English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Humbert

Humbert translate French

102 parallel translation
Acaba Madam Humbert...
Madame Humbert est-elle...
Madam Humbert yok. Biz boşandık.
Il n'y a pas de Mme Humbert.
Kenny, bu Bay Humbert.
Kenny... M. Humbert.
Bunu biliyor muydun? Çok tuhaf Humbert, ama John'la ben ilk kez bir dansta tanıştık.
J'ai connu mon mari à un bal.
Humbert, beni daha iyi tanıdığında ne kadar açık fikirli bir insan olduğumu göreceksin.
J'ai les idées très larges, vous savez.
Humbert, oturacak bir yer bulmuşsun.
Vous avez trouvé la bonne place.
- Hayır Humbert, olmaz.
Non, ce n'est pas ce que je voulais dire.
Humbert Humbert, ne kadar heyecan verici ve farklı.
Humbert Humbert! C'est si différent!
- Ellerimi çırpacağım, sen de dans edeceksin.
Je battrai des mains. Allons, Humbert!
- Hadi ama Humbert... Kastettiğim soyadın değildi.
Et ce n'était pas votre prénom!
Bu tepsiyi Profesör Humbert'e götür ve onu rahatsız etme.
Monte ça au professeur Humbert. Et ne le dérange pas.
Ve son olarak, Profesör Humbert'i rahatsız etmeni yasaklıyorum.
Et je t'interdis de déranger le professeur!
Yukarıda mısınız Bay Humbert?
Vous êtes là-haut, M. Humbert?
Bay Humbert gururunun okşandığını... belli belirsiz birşefkat duyduğunu, ve hatta suikast hançerinin... bir nebze pişmanlıkla okşandığını bile itiraf ediyor.
Ma vanité fut chatouillée et une vague tendresse, un vague remords, même, épicèrent ma subtile conspiration.
Bay Humbert, birden önüme çıkıverdi!
Elle a traversé brusquement sans regarder.
Humbert, neredesin?
Humbert, où êtes-vous?
Humbert, Charlotte kimsenin bunu bilmesini istemiyordu, ama... zaten fazla yaşamayacaktı.
Charlotte ne voulait pas qu'on le sache. Elle n'avait pas longtemps à vivre.
Neredeyse toplandı Bay Humbert.
Elle vient.
Adım Humbert.
Humbert.
Şimdi Ramsdale'i ve zavallı Charlotte'u ve zavallı Lolita'yı... ve zavallı Humbert'i unutup benimle Beardsley Üniversitesi'nde...
Oubliez Ramsdale, la pauvre Charlotte... la pauvre Lolita... et le pauvre Humbert.
İyi akşamlar Dr. Humbert.
Bonzoir, Doktor Humbarts.
Dr. Humbert, sizinle tanıştığıma sevindim. Beardsley Lisesinin psikoloğuyum.
Le psychologue du lyzée.
Dr. Humbert, sizinle açık konuşmamın bir mahsuru var mı?
Je peux vous poser une question direkte?
Dr. Humbert, o size hala kucakta sallanacak küçük bir kız gibi geliyor... ama Beardsley Lisesindeki o oğlanlar...
Pour vous, c'est engore une enfant, mais pour les garçons du lyzée,
Dün, Dr. Humbert... siz ve ben liseli delikanlılardık... ve liseli kızların kitaplarını taşıyorduk.
Nous étions les petits Jim qui portaient les livres des kleine Jane.
Size açıklamak istediğim bazı başka ayrıntılar da var Dr. Humbert.
J'ai d'autres détails, Doktor Humbarts.
Bunlara ek olarak Dr. Humbert, daha dün... sağlık broşürünün üzerine rujuyla... çok müstehcen bir şey yazmış.
Hier, en plus, Doktor Humbarts, elle a écrit un mot obscène au rouge à lèvres sur une brochure d'hygiène sexuelle!
Bakın Dr. Humbert... bunu daha üst makamlara götürmek istemiyorum. - Eğer yardımcı olabilirsem.
Che ne tiens pas à en référer aux autorités.
Dr. Humbert, bu kızın okul oyununa katılmamasıyla ilgili kararınızı... kesinlikle yeniden gözden geçirmelisiniz.
Vous, Doktor Humbarts, devez annuler la non-partizipation de Lolita à la pièce!
Aklıma gelmişken Bay Humbert, Beardsley'de müzikten anlayan... o kadar az insan var ki, acaba diyordum... ara sıra uğrar mıydınız? Size bir şeyler çalardım.
Puisque vous aimez la musique, venez donc chez moi, un soir.
- Dr. Humbert, içeri girebilir miyim?
Puis-je entrer?
Dr. Humbert, umarım... iyi komşuluk ilişkilerimize dayanarak aşırı cüret gösterdiğimi sanmazsınız, ama... komşular meraklanmaya başladılar. Siz ve kızınız arasındaki ilişki hakkında.
J'espère n'être pas indiscrète, mais... je dois vous dire que certains s'interrogent sur votre vie de famille...
Dahi Humbert, o sıralar hala gündemde olan varoluşçulukla ilgili... bir filmin yapımında baş danışman olmuştu güya.
Je m'étais inventé un engagement comme conseiller technique d'un film sur l'Existentialisme, très en vogue à l'époque.
Günaydın Bay Humbert. Galiba aynı yere gidiyoruz.
Nous allons au même endroit.
Bay Humbert, lütfen arabanızı ziyaretçi parkına çeker misiniz?
M. Humbert, mettez votre voiture dans le parking.
Bay Humbert, arabanızı çekmelisiniz.
Veuillez déplacer votre voiture.
Alo. Profesör Humbert mi?
Professeur Humbert?
Bay Humbert kızınız bu akşamüstü gitti.
Votre fille est partie.
Dick, bu üvey babam Profesör Humbert.
Mon beau-père, le professeur Humbert.
Humbert Humbert, quilty cinayetinden yargılanmayı beklerken hapishanede kalp damarlarının tıkanması sonucu öldü.
Humbert mourut en prison d'une crise cardiaque avant d'être jugé pour le meurtre de Clare Quilty.
Asteğmen Humbert, hanımefendi.
Sous-lieutenant Humbert, madame.
Ya siz Bay Humbert?
Et vous, M. Humbert?
- Humbert, bu iş ciddi!
- Oh, Humbert, c'est sérieux!
Tanrı aşkına Humbert, açıklama yapmalısın!
Bon sang, Humbert, vous avez une explication.
Tüm konuk listelerinde Asteğmen Humbert'ın adı vardı.
Toutes les listes d'invité ont inclus le nom du Sous-lieutenant Humbert.
Humbert'ı içeri alırım, onu genç kasa hırsızlarıyla yüzleştiririm ama bu sadece formalite olur.
j'aurais Humbert et je le confondrai avec ses perceurs de coffre-fort juniors, mais ce sera juste une formalité.
Humbert hapse atıldı ve çocuklarımdan dördü hırsızlıkla suçlandı!
Humbert a été envoyé en prison et quatre de mes garçons sont accusé de cambriolage!
Asteğmen Humbert'ı bırakmayı düşünüyorsunuz herhalde?
je suppose que vous avez l'intention de libérer le Sous-lieutenant Humbert?
Uyan Humbert, otel yanıyor!
Debout! Il y a le feu!
- Yardım edebilir miyim? - Evet. Adım Humbert.
Je viens chercher Mlle Haze, pour la ramener à la maison.
Humbert!
Humbert!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]