Hyatt translate French
145 parallel translation
Bill Hyatt ise Chubisco'da.
Billy Hyatt est à Chubisco.
Billy Hyatt'i al ve eski misyonerliğe getir.
Va chercher Billy Hyatt et amène-le à la vieille mission.
Billy Hyatt diye birisini gördünüz mü?
Vous avez vu un certain Billy Hyatt?
Sen Billy Hyatt'mısın?
- Tu es Billy Hyatt?
Peki Mace, Miguel, Hyatt?
Qu'en est-il de Mace, Miguel, Hyatt?
Hyatt, nasıl oldu da bir tek sen kurtuldun?
Hyatt, comment ça se fait que t'es le seul à t'en etre tiré?
Hyatt seni kendine istedi. Tercihin var mı?
Hyatt te veux pour lui-même t'a une préférence?
Hyatt.
Hyatt.
Hyatt öldü, Shadow da.
Hyatt est mort, de meme pour Shadow.
Geri zekali Hyatt'la yatacak kadar mi özledin?
Au point que tu es à la colle avec ce minus...
- Alice Hyatt.
- Alice Hyatt.
- Hyatt. - Tanıştığımıza çok memnun oldum bayan.
Content de vous connaître.
Hey gidi Hyatt.
Ça vatt, Hyatt?
- Selam. Siz Bayan Hyatt mısınız?
- Miss Hyatt?
- Dul Bayan Hyatt.
- Madame Hyatt?
Market sahibi şikayette bulunmayacak Bayan Hyatt.
Le marché ne portera pas plainte.
Hyatt adında bir devriye ve Wally Johnson.
Hyatt, qui faisait sa ronde, et un certain Wally Johnson.
Onun, Hyatt'ın ve Stan'ın ölümü hep bağlantılı.
Son meurtre, celui de Hyatt et de Stan, sont tous reliés.
Donny Hyatt'ten para mı aldın?
T'as travaillé pour Donny Hyatt?
Donny Hyatt ve Bill Fails sürtmüyorlar.
J'ai pas couché avec Donny Hyatt et Bill Fails!
Chicago'ya gidiyor ama onu bugün Hyatt Regency'de bulabilirsin.
Il part pour Chicago, mais il sera joignable au Hyatt Regency.
- Hyatt Regency miydi? - Hyatt Regency.
- Au Hyatt Regency?
Merak ediyorum, acaba bana yardım eder ve Julie'yi Hyatt Regency'ye götürüp ben gelinceye kadar arkadaşlık eder misin?
pourriez-vous me rendre un service? Emmener Julie au Hyatt Regency, lui tenir compagnie jusqu'à ce que j'arrive.
- Onu Hyatt Regency'e gönderdim.
Je l'ai envoyé au Hyatt-Regency.
- Hyatt Regency mi?
Au... Hyatt-Regency?
Beni mümkün olduğunca çabuk Hyatt'a götürür- -?
Voudriez-vous me mener aussi vite que possible au Hyatt...
- Hyatt Regency'de ki odanızı buldunuz mu?
Vous avez trouvé une chambre au Hyatt-Regency?
Hyatt, Frank B'nin evi. Erkek, beyaz irktan, 1.7 7 boyunda, 82 kilo agirliginda.
C'est Hyatt, Frank B. Homme blanc, 1, 75 m. 80 kg.
Hyatt, Frank B'nin beynini dagitacagim sonra da kendimi vuracagim.
Je vais faire sauter la cervelle de Hyatt, Frank B... et ensuite la mienne. Arrête.
- Bay Hyatt... Korkarım haklı. Deliller kabul edilemez.
M. Hyatt, je crains qu'il n'ait raison.
Bölge savcı yardımcısı Hyatt, muhabirlere, davanın bir daha denenmeyeceğini söyledi.
Le procureur Hyatt dit que l'affaire ne sera pas rejugée. Ecoutez-le.
- Savcı Hyatt, bana baktı. Bana adamı bıraktığımı söyledi, onu sokaklara ben salıyormuşum.
- Hyatt m'a regardé dans les yeux en disant que je l'ai acquitté, que je l'ai relâché.
Kendisi haberlerde gösteri yaparken, beni kötü göstermeye çalışıyor.
Ce salaud de Hyatt le sait, et il se fait de la pub sur mon dos à la télé!
Fuarları ve turizmi şehre çekmek amacıyla vergilerle toplanan 13 milyon dolarla bir Hyatt Regency Oteli inşa edildi.
Afin d'attirer le tourisme et les congrès, la ville a investi 13 millions de dollars dans un hôtel Hyatt Regency.
Flint'te yaşayanların çoğu artık Hyatt'ta oda tutamayacak kadar fakirleşmiş olsa da otel açılışını halkla birlikte yaptı ve şehrin ilk yürüyen merdivenine binmesine izin verdi.
Les gens de Flint ne pouvaient pas se payer le Hyatt, mais, pour l'inauguration, ils ont pu prendre le seul escalator de la ville.
Şehir, büyük toplulukları Hyatt'a çekmekte zorlanıyordu.
C'était dur d'attirer de grands congrès.
Hayat iflas etti ve satışa çıkarıldı.
Le Hyatt, en faillite, a été mis en vente.
Hyatt.
Au Hyatt.
Hyatt'taki Eczacılar Birliği Kongresi'ne. Lyndon'larla buluşacağım.
Au congrès pharmaceutique, je dois voir les types de Lyndon.
Hyatt Otelinde.
Au Hyatt.
Evet, Hyatt'ta kalmıştım.
oui, je suis allé au Hyatt.
Riot House'dayız.
On passe la semaine á l'Hyatt House.
Continental Hyatt House.
Le Continental Hyatt House.
Riot House'daymış. Aramanı istedi.
Il veut que tu l'appelles á l'Hyatt House.
- Riot House'ı biliyorsun, değil mi?
- Tu connais l'Hyatt House?
Peki ya Nevada'daki Hyatt oteli?
Le Hyatt, dans le Nevada?
Hyatt'ta olan bu olaydan sonra Eddie Thomas ismini "dikizci" olarak değiştireceğe benziyor.
Ça vient de tomber. Eddie Thomas va devoir s'appeler Tho-mateur, aprs un incident au Hyatt.
Rahatla, insanlar Hyatt'ta cinayet işlemezler.
Au Hyatt, personne ne tue personne.
Başka otellerde olabilir, ama Hyatt'ta, olmaz.
Dans les autres chaînes, oui. Pas au Hyatt.
Bartlett ve Üçüncü Caddede bir Hyatt oteli var.
Il y a un Hyatt au coin de Bartlett et la Troisième.
Havaalanındaki Hyatt'da hafta sonu emlakçılık seminerlerine katıldım.
Et j'ai commencé à suivre des séminaires de courtage immobilier le week-end, au Hyatt de l'aéroport.