English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Huysuz

Huysuz translate French

1,760 parallel translation
Biliyor musunuz? Tıpkı peri masallarındaki huysuz, berbat küçük çocuklar gibi davranmaya başladınız.
Vous savez quoi, vous commencez a vous comporter comme les petits enfants gâtés dans les contes de fées.
Sanırım hasta olduğumda huysuz oluyorum.
Je crois que je deviens grincheuse quand je suis malade.
İstediğin kadar sinirli, huysuz ve çekilmez olabilirsin, ama yarın burada olduğuna göre, bana 250 mini pizza yapmam için yardım da edebilirsin.
Tu peux t'énerver, bouder, te fâcher autant que tu veux, tant que tu es là demain pour m'aider à faire 250 mini-pizzas.
Ben senin huysuz, deli eski karınım.
Pour l'instant, je ne suis que ton ex, amère et dingue.
Hayır, hayır, sadece internet üzerinden bir dosyanın iletimini engelleyecektim ama huysuz bir kadın, bir ninja edasıyla ortaya çıktı ve beni çatıya kadar kovaladı. Neredeyse kafamı uçuracaktı ama sonra bir iple binadan aşağı atladı.
C'était une interception sur lnternet qui m'a valu de rencontrer une nana ninja assez méchante qui m'a poursuivie sur le toit et a failli me décapiter avant de descendre en rappel.
Neden herkes böyle huysuz?
C'est quoi ces têtes d'enterrement?
- Buğün birisi huysuz.
- T'es pas de bonne humeur, aujourd'hui.
- Hayır, huysuz değilim.
- Non, c'est pas ça.
Sen keyfine bak, seni zavallı huysuz kız ve o telefonu da kapa.
Et s'il te plaît, ferme au moins ton téléphone, tu veux?
Bazen huysuz olabiliyorum.
Je peux être abominable.
- Bugün aşırı huysuz. - Aynen öyle.
- D'humeur massacrante aujourd'hui.
- Rachel, bugün aşırı huysuz.
- Rachel est d'humeur massacrante.
- Rachel bugün aşırı huysuz.
- Rachel est d'humeur massacrante.
Rachel bugün aşırı huysuz.
Rachel est d'humeur massacrante.
Büyükanne nasıl? Hala huysuz ve aksi mi? Çok iyi.
Et mamie, toujours revêche?
Ben de adetim olduğunda huysuz olurum.
Je suis exécrable pendant les miennes.
Porsukları sevmemin sebebi huysuz olmalarına rağmen görünüşleri güzel.
J'aime les blaireaux parce qu'ils sont désagréables et ils ont bonne mine.
Huysuz bir keçi olabilirim.
Je peux être un sale ronchon.
Ve onun huysuz, yaşlı ve ucuz içki içen birine dönüştüğünü.
Et qu'il est vieux, grincheux, et qu'il boit du whisky bon marché?
Hayır. Sekiz yıl boyunca her gece burada durdum ve huysuz bir maymun tarafından aşağılandım.
Non, je reste là humiliée par un méchant singe nuit après nuit pendant 8 ans.
Bence biraz huysuz.
C'est nouveau!
Biraz huysuz görünüyor.
Il a l'air un peu grognon là.
Sen böyle huysuz olacaksan, yapmayız olur biter.
Si tu dois être ronchon, autant annuler.
Huysuz.
- Hargneux.
- Üzgünüm, ben açım. -... ve aç olduğumda, huysuz olurum.
Je deviens grincheux quand j'ai faim.
- Ve huysuz olduğunda, vuruluyorsun.
Les grincheux se font battre.
Pasif-agresif huysuz kız geliyor aklıma.
Passif-agressif me vient à l'esprit.
Kendimi asla aynı safa koymam senin gibi... huysuz bir anneyle.
Je-je ne peux pas me permettre de traîner avec une... Mère méchante.
Huysuz mu?
Mère méchante?
Huysuz olan ben değilim, ben iyi anneyim.
Non, je ne suis pas méchante. C'est moi la gentille.
Kes sesini, huysuz değilim ben.
La ferme. Je ne suis pas méchante.
Gerçek sen mi yoksa huysuz versiyonun mu?
Le vrai toi, ou la version énervante?
Herkes senin gibi huysuz yaşlı biri değil, Hermann.
- Non. - Non? Tout le monde n'est pas aigri comme toi, Hermann.
Huysuz ve yaşlı olduğun zaman.
- quand tu serais vieux et grognon.
Eğer huysuz, en azından bir tane zührevi hastalığı olan Fransız bir korsan olsaydım, Nereye bakıyor olurdum?
Si j'étais un pirate français, irascible, et avec minimum une MST, Je regarderai où?
O huysuz bir alkolikti, ama ayıkken daha da beterdi.
Elle avait l'alcool mauvais, mais c'était pire quand elle était sobre.
Bu gece biraz huysuz. Yani...
- Oui, il est tout grognon, ce soir.
Yaşlı bir huysuz kalçasında değişiklik istiyor.
Non, une vieille grincheuse à lifter.
Sende davetlisin huysuz.
Tu es invité aussi, grincheux.
Elbette seni tanıdım huysuz.
Bien sûr que je sais que c'est toi.
Boş ver, bütün apartman evde olduğumuzu,... huysuz bir çocukla uğraştığımızı anlasın.
Que les voisins sachent qu'on gère un môme grincheux.
Doğru, huysuz Sue gibi.
Tout à fait, une colérique.
Huysuz, yaşlı bir politikacı mı?
D'accord. C'est le genre de vieux politicien grincheux?
Huysuz ha?
Il a des coliques?
Endişelenme. Sadece annemin yaptığını yap ağlaya ağlaya uyumaya bırak. Ben de huysuz bir bebektim.
Bébé, j'avais ça aussi.
Dr. Keller'ın en huysuz hastası nasıllarmış bakalım?
Comment va le plus irascible des patients du Dr Keller?
Hâlâ huysuz ha?
Toujours des coliques?
Bazen huysuz biri olduğum için özür dilerim.
Désolé d'être méchant parfois.
- Bugün aşırı huysuz.
- Massacrante.
- Huysuz biraz.
Lunatique.
İşte! Huysuz karı!
Saleté!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]