylüyorlar.
D'après les rebelles, cette petite attaque n'a pour but que de harceler les forces du Président Hugo Luis Ramos.
Yüzlercesi vardı genç insanlar, 16 veya 17 yaşında, kol veya bacaklarını kaybeden veya beyin travması nedeniyle yaşam boyu sakat kalan ve Victor Hugo Daza öldürüldü.
Des centaines de jeunes de 16, 17 ans ont perdu des bras ou des jambes ou ont été handicapés à vie suite à des lésions cérébrales. Et Victor Hugo Daza est mort.
- Hugo Karlin?
Hugo Karlin?
Victor Hugo.
Victor Hugo.
Hugo otelin oralarda.
Foogo est à l'hôtel.
- Hugo. Selam.
Hugo, salut!
- Bir Hugo var diyordum.
On a Hugo...
Bir Stu, bir Frank ve bir de Hugo'ya ihtiyacım var.
Un Stu, un Frank et un Hugo.
Hugo'ya soralım...
- Mmm.
Merhaba Hugo. Seni görmek güzel.
Salut, Hugo.
Hugo.
Hugo.